13. Hukuk Dairesi 2013/838 E. , 2013/21331 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, hurda demir alım satımı ile uğraştığını, aynı işle uğraşan davalının dava dışı şirketin açtığı iş makineleri ve hurda ekipmanları satışı ile ilgili ihaleyi 169.889,00 TL bedel üzerinden kazandığını, davalının ihale bedelini ödeyecek nakiti olmaması nedeniyle 137,500,00 TL yi şirketin ...’taki Banka şubesine ödemesini istediğini, bu bedelin davalı teslimatı olarak ihale bedeli adı altında dava dışı şirketin banka hesabına havale yaparak ödediğini, davalının şirketten kamyon dışında hurda malları teslim almasına karşın kendisine hiçbir malzeme teslim etmediğini, ödediği bedelin de iade edilmediğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak ödediği 137.500,00 TL nin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, şirket hesabının bulunduğu bankada hesabı olmaması nedeniyle davacının hesabının bulunduğu bankadan ihale bedelinin gönderilmesinin uygun olacağını düşünerek talimatı ile oğlu ve dava dışı şahıslar tarafından davacının hesabına ihale bedelini yatırdığını, davacının da bankadaki hesabından dava dışı şirket hesabına aktarıldığını savunmuş, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davacı tarafından davalı adına şirkete yapılan havalenin ihaleden kendisi adına satın aldığı malın bedeli olduğu iddiasını kanıtlama yükümlülüğü altında olduğu kabul edilip, davacının yemin deliline dayandığı hatırlatılarak yemin haklarını kullanıp kullanmayacaklarına ilişkin ihtarat üzerine davacı tarafın yemin teklifinde bulunmayacaklarının bildirilmesi üzerine kanıtlanamayan davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davalının dava dışı şirketten ihale ile satın aldığı ve teslim edilen hurdaların, bedelinin davalının isteği üzerine davacı tarafından şirkete ödenmesi sonucunda, davacının, davalı adına yaptığı ödemenin istirdadına yönelik olup, paranın şirketin hesabına ve davalı adına davacı tarafından yatırıldığında herhangi bir anlaşmazlık söz konusu değildir. Davalı, havale tarihi ile aynı tarihte bakiye bulunmayan ve daha az masraf karşılığı olacağı düşüncesiyle davacının hesabına kazandığı ihale bedelinin elden... ve oğlu tarafından yatırıldığını, ihale bedelinin bu paradan gönderildiğini ileri sürmüş ise de, davacı, dava dışı şahıslar tarafından kendi hesabına yatırılan 144.500 TL’den... açıklamasını taşıyan kısmın daha önce bu şahısa verdiği bir borcun geri ödemesi olduğunu, banka kaydında açıklama içermeyen bölümünün ise oğlu tarafından bankadaki hesabına nakit olarak yatırıldığını ileri sürerek gerekçeli inkarda bulunmuştur. Davacının bu beyanı karşısında, davalı ispat yükünü üzerine almış olup davacının hesabına ihale bedeli olarak yatırdığını yasal deliller ile kanıtlama yükümlülüğü altındadır. Borçlar Kanunu 67.maddesine göre, borcun, bizzat borçlu tarafından ifa edilmesinde alacaklının menfaati bulunmadıkça; borçlu, borcunu şahsen ifaya mecbur değildir. Misli mal olan para borcunun dava dışı şirket tarafından kabul edilmesi ve malların davalıya fatura karşılığı teslim edilmesi ödemenin kabul edildiği anlamına gelir. Davacının, davalının şirkete ait borcunu üzerinde geçerli açıklama taşıyan banka dekontu ile davalı adına ödediğini ispatladığına göre, bu durumun aksini iddia eden yani davacının hesabına yatırılan paranın ihale bedeli olduğunu davalının ispat etmesi gerekir. Mahkemece, ispat yükünün tersine çevrilerek davacıya yükletilmesi doğru değildir. Yapılacak iş davalının ödemelere ilişkin ileri sürdüğü delillerin toplanıp yazılı belge ile ispatlanmasına olanak sağlanmalı, olmadığı taktirde delil listesinde yemin deliline dayandığından, davacıya yemin yöneltme hakkı üzerinde durularak davanın çözüme kavuşturulması gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda anlatılan gerekçeyle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 12.9.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.