Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/16763
Karar No: 2020/5315
Karar Tarihi: 23.09.2020

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/16763 Esas 2020/5315 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacılar, 680 ada 45 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ve veraset ilamındaki payları oranında davacılar adına tesciline karar verilmesi için dava açmıştır. Ancak davalı, satış bedelini ödemediklerini iddia ederek davanın reddini savunmuştur. Mahkeme de davanın reddine karar vermiştir.
Davacılar vekili tarafından yapılan temyiz başvurusunda, satış bedeline ilişkin makbuzların ibraz edilemediği için davanın reddedilmesinin doğru olmadığına karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 18/e maddesi gereği belediye meclisi kararı aranması gerektiği de ifade edilmiştir.
Yüksek Mahkeme, önceki mahkeme kararını bozarak, davacıların temyiz itirazlarını kabul etmiş ve hükmü bozmuştur. Kararda, belediye meclisi kararı aranmasının emsal kararlara aykırılık oluşturacağı, satış bedelinin davacılar tarafından ödendiğini kabul etmek gerektiği vurgulanmıştır.
Kanun maddeleri: 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 18/e maddesi.
14. Hukuk Dairesi         2016/16763 E.  ,  2020/5315 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 23.09.2014 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 31.03.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacılar vekili, Merkez ... Mahallesi 680 ada 45 parsel sayılı taşınmazın 12.07.1966 tarihinde 436 sayılı Karar ile ... Belediyesi tarafından muris ..."e tahsis edildiğini, taşınmaz üzerinde konutlar mevcut olduğunu, emlak vergisinin ödendiğini, arsa bedelinin ödendiğine dair makbuzun ibraz edilmediği gerekçesi ile davacılar adına tapu verilmediğini ileri sürerek, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile veraset ilamındaki payları oranında davacılar adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı vekili, belediyelerde taşınmaz mal satımına karar verme yetkisinin Belediye Kanununun 18/e maddesine göre belediye meclisinde olduğunu, bu yönde alınacak meclis kararını uygulama yetkisinin belediye encümenin yetkisi ve görevinde olduğunu, uygulamada satış konusunda encümen kararı alınan bir gayrimenkulün satış bedelinin satın alan kişi tarafından makbuz karşılığı idareye yatırıldığını, bundan sonra idarenin tapuda devir işlemini yaptığını, bazen taşınmaz satın alan kişilerin encümen kararına rağmen satış bedelini bilerek ya da bilmeyerek idareye yatırmadıklarını, bu durumda tescil işleminin yapılmadığını, davacıların ne satışa ilişkin encümen kararını ne de satış bedelini ödediklerine ilişkin makbuzu dosyaya ibraz edemediklerini, davacının iddiasını ispat etmek zorunda olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
    Hükmü, davacılar vekili temyiz etmiştir.
    Dosyada mevcut ... Belediyesi Sürekli Komisyonu (Belediye Encümeni) tarafından 12.07.1966 tarih 436 sayılı Karar ile dava konusu taşınmazın mülkiyeti belediyeye ait iken 1966 ve sonraki yıllarda 6188 sayılı Bina Yapımını Teşvik ve İzinsiz Yapılan Binalar Hakkındaki Kanunun 10. maddesi gereğince takdir edilecek bedelle meskensiz vatandaşlara tahsisen satışının yapılmasına ve bu kapsamda belirlenen 17 parsel sayılı 350 m2 miktarlı taşınmazın davacılar murisi ..."e belirlenen bedelle tahsisine karar verildiği, bu taşınmazın daha sonraki yıllarda yapılan tevhit ve ifraz işlemleri sonucunda 680 ada 45 parsel numarası ile davalı adına tapuda kayıtlı olduğu anlaşılmıştır.
    1966 yılında yapılan satış nedeniyle satış bedeline ilişkin makbuzların bu güne kadar davacı tarafından saklanmasını beklemek davacıya yüklenecek ağır bir yük niteliğindedir. Söz konusu makbuzların davalı ..."de bulunmaması da davacılar aleyhine yorumlanamaz. Dosya kapsamından, satış tarihinden itibaren taşınmazın davacıların murisi ... ve O"nun ölümünden sonra da mirasçıları olan davacılar tarafından kullanıldığı, üzerinde muris tarafından 1970"li yıllarda yapılmış yapı bulunduğu, elektrik ve su aboneliklerinin yapıldığı, emlak vergilerinin ödendiği, kayıt maliki olan Belediye tarafından dava tarihine kadar her hangi bir uyuşmazlık çıkarılmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda satış bedelinin davacıların murisi tarafından ödendiğinin kabulünde zorunluluk bulunmaktadır. Dosyada bir örneği bulunan ve Yargıtay Yüksek 8. Hukuk Dairesince de onama kararı verilen ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 25.10.2011 tarih ve 2008/166 Esas, 2011/762 Karar sayılı ilamı da aynı doğrultudadır. Mahkemece ödeme makbuzlarının ibraz edilememesi nedeniyle davanın reddine karar verilmiş olması doğru değildir.
    Diğer yandan satış tarihinde yürürlükte olan 1580 sayılı Belediye Kanununda belediyeye ait taşınmazların satışına ait yetki konusunda bir açıklık bulunmamaktadır. Konuya ilişkin 14 Temmuz 2005 tarihinde yürürlüğe giren 5393 sayılı Belediye Kanunun 18/e maddesi ile; " Belediyeye ait taşınmaz mal alımına, satımına, takasına, tahsisine vb. karar verme yetkisinin belediye meclisine ait olduğuna" dair düzenleme yapılmış ise de, 1966 yılında yapılmış olan bir satış için belediye meclisi kararı aranması da emsal kararlara aykırılık oluşturacağından, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu gerekçeyle bozulmasına karar verilmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23.09.2020 tarihinde oy çokluğu ile karar verildi. Başkan
    K A R Ş I O Y
    Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün onanması gerektiği görüşünde olduğumdan, sayın çoğunluğun bozma yönündeki kararına katılamıyorum.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi