Vergi Usul Kanununa muhalefet - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2016/9240 Esas 2019/1424 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/9240
Karar No: 2019/1424
Karar Tarihi: 13.02.2019

Vergi Usul Kanununa muhalefet - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2016/9240 Esas 2019/1424 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, Sincan Vergi Dairesi mükellefiyetine sahiptir ve 2008, 2009 ve 2010 takvim yıllarında sahte fatura düzenlemek suçlamasıyla mahkum edilmiştir. Sanık suçlamaları reddetmiştir ve şirketin kuruluşundan bu yana herhangi bir işlem yapmadığını iddia etmiştir. Mahkeme, suça konu faturalardan dolayı şirket yetkilileri hakkında açılmış kamu davalarının var olup olmadığını incelenmesi gerektiğini belirtmiştir. Ayrıca, sanığın hukuki durumunun tam olarak araştırılmadan eksik bir şekilde karar verildiği vurgulanmıştır.
Kararda geçen kanun maddeleri:
- 5271 sayılı CMK'nin 225. maddesi
- 213 sayılı Yasanın 367. maddesi
- 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi
- 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi
- 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesi
11. Ceza Dairesi         2016/9240 E.  ,  2019/1424 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Vergi Usul Kanununa muhalefet
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    1) Sincan Vergi Dairesi mükellefi olan sanığın 2008, 2009 ve 2010 takvim yıllarında sahte fatura düzenlediği iddia ve kabul edilen kamu davasında, sanığın suçlamaları kabul etmediği, şirketin kuruluşundan sonra hiç bir alakasının kalmadığını savunduğu anlaşılmakla gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi bakmından; suça konu faturaları kullandığı belirtilen şirket yetkilileri hakkında bu faturalardan dolayı kamu davaları açılıp açılmadığı sorulup varsa getirtilip incelenerek bu davayı ilgilendiren delillerin onaylı örneklerinin bu dosyaya aktarılması; gerektiğinde faturaları kullanan mükellef yetkilileri veya kişilerin, CMK"nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatılarak tanık sıfatıyla dinlenerek sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıklarının, sanığı tanıyıp tanımadıklarının ve faturaların alınması konusunda sanığın bir iştirakinin bulunup bulunmadığının sorulması, mükellefe ait fatura vb. evraklarda yazı ve imza incelemesi yaptırılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini yerine eksik araştırma ile yazılı şekilde mahkumiyet kararları verilmesi,
    2) Kabule göre de;
    a) 5271 sayılı CMK"nin 225. maddesi uyarınca hükmün konusu duruşmanın neticesine göre iddianamede gösterilen fiil ve failden ibaret olup, iddianamade açıklanan ve suç oluşturduğu ileri sürülen fiilin dışına çıkılarak açılmayan davadan yargılama yapılıp hüküm kurulmasının mümkün bulunmadığı; 213 sayılı Yasanın 367. maddesi uyarınca dava şartı olan mütalaaya uygun olarak
    12/10/2010 tarihli iddianame ile sanık hakkında, “2008, 2009 ve 2010 takvim yılında sahte fatura düzenlemek” suçundan kamu davası açıldığı, “ sahte fatura kullanmak” suçundan açılmış bir dava bulunmadığı gibi birbirinden ayrı ve bağımsız suçlar olan "sahte fatura düzenlemek" ve “sahte fatura kullanmak” suçlarının birbirine dönüşmeyeceği gözetilmeksizin, açılmayan davadan hüküm kurulması,
    b) 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 13/02/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.


    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.