
Esas No: 2021/15916
Karar No: 2022/4119
Karar Tarihi: 27.04.2022
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/15916 Esas 2022/4119 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sultanbeyli ilçesinde bulunan 216 ada 6 parsel sayılı taşınmaz, kullanım kadastrosu sonucu bahçe olarak tespit edilmekle beraber, beyanlar hanesine orman sınırları dışına çıkarıldığı şerhi konulmuş ve Hazine adına tescil edilmiştir. Davacı vekili, taşınmazın fiilen kullanıcısı olduğunu ve tapuda beyanlar hanesine kullanıcı şerhi verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi, davanın kabulüne ve kullanıcı şerhinin yazılmasına karar vermiş, ancak davalı Hazine vekilinin istinaf başvurusu sonucunda Bölge Adliye Mahkemesi kararı kaldırılmış ve davayı açan tarafın taşınmazı kullandığının ispatlanması gerektiği kaydedilerek davanın reddine hükmedilmiştir. Yapılan inceleme sonucunda, dava konusu taşınmazın fiili kullanıcısının davacı olduğu sabit görülmüş, dolayısıyla Mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- 3402 sayılı Kanunun Ek-4. maddesi
- 5831 sayılı Kanunun 8. maddesi ve Ek-4. maddesi
- 6831 sayılı Orman Kanunu'nun 2/B maddesi ve 20.06.1973 tarihli Kanun ile değişik 2. maddesinin (B) bendi
- HMK'nin 353/(1)-b.2 ve 371. maddeleri
- HMK'nin 373/2. Maddesi
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Kullanım Kadastrosu
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... Anadolu 7. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında ... Anadolu 7. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülen dava sonucunda verilen hükme karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun kabulüne, davanın reddine karar verilmiş olup, bu kez davacı vekili tarafından Bölge Adliye Mahkemesi kararının duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine duruşma istemi değerden reddedilmiş olmakla, Bölge Adliye Mahkemesi kararının; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kullanım kadastrosu sonucunda Sultanbeyli İlçesi ... ... Mahallesi 216 ada 6 parsel sayılı taşınmaz, beyanlar hanesine 6831 sayılı Orman Kanunu'nun 2/B maddesi gereğince orman sınırları dışına çıkarıldığı ve bahçe olarak kullanıcısı tesbit edilemediği şerhi konularak bahçe vasfıyla Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir.
Davacı vekili, dava konusu taşınmazın Sultanbeyli Belediye Başkanlığı Harita Mühendisliğinin 27.07.2001 tarihli arazi tespit formu ile dava dışı ... ... adına tespit edildiğini ve 08.08.2001 tarihinde de davacı tarafça haricen satın alındığını, buna rağmen beyanlar hanesine adının yazılmadığını açıklayarak tapuda beyanlar hanesinde davacı adına kullanıcı şerhi verilmesini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince, yapılan yargılama sonucunda, davanın kabulüne, dava konusu 216 ada 6 parsel numaralı taşınmazın beyanlar hanesine ''Bu taşınmaz bahçe olarak 2001 yılından beri ... kızı ...'ın fiili kullanımındadır'' şerhinin yazılmasına karar verilmiştir. Hükme karşı davalı Hazine vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesince, davalı Hazine vekilinin istinaf taleplerinin kabulü ile HMK'nin 353/(1)-b.2 maddesi gereğince hükmün kaldırılmasına, kanıtlanamayan davanın reddine karar verilmiştir. Davacı vekili, Bölge Adliye Mahkemesi kararını temyiz etmiştir.
Dava, 3402 sayılı Kanun'a 5831 sayılı Kanun'un 8. maddesi ile eklenen Ek-4. maddesine göre yapılan kullanım kadastrosuna itiraz niteliğindedir. 3402 sayılı Kanun'un Ek-4. maddesi ile 6831 sayılı Kanun'un 20.06.1973 tarihli Kanun ile değişik 2. maddesinin (B) bendinde, orman kadastro komisyonlarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerin, fiili kullanım durumları dikkate alınmak ve varsa üzerindeki muhdesatın kime veya kimlere ait olduğu ve kim veya kimler tarafından ne zamandan beri kullanıldığı, kadastro tutanağının beyanlar hanesinde gösterilmek suretiyle, bu Kanun'un 11. maddesinde belirtilen askı ilanı hariç diğer ilanlar yapılmaksızın öncelikle kadastrosu yapılarak Hazine adına tescil edileceği hükme bağlanmıştır.
Bu maddenin amacı, kadastro sırasında taşınmazın fiili kullanıcısının tespit edilmesidir. Anılan yasa maddesine dayanılarak açılacak davalarda kabul kararı verilebilmesi için, öncelikle davacı tarafın taşınmazı kullandığının ispat edilmesi gerekmektedir. Diğer bir anlatımla, kullanım kadastrosu sırasında beyanlar hanesinde kullanıcı olarak gösterilebilecek kişiler, kadastro tespiti sırasında çekişmeli taşınmazı ekonomik amacına uygun olarak fiilen zilyet olarak kullanan kişilerdir.
Somut olayda, dosya kapsamında bulunan tüm bilgi, belge, kadasto tutanağında taşınmazın bahçe olarak kullanıldığının tesbit edildiğinin belirtilmesine, dosya içindeki 2001 yılında ait zilyetlik devir senedi ve ekindeki belediye arazi tesbit formu, mahallinde yapılan keşifte dinlenen tanık beyanları, teknik bilirkişi raporları ve ekinde yer alan fotoğraflardan dava konusu taşınmaz üzerinde davacının kullanım kadastro tespiti sırasında Kanun'un aradığı anlamda fiili kullanımın olduğu sabitttir. Buna göre Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde yanılgılı değerlendirmeyle davanın reddine verilmiş olması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda gösterilen nedenlerle davacı vekilinin yazılı temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nin 371. maddesi uyarınca BOZULMASINA, HMK'nin 373/2. maddesi gereğince dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine 27.04.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.