Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/11458
Karar No: 2013/2800
Karar Tarihi: 19.02.2013

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2011/11458 Esas 2013/2800 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Mahkeme, davacının SSK ve Bağ-Kur sigortalılığı sürelerinin çakışması ve borçlandırma işleminin iptali için yaptığı başvuruyu kabul etti. Ancak hüküm fıkrasında mübayenet (karşıtlık) ve infazda tereddüt oluşturacak şekilde yazım hatası yapıldı. Bu nedenle karar düzeltilerek onandı. Kararda, 1479 sayılı kanun ve 506 sayılı yasa sigortalılığına yer verildi.
1479 sayılı kanun: Esnaf ve Sanatkarlar Meslek Kuruluşları Kanunu
506 sayılı yasa: Sosyal Sigortalar Kanunu
(Kapatılan)21. Hukuk Dairesi         2011/11458 E.  ,  2013/2800 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :... Mahkemesi


    Davacı, SSK sigortalılığı ile çakışan Bağ-Kur esnaf sigortalılığı sürelerinin ve bu sürelere ilişkin borçlandırma işleminin iptaline, 01/08/1995-31/12/1997 tarihleri arasında 506 sayılı Yasaya göre sigortalı olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

    K A R A R

    Dava, 01/01/1995-31/12/1997 tarihleri arasında vergi dairesi tarafından tesis edilen mükellefiyet sonucu davacının 1479 sayılı kanun kapsamında değerlendirip borçlandırıldığı Kurum işleminin iptali ile SSK ile çakışan Bağkur esnaf sigortalılığı sürelerinin iptali istemlidir.
    Mahkemece, Davanın kabulü ile 01/08/1995-31/12/1997 tarihleri arasında isteğe bağlı bağkur (1479) sayılması ve borçlandırma işleminin iptaline, 01/08/1995-31/12/1997 tarihleri arasında 506 sayılı yasa sigortalısı olduğunun tespitine, karar verilmiştir.
    Mahkeme hükmünde nelerin yazılacağı 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 297. maddesinde belirtilmiştir. Hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait her hangi bir söz tekrar edilmeksizin isteklerin her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların mümkünse sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir.
    Bu biçim yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir. Aksi hal, yeni tereddüt ve ihtilaflar yaratır. Hatta giderek denebilir ki, dava içinden davalar doğar. Hükmün hedefine ulaşmasını engeller, kamu düzeni ve barışı oluşturulamaz.
    Diğer taraftan, Yasanın aradığı anlamda oluşturulacak kararların hüküm fıkralarının açık, anlaşılır, çelişkisiz, uygulanabilir olmasının gerekliliği kadar; kararın gerekçesinin de, sonucu ile tam bir uyum içinde, o davaya konu maddi olguların Mahkemece nasıl nitelendirildiğini, kurulan hükmün hangi nedenlere ve hukuksal düzenlemelere dayandırıldığını ortaya koyacak; kısaca, maddi olgular ile hüküm arasındaki mantıksal bağlantıyı gösterecek nitelikte olması gerekir.
    Zira tarafların o dava yönünden, hukuk düzenince hangi nedenle haklı veya haksız görüldüklerini anlayıp değerlendirebilmeleri ve Yargıtay’ın hukuka uygunluk denetimini yapabilmesi için, ortada, usulüne uygun şekilde oluşturulmuş; hükmün hangi nedenle o içerik ve kapsamda verildiğini ayrıntılarıyla gösteren, ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıktaki bir gerekçe bölümünün ve buna uyumlu hüküm fıkralarının bulunması zorunludur.
    Somut olayda, mahkemenin gerekçeli karardaki gerekçe kısmında “01/08/1995 ile 31/12/1997 tarihleri arasında isteğe bağlı sigortalı olmadığı”na değinilmişken hüküm fıkrasının (2.) paragrafında "01/08/1995-31/12/1997 tarihleri arasında isteğe bağlı bağkur (1479) sayılması ve borçlandırma işleminin iptaline" karar verilmesi suretiyle gerekçeli kararın hüküm fıkrasında mübayenet (karşıtlık) ve infazda tereddüt oluşturucak biçimde hüküm kurulması usul ve Yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HMK’un 370/2. maddesi uyarınca hüküm bozulmamalı, düzeltilerek onanmalıdır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasında yer alan "01/08/1995-31/12/1997 tarihleri arasında isteğe bağlı Bağ-Kur (1479) sayılması ve borçlandırma isteminin iptaline" tarih ve sözcüklerinin tümünün silinerek yerine “01/08/1995-31/12/1997 tarihleri arasında isteğe bağlı Bağ-Kur sigortalısı (1479) olmadığının tespiti ile borçlandırma işleminin iptaline ” tarih ve sözcüklerinin eklenmesine ve hükmün bu düzeltilmiş şekli ile ONANMASINA, 19/02/2013 gününde oybirliğiyle ile karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi