16. Hukuk Dairesi 2018/5149 E. , 2020/4470 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TESCİL
KANUN YOLU: TEMYİZ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı ..., ... Mahallesi çalışma alanında bulunan ve kadastro çalışmaları sırasında tespit harici bırakılan taşınmazın bir bölümü hakkında, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece verilen önceki tarihli hüküm, Dairemizin 05.10.2017 tarih ve 2015/17424-2017/6116 Esas, Karar sayılı ilamı ile "....TMK’nın 713/4. ve 5. fıkraları gereğince keşif sonucu elde edilen bilirkişinin rapor ve krokisine göre gerekli ilanların yöntemine uygun bir biçimde yapılması, yasal 3 aylık sürenin dolmasının beklenilmesi ve ilanın yapıldığı gazete ile ilan tutanaklarının dosya arasına konulması" gereğine değinilerek bozulmuştur. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, dava konusu Van İli ...Mevkii"nde kain dosyada mevcut fen bilirkişisi tarafından tanzim edilen 16.03.2015 havale tarihli rapor eki krokide (A) harfi ile gösterilen 1.105,11 metrekare yüzölçümlü taşınmazın 4721 sayılı TMK"nın 713/1. maddesi gereğince bulunduğu adanın son parsel sayısından sonra yeni bir parsel sayısı verilmek suretiyle davacı adına bahçe vasfında tapuya kayıt ve tesciline, karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, fen bilirkişinin raporunda (A) harfi ile gösterilen 1.105,11 metrekarelik tescil harici taşınmaz bölümü üzerinde, davacı yararına zilyetlikle iktisap koşullarının gerçekleştiği kabul edilerek, yazılı şekilde karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermek için yeterli bulunmamaktadır. Mahkemece, taşınmaz bölümünün hangi tarihte ve hangi nedenle tescil harici bırakıldığı araştırılmamış, çekişmeli taşınmaz bölümünün imar planı kapsamına alınıp alınmadığı, alınmış ise imar planının hangi tarihte onaylanarak kesinleştiği sorulup saptanılmamış, zilyetlik süresinin belirlenmesinde esaslı unsur olan hava fotoğraflarından yöntemine uygun şekilde faydalanılmamış, taşınmaz bölümünün evveliyatı, kullanım süresi, niteliği ve üzerindeki imar-ihya işlemlerinin tamamlanıp tamamlanmadığı hususlarına ilişkin açıklama içermeyen yetersiz bilirkişi (inşaat ve ziraat) raporuna itibar edilmiştir. Ayrıca mahalli bilirkişi beyanlarında, dava konusu taşınmazın öncesi taşlık ve çalılık iken, davacı tarafından üzerindeki taşlar ve otları temizlenerek ve kamyon ile toprak taşınmak suretiyle imar-ihya edildiği belirtildiği halde, Mahkemece, bu husus üzerinde de durulmamıştır. Şöyle ki; Yargıtay"ın yerleşik içtihatlarına göre, güçlendirmek amacıyla getirilen toprak dışında, yoğun bir toprak taşınarak tespit dışı olan bir yerin üzerinin doldurulması ve tarım arazisi haline dönüştürülmesi 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 17. Maddesi anlamında ihya sayılmamaktadır. İhyadan amaç; yoğun emek harcayarak ve para sarfederek işlenmemiş toprakların tarım arazisi haline getirilmesidir. İhya olmaksızın veya ihyayı gerektirmeyen taşınmaza toprak taşımak suretiyle yapılan güçlendirme yani çalışma iyileştirme niteliğinde sayılır. Bu durum karşısında, davacının, taşınmazı toprak taşıma suretiyle mi imar-ihya ettiğinin, yoksa toprağın taşınmazı güçlendirmek amacıyla mı taşındığının açıklığa kavuşturulması yönünde ziraatçı bilirkişiden ayrıntılı rapor alınması gerekirken, bu konuda rapor alınmaksızın hüküm kurulması cihetine gidilmiştir. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak hüküm kurulması usul ve yasaya uygun düşmemektedir.
Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece öncelikle, taşınmaz bölümünün hangi tarihte ve hangi nedenle tescil harici bırakıldığı Kadastro Müdürlüğünden, imar planı kapsamında kalıp kalmadığı ilgili belediyelerden sorularak belirlenmeli ve imar planı kapsamında kaldığının anlaşılması halinde imar planının onaylı bir örneği dosyaya getirtilmeli, taşınmaz bölümü imar planı kapsamında ise imar planının onay tarihinden, değilse dava tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ilişkin en az 3 adet stereoskopik hava fotoğrafı Harita Genel Müdürlüğünden getirtilmeli, ayrıca bulunabilecek en eski tarihli yüksek çözünürlüklü uydu fotoğrafları da celbedilerek dosya keşfe hazır hale getirildikten sonra mahallinde, yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, daha önce yapılan keşiflerde beyanına başvurulan mahalli bilirkişiler ve taraf tanıkları ile fen bilirkişisi, 3 kişilik ziraat mühendisleri bilirkişi kurulu ve jeodezi-fotogrametri mühendisi bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı ve yapılacak bu keşifte dinlenilecek yerel bilirkişi ve tanıklardan, çekişmeli taşınmaz bölümünün geçmişte ne durumda bulunduğu, ilk olarak ne zaman ve nasıl kullanılmaya başlandığı kime ait olduğu, kimden kime ne şekilde intikal ettiği, taşınmaz bölümünün imar-ihyaya konu edilip edilmediği, edilmiş ise imar-ihyanın ne zaman başlayıp tamamlandığı ve imar-ihyanın tamamlandığı tarihten dava tarihine kadar ne şekilde kullanıldığı hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, beyanlar arasındaki mevcut ve doğabilecek çelişkiler usulen giderilmeye çalışılmalı; jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişisinden hava fotoğrafları üzerinde stereoskopik inceleme yaptırılmak suretiyle, dava konusu taşınmaz bölümünün sınırlarını ve niteliğini, imar-ihyası tamamlanmış ise tamamlandığı tarihi ve üzerinde sürdürülen zilyetliğin başlangıcını, şeklini ve süresini belirtir şekilde rapor düzenlemesi ve dava konusu taşınmaz bölümünün konumunun hava fotoğrafları üzerinde gösterilmesi istenmeli; ziraatçı bilirkişi kurulundan, çekişmeli taşınmaz bölümünün önceki ve şimdiki niteliğini, üzerindeki bitki örtüsünü, imar-ihyanın ne zaman tamamlandığını ve ne kadar zamandır tarım arazisi olarak kullanıldığını, önceki keşifte dinlenen mahalli bilirkişiler tarafından, taşınmazın toprak taşınmak suretiyle imar-ihya edildiği belirtildