Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/6031
Karar No: 2015/9246
Karar Tarihi: 09.03.2015

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2015/6031 Esas 2015/9246 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2015/6031 E.  ,  2015/9246 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme, isteğin reddine karar vermiştir.
    Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı İsteminin Özeti:
    İş sözleşmesinin geçerli ve haklı sebep olmadan davalı işveren tarafından feshedildiğini, İş Kanunu 19. maddedeki fesih usulüne uyulmadığını belirten davacı işçi, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı. vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı şirket ile diğer davalı arasında herhangi bir asıl işveren alt işveren ilişkisi bulunmadığını, davacının diğer davalı işçisi olduğunu belirterek davanın müvekkili şirket yönünden husumet yokluğu sebebiyle reddini aksi halde davacının haksız ve mesnetsiz davasının esastan reddini savunmuştur.
    Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile diğer davalı arasında herhangi bir asıl işveren alt işveren ilişkisi bulunmadığını, davacının gerçek işvereninin diğer davalı olduğunu belirterek davanın müvekkili şirket yönünden husumet yokluğu sebebiyle reddini aksi halde davacının haksız ve mesnetsiz davasının esastan reddini savunmuştur.
    Davalı. vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın İş Mahkemelerinde açılması gerekirken İş Mahkemelerinde açıldığını bu sebeple yetki itirazında bulunduklarını ve davacının haksız ve hukuka aykırı davasının reddini savunmuştur.
    Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, davacının 08.10.2013-03.06.2014 tarihleri arasında ... işçisi olarak 3. Boğaz Köprüsü ve . Otoyolu İnşaatı işinde çalıştığı, davalı ... vekilince sunulan Anahtar Teslimi, Mühendislik, Tedarik ve İnşaat Sözleşmesine göre davalılar ... İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş.- ... ortak girişimi ile dava dışı ... ortak girişimi arasında ... İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş.- ... ortak girişimi tarafından yürütülen... projesinde 3. Boğaz köprüsünün tasarlanması, mühendisliğinin yapılması, tedarik edilmesi, imal edilmesi, istihsal edilmesi, inşa edilmesi, kurulması , birleştirilmesi, dikilmesi, sipariş verilmesi, işletmeye alınması, test edilmesi ve tamamlanması işlerinin sabit fiyatlı, kesin tarihli, götürü bedelli, anahtar teslimi olarak dava dışı ...ortak girişimi tarafından yüklenildiği, davalı ... vekilince sunulan taşeronluk sözleşmesine göre dava dışı ... ortak girişimi ile davalı ... arasında ... (Çapraz Kiriş, Yan açıklık yapısı, Yaklaşım bloğu, ankraj bloğu inşaatı) işinin davalı ... tarafından yüklenildiği, davacı vekilince davalı ... tarafından işin anahtar teslimi olduğu savunmasına karşı tanık dinletilmek istenmiş ise de yazılı belgenin aksinin tanıkla kantlanamayacağı, davacı ile aralarında yazılı iş sözleşmesi olan ve sigorta bildiriminde işveren olarak kayıtlı davalı ... ile diğer davalılar ... İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş. ve ... arasında asıl işveren alt işveren ilişkisinin olmadığı, davalılar ... İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş. ve ..."nın davacının işvereni olmadığı anlaşıldığından bu davalılar aleyhine açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeni ile reddine, davalı ... aleyhine açılan davada yetki hususunun değerlendirilmesi gerektiğinden bu davalıya karşı açılan davanın bu dosyadan tefriki ile başka bir esasına kaydına karar verilmiştir.
    Temyiz:
    Karar süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Gerekçe:
    4857 sayılı İş Kanunu"nun 2/6 maddesi uyarınca, bir işverenden, iş yerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik sebeplerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile iş aldığı işveren arasında kurulan ilişkiye asıl işveren-alt işveren ilişkisi denir. Bu ilişkide asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumludur. Keza aynı maddenin 7. fıkrasına göre de “Asıl işverenin işçilerinin alt işveren tarafından işe alınarak çalıştırılmaya devam ettirilmesi suretiyle hakları kısıtlanamaz veya daha önce o iş yerinde çalıştırılan kimse ile alt işveren ilişkisi kurulamaz. Aksi halde ve genel olarak asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaalı işleme dayandığı kabul edilerek alt işverenin işçileri başlangıçtan itibaren asıl işverenin işçisi sayılarak işlem görürler.” Asıl işveren ve alt işveren arasındaki sözleşmenin muvazaalı olması halinde, alt işveren işçisi, aynı madde uyarınca başlangıçtan itibaren asıl işveren işçileri sayılacaktır.
