20. Hukuk Dairesi 2013/4914 E. , 2013/11255 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
DAVALILAR : Hazine - Orman Yönetimi
Taraflar arasındaki orman kadastrosuna itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar Hazine ve Orman Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı 07.12.2006 havale tarihli dilekçesi ile, ... Köyü"nde yapılan genel arazi kadastrosu çalışmaları sırasında, ... ada ... sayılı parsellerle çevrili yaklaşık 2,5 dönüm miktarındaki yerin tarım arazisi olarak kullanıldığı ve içinde davacının evinin bulunduğu yerin 1986"da kesinleşen orman sınırı dışında kalmasına karşın, taşınmazların orman olarak sınırlandırıldığını iddia ederek, kadastro tesbitine itiraz etmiş ve taşınmazın davacı adına tescili istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece, davanın kabulüne, ... Köyü, ... ada ... parsel sayılı taşınmazın kadastro tesbitinin iptali ile fen ve orman bilirkişilerince düzenlenmiş 15/06/2012 havale tarihli bilirkişi raporuna ekli krokide (A) harfi ile gösterilen 3003,969 m²"lik kısmın davacı ... oğlu ... adına tapuya tesciline, bu kısım çıkıldıktan sonra geri kalan 9451913,031 m²"lik kısmın orman vasfıyla Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalılar Hazine ve Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, orman kadastrosuna itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bir bölümünün bulunduğu ... Köyü"nde 15.05.1985 - 15.05.1986 tarihleri arasında ilân edilen orman kadastrosu ve 2/B uygulaması vardır.
Mahkemece verilen karar, usûl ve kanuna aykırıdır. Şöyle ki; davacı gerçek kişi tarafından yörede 1985 yılında yapılan orman kadastrosu sırasında orman olarak tesbit edilen, ancak, daha sonra yörede yapılan arazi kadastrosu sırasında kadastro tutanağı düzenlenmeden 3402 sayılı Kanunun 22/son maddesi gereği ... ada ... parsel numarası verilerek tapuya aktarılan taşınmaza karşı dava açılmıştır. Dolayısı ile davacının dava ettiği yer 1986 yılında kesinleşen orman tahdit sınırları içerisinde kalmakta olup, 6831 sayılı Kanunun 11/1. maddesi gereğince, "...tutanak ve kararlara karşı askı tarihinden itibaren altı ay içinde kadastro mahkemelerinde dava açılabilir. Bu süre, hak düşürücü süredir." hükmü gereğince, dava 6 aylık askı ilân süresi içinde açılmadığından, davaya bakma görevi, kadastro mahkemesine ait olmayıp, genel mahkemelere aittir.
Görev, kamu düzenine ilişkin olup; temyiz edenlerin sıfatına bakılmaksızın yargılamanın her aşamasında gözetilmelidir. Bu sebeple, mahkemece yapılacak iş; askı ilân süresi içinde orman sınırlamasına karşı açılmış bir dava olmadığı için, davaya bakma görevinin asliye hukuk mahkemesine ait olduğu düşünülerek, görevsizlik kararı vermekten ibarettir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalılar Hazine ve Orman Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine 05/12/2013 gününde oy birliği ile karar verildi.