4. Ceza Dairesi 2018/3052 E. , 2018/17687 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit, yaralama
HÜKÜMLER : Mahkumiyet, direnme
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
6763 sayılı Kanunun 38. maddesi ile eklenen 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun"un geçici 10. maddesindeki, bölge adliye mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce verilen kararlarla ilgili Yargıtay ceza daireleri tarafından verilen bozma kararlan üzerine mahkemelerce verilen direnme kararlanın, kararına direnilen daireye gönderileceğine, dairenin, mümkün olan en kısa sürede direnme kararını inceleyerek yerinde görürse kararını düzelteceğine; görmezse dosyayı Yargıtay Ceza Genel Kuruluna göndereceğine ilişkin düzenleme karşısında, Dairemizin bozma kararına Yerel Mahkemece verilen direnme kararı üzerine Dairemize gönderilen dosya yeniden okunarak gereği görüşülüp düşünüldü:
Dairemizin 18/04/2012 tarih ve 2010/9492 esas, 2012/9605 karar sayılı usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılan bozma kararındaki, "l-) Sanık ..."un mağdurun kendisine "sen kimsin ki yardımcı olacaksın" şeklindeki sözleri üzerine sinirlenerek elindeki soda şişesiyle mağdura vurduğunu beyan etmesi karşısında, haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması, 2-) Sanıkların tüm aşamalardaki beyanlarında, organize olarak mağdurun yanına gittiklerini belirtmemeleri ve mağdur ile tanık beyanlarının ise sanıkların birlikte hareket ettiklerine ilişkin açık bir anlatım olmaması ile, tanığın tehdit edenin sanık ... olduğu, mağdurun ise kendisini yaralayan ve tehdit edenin sanık ... olduğunda mahkeme huzurunda ısrar etmeleri, olayın oluşunda da her iki suç bakımından sanıkların, sanık ..."la birlikte mağdurla konuşmaya gitmeleri dışında irade ve kasıt birliği içerisinde hareket ettiklerine ilişkin açık ve ortaya konulabilir iddia da olmaması karşısında, suçun işlenmesinden önce veya sonra birbirlerine yardım edeceklerine ilişkin delil de bulunmamasına göre. tanık ve müştekinin beyanı dikkate alınarak, tehdit suçundan sanık ... veya ..."tan birinin, yaralama suçundanda sanık ..."un sorumlu olacağı gözetilmeden, sanık ..."nin olaya karıştığına ilişkin delil bulunmadığı halde, yazılı şekilde hüküm tesisi" biçimindeki gerekçeye göre, bozmadan sonra direnme mahiyeti arz eden "Yargıtay .... Ceza Dairesi"nin 18/04/2012 tarihli bozma ilamının birinci bendinde sanık ..."un mağdurun
./..
-2-
kendisine "sen kimsin ki yardımcı olacaksın" şeklindeki sözleri üzerine sinirlenerek elindeki soda şişesi ile mağdura vurduğunu beyan etmesi karşısında haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması yönündeki bozma nedenine gelindiğinde, şikayetçinin 07/11/2008 tarihli oturumdaki beyanı göz önüne alındığından ..."un şikayetçiye hitaben "bana bak sana güzellik yapıyorlar, sen anlayışlı davranmıyorsun" diyerek elindeki sağlam soda şişesi ile kafasına vurduğunu beyan ettiği, sanık ..."un savunması ile diğer sanıkların savunmasına göre ise sanık ..."un şikayetçiye "bak arkadaşlar sana yardımcı olmak istiyor, neden terslik yapıyorsun" demesi üzerine şikayetçinin ..."a "sen bu işe neden karışıyorsun" diye cevap verdiği anlaşılmıştır.
Dosya kapsamına göre sanık ... ve arkadaşlarının kendilerini doğrudan ilgilendirmeyen bir başkasının satın aldığı taşınmazın tapusunu devir amacıyla üç kişi birlikte şikayetçiye ait iş yerine gittikleri ve ısrarla şikayetçiden tapunun devri hususunda talepte bulunmaları üzerine şikayetçinin de haklı olarak sanık ..."u ilgilendirmeyen bir konuda kendisini ilgilendirmediğini söylemesinin tahrik sebebi olarak kabulü yasal olarak olanaklı değildir.
Zira TCK 29 maddesinde düzenlenen haksız tahrikin ana koşulunun madde gerekçesinde açıklandığı ve Yargıtay"ın yerleşik içtihatlarından da anlaşılacağı üzere bir kişinin hukuka aykırı bir eylem dolayısıyla uğradığı öfke ve şiddetli eylem altında suç işlemesi gerektiği ancak somut olayda sanık ..."un şikayetçiye ait işyerinde bulunmasının haklı ve geçerli bir nedeninin bulunmadığı, Ali Kaygusuz isimli şahsa satılan taşınmazın tapusunun devri konusunda söz söyleme ve öneride bulunma hak ve yetkisinin olmadığı bu sebeple de şikayetçi tarafından "sen kimsin ki yardımcı olacaksın" şeklindeki bir söz ve ifadenin sanık lehine tahrik olarak kabulü ve değerlendirilmesi olanaklı değildir.
Haksız tahrik hükümlerinin uygulanabilmesi için öncelikle haksız bir eylemin varlığı gerektiği, eylemin haksızlık niteliğinin ise hukuka aykırı olmasından kaynaklandığı bunun yanı sıra haksız ve hukuka aykırı eylemin fail üzerinde hiddete ve şiddetli eleme neden olması gerektiği ve suçun da bu hiddet ve şiddetli elemin etkisi altında işlenmiş olması gerektiği ancak somut olayda şikayetçinin iş yerine üç kişi olarak gelen kişilerden diğer iki kişinin yapmış olduğu baskı karşısında şikayetçi ile hiçbir konuda muhataplığı söz konusu olmayacak sanığa sarf ettiği ileri sürülen "sen kimsin ki yardımcı olacaksın" şeklindeki bir söz ve ifadenin tahrik olarak değerlendirilmesive kabulü mümkün görülmemiştir.
Yargıtay .... Ceza Dairesinin iki nolu bozma bendinde belirtilen hususa gelince de, dosya kapsamına göre sanıkların birlikte hareket ettikleri açık bir şekilde anlaşılmaktadır.
Zira özellikle soruşturma evresindeki belge ve bilgilerin incelenmesinde sanıklardan ..."un .... adresinde ikamet edip,.... iş merkezinde çalıştığı, sanık ..."un ev ve iş yeri adresinin semt olarak.... olduğu, sanık ..."ın ev adresinin ... , iş adresinin ise.... olup, olayın meydana geldiği ve sanıkların gitmiş oldukları şikayetçiye ait iş yerinin ise ..... adresinin sanıkların ikamet ve iş yeri adresleri ile yakından uzaktan ilgisi olmayan bir yer olduğu anlaşılmaktadır.
Diğer yandan özellikle sanıklar ... ve ..."ın beyan ve savunmalarına göre olay günü sanıklardan ..."ın dayısı olduğunu belirttiği .... isimli şahsın şikayetçiden satın aldığı ancak devir işlemi yapılmayan taşınmaz ile ilgili görüşmeyi sanık ..."a ilettiği ve bunun da öneriyi kabul ettikten sonra
./..
-3-
yolda sanıklardan ... ile karşılaştıkları ve ..."un da diğer sanıklar ile birlikte gitmeyi kabul ettiğinin anlaşılması karşısında sanıkların ikamet ettikleri adreslerden birlikte hareketle şikayetçinin .... sayılı yerdeki inşaat mahaline gittikleri ve şikayetçinin orada bulunmaması üzerine de sekreter .... vasıtasıyla şikayetçiyi olay mahaline çağırdıkları tartışmasız bir husustur. Diğer bir anlatımla sanıklar şikayetçiye ait iş yerinde tesadüfen bulunmuş, karşılaşmış değillerdir.
Suçun işlenmesinde rol almamakla birlikte suç fikrinin oluşmasını sağlayan ve teşvik eden yada fiilden önce ve fiil sırasında yardımda bulunarak suça katılan kişilerin durumu şeriklik kurumunu oluşturmaktadır. Yasada şerik olarak iştirak edenler azmettiren ve yardım eden olarak ikiye ayrılmıştır. (Yorumlu Uygulamalı Türk Ceza Kanunu, O. Yaşar, H.T. Gökcan, M. Artuç, cilt 1 sayfa 1077)
Türk Ceza Kanunun 39. Maddesinde ise suça yardım etme fiili düzenlenmiş olup, yardım etme bir suç işlenmesinden önce veya suç işlenirken destekleyici kolaylaştırıcı hareketlerde bulunarak veya suç işleme kararının kuvvetlendirilmesini veya suçun kolayca işlenmesini sağlamak olarak değerlendirilmekte diğer bir anlatım ile de bir başkasının işlemekte olduğu bir suçun icrasının kasten desteklenmesini ifade etmektedir. Failin suç teşkil eden fiili işlerken bir başkası tarafından desteklendiğinin, kendisine yardım edildiğinin bilincinde olmasına gerek yoktur. (Türk Ceza Kanunu Gazi Şerhi - İzzet Özgenç. Sayfa 522) Suçun işlenmesinde bulunulan yardımın en geç bu suçun unsurlarını gerçekleştiriş sırasında yani tamamlanmadan yapılmış olması gerekir.
Somut olaya gelindiğinde, sanıklar ... ve ..."un dayıları olduğunu ifade ettikleri .... simli şahsın şikayetçiden satın aldığı ancak tapu devir işlemlerinin gerçekleştirilemeyen konutun akıbetini sormak üzere yola çıktıkları ve yolda karşılaştıkları sanık ..."u da yanlarına alarak şikayetçiye ait iş yerine gittikleri, iş yerinde bulunmayan şikayetçiyi sekreter vasıtasıyla iş yerine çağırdıkları ve birlikte hareket ettikleri tartışmasızdır.
Bu sebep ve gerekçelerle bozmaya esas kararımızda açıklandığı üzere sanıklardan ... ve ..."un diğer sanık ..."un kasten yaralama suçuyla ilgili olarak olay yerinde bulunmak ve suç işleme kararını kuvvetlendirmeleri nedeniyle suça yardım ettikleri kanaati ile TCK 39 maddesi delaletiyle cezalandırılmaları yönüne gidilmiş, keza sanıklar ... ve ..."un da sanık ... tarafından şikayetçiye yönelik gerçekleştirilen tehdit suçu nedeniyle bu sanığın yanında bulunmak ve suç işleme kararını kuvvetlendirmek suretiyle yardımda bulundukları sonuç ve kanaatine varılmıştır.
" şeklindeki gerekçeyle verilen Ankara 26. Asliye Ceza Mahkemesinin 25/12/2012 tarih 2012/936 esas ve 2012/1212 karar sayılı direnme kararı, dosya içeriği ve Dairemizin kararındaki gerekçeye göre yerinde görülmediğinden,
6763 sayılı Kanunun 38. maddesi ile eklenen 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun"un geçici 10 ve CMK 307/3. maddesi gereğince direnme konusunda karar verilmek üzere dosyanın Yargıtay Ceza Genel Kuruluna GÖNDERİLMESİNE, 18/10/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.