    Asıl işveren-alt işveren ilişkisinde, davacı işçi alt işveren işçisi olup, iş sözleşmesi alt işveren tarafından feshedildiğinden, feshin geçersizliği ve işe iade yükümlülüğü alt işverenindir. Asıl işverenin iş ilişkisinde sözleşmenin tarafı sıfatı bulunmadığından, asıl işverenin işe iade yönünde bir yükümlülüğünden söz edilemez. Asıl işverenin işe iade kararı sonrası işçinin işe başlamak için başvurması ve alt işverenin işe almamasından kaynaklanan işe başlatmama tazminatı ile dört aya kadar boşta geçen süre ücretinden yukarda belirtilen hüküm sebebi ile alt işverenle birlikte sorumluluğu vardır. Ayrıca, asıl işveren-alt işveren ilişkisinin kanuni unsurları taşıyıp taşımadığı veya muvazaalı olup olmadığı da gözetilmelidir. Asıl işveren-alt işveren ilişkisinin geçersiz veya muvazaaya dayanması nedeni ile feshin geçersizliğine yönelik karar gerçek işveren hakkında kurulmalı, geçersiz veya muvazaaya dayalı ilişkinin diğer tarafı hakkında sıfat yokluğu sebebiyle davanın reddine karar verilmelidir.
    Alt işveren, üstlendiği iş için görevlendirdiği işçilerini sadece o iş yerinde aldığı işte çalıştırmalıdır. İşçiler sadece asıl işverene ait iş yerinde değil de, farklı işverenlere ait çeşitli iş yerlerinde çalışıyorlarsa, asıl işveren-alt işveren ilişkisinden söz edilemez. Alt işverene verilen iş, işyerinde yürütülen mal veya hizmet üretimine ilişkin bir iş olmalı, asıl işe bağımlı ve asıl iş sürdüğü müddetçe devam eden bir iş olmalıdır.
    Diğer taraftan, özellikle grup şirketlerinde ortaya çıkan bir çalışma biçimi olan birlikte istihdam şeklindeki çalışmada, işçilerin bir kısmı aynı anda birden fazla işverene ve birlikte hizmet vermektedirler. Daha çok yönetim organizasyonu kapsamında birbiriyle bağlantılı olan bu şirketler, aynı binalarda hizmet verebilmekte ve bir kısım işçiler iş görme edimini işverenlerin tamamına karşı yerine getirmektedir. Tüm şirketlerin idare müdürlüğünün aynı şahıs tarafından yapılması, şirketlerin birlikte kullandığı binanın girişinde verilen güvenlik hizmetleri, ulaşım, temizlik, kafeterya ve yemek hizmetlerinin yine tüm işverenlere karşı verilmiş olması buna örnek olarak gösterilebilir. Bu gibi bir ilişkide, işçi ile işverenler arasında tek bir iş ilişkisi, keza her iki işverenin sorumluluğu ve taraf sıfatı vardır.
    Somut olayda yukarıdaki ilkeler doğrultusunda aleyhine dava açılan.... ile dava dışı.... adi ortaklığı arasındaki tüm sözleşmelerin getirtilip incelenmesi, tarafların gösterdikleri tanıkların dinlenmesi, davalı şirketler arasında iş hukuku yönünden ne tür bir ilişki bulunduğu, asıl işveren alt işveren ilişkisinin bulunup bulunmadığı, kurulan ilişkinin 4857 sayılı Kanuna uygun olup olmadığı kuşkuya yer vermeyecek şekilde irdelenmeli, gerekirse bu konuda uzman bilirkişiden belirtilen yönlerden rapor alınıp diğer delillerle birlikte değerlendirilerek karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde sonuca gidilip tefrik kararı verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 09.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi