22. Hukuk Dairesi 2015/6029 E. , 2015/9244 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
İş sözleşmesinin geçerli ve haklı sebep olmadan davalı işveren tarafından feshedildiğini belirten davacı işçi, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı işveren vekili, davacının 09.04.2013 ve 17.09.2013 tarihlerinde kar sağlamak amacıyla sıklıkla kur bağlayarak ve görevlisi ... ile birlikte hareket ederek alım satım işlemleri gerçekleştirdiğini, 7.975,00 TL kar ettiği, kuru bağlamış olmasına rağmen 19 adet döviz alım satımı yapmaması nedeni ile 6.529,00 TL şube zararı oluştuğunu, banka imkanlarını kendi avantaj ve menfaat yaratacak şekilde kullandığını, iş akdini İş Kanunu 25/II-e bendi gereğince haklı nedenle feshedildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davalı banka bünyesinde çalışan, davacı ile aynı işlemi yaptığı bahsedilen kişiler hakkında kınama ve ihtar cezası ile cezalandırılmış olup, bu kişilerin işlerine son verilmediği, Diğer personellerce yapılan eylemin de iş verenin güvenini kötüye kullanmaya uyduğu, bu kişilerin iş akdinin feshedilmemesi ve davacının iş akdinin feshi için başka nedenler bulunduğu, bunun iddia ve ispat yükünün davalı tarafta olduğu, davalı tarafça iddia ve ispat edilmediği, iş aktinin feshinin son çare olarak uygulanması gerektiği, feshin haksız ve geçersiz olduğu gerekçesi ile davacının işe iadesine karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar süresi içerisinde davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
Taraflar arasında iş sözleşmesinin feshinin haklı nedene dayanıp dayanmadığı uyuşmazlık konusu olup, kanuni dayanak 4857 sayılı İş Kanunu’nun 25. ve devamı maddeleridir.
4857 sayılı İş Kanunu"nun 25. maddesinin II. bendinde, ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller sıralanmış ve belirtilen durumlar ile benzerlerinin varlığında işverenin haklı fesih imkanının olduğu açıklanmıştır. Yine aynı maddenin II. bendinin (e) alt bendinde, işverenin güvenini kötüye kullanmak, hırsızlık yapmak, işverenin meslek sırlarını ortaya atmak gibi doğruluk ve bağlılığa uymayan işçi davranışlarının da işverene haklı fesih imkanı verdiği ifade edilmiştir. Görüldüğü üzere yasadaki haller sınırlı sayıda olmayıp, genel olarak işçinin ahlakı ve iyiniyet kurallarına aykırılık oluşturan söz ve davranışları işverene fesih imkanı tanımaktadır.
Davacının iş sözleşmesinin feshi de 4857 sayılı Kanun"un 25/II maddesine dayandırılmıştır. Bilindiği üzere; iş ilişkisi karşılıklı güven esasına dayanan sürekli bir borç ilişkisi olup, bu güvenin sarsıldığı durumlarda, anılan tutumla karşılaşan taraftan böyle bir ilişkiyi sürdürmesini beklemek işin doğasına uygun düşmez. İşçinin sadakat borcu :işverenin işi ve işyeri ile ilgili hukuken haklı menfaatlerini korumak, zarar verici ve risk altına sokabilecek davranışlardan kaçınmayı gerektirir.
Dosyada bulunan davalı banka Müfettişinin 21.10.2013 tarihli teftiş raporuna göre, kendi adına kar sağlama amacıyla sıkılıkla kur bağlayarak döviz alım-satım işlemleri gerçekleştiren, bu amaca da döviz alım-satım işlemleri öncesinde bağladıkları kurun piyasada oluşan kurla karşılaştırılıp lehlerine fayda sağlama durumuna göre işleme alınması veya alınmaması yoluyla ulaştıkları görülen, kur bağlayarak gerçekleştirdikleri döviz alım-satımlarında elde ettikleri karları yaklaşık 7.975 TL olarak ölçülen, diğer taraftan kur bağlamış olmalarına rağmen döviz alım-satım işlemlerini gerçekleştirmemelerinden kaynaklı 6.529,92 TL tutarlı şube zararı oluşmasına sebebiyet veren, hayatın olağan akışında gerçekleştirdikleri işlemlerin uygunsuzluğunun ve işlemlerle ilgili riskin farkında olması beklenen ancak söz konusu işlemleri gerçekleştirme sürecinde yetki ve görevi nedeniyle sahip olduğu bilgi veya olanakları kendilerine menfaat sağlamak amacıyla iyi niyetle bağdaşmayacak şekilde kullanan banka Nevşehir Şubesi Operasyon Yöneticisi olan davacının iş sözleşmesinin, iş kanunu 25/II-e maddesi uyarınca feshedildiği anlaşılmış olup, davacının eylemlerinin banka zarar riskinin oluşmasında esas rol oynadığı, aynı raporda hataları tespit edilen ve iş akitleri feshedilmeyen çalışanların eylemlerinin ve işyerindeki görev, yetki ve konumları itibariyle davacının eylemi ile aynı düzeyde olmadığı, nitekim teftiş raporunda nakit yetkilisinin eyleminin 655,05 TL şube zararına sebebiyet verme olduğu, operasyon yetkilisinin eyleminin 3 aylık süre zarfında 60 adet kur bağlama işlemi yapması ve bu işlemlerin yarısını kendisinin gerçekleştirmesi ile ilgili şube içi kontrol sistemini işletmeme ve müşteri ilişkileri yönetici yardımcısının eyleminin ise personel lehine yapılan kur bildirimlerinin 14 adedinin sistemsel girişlerini yapmak olduğu, böyle olunca işverenin eşit davranmadığı sonucuna varılmasının isabetsiz olduğu anlaşılmıştır.
Yukarıda belirtilen teftiş raporu ve dosya içeriğindeki belge ve bilgilerden davacının eylemleri 4857 sayılı Kanun"un 25/2-e maddesinde belirtilen doğruluk ve bağlılığa uymayan davranışlardandır. Bu eylemler haklı fesih sebebi oluşturacağından davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile kabulüne karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Belirtilen sebeplerle, 4857 sayılı Kanun"un 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıda yazılı şekilde hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Davanın REDDİNE,
3-Karar tarihi itibariyle alınması gerekli olan 27,70 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 25,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 02,50 TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 130,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.500,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine, kesin olarak 09.03.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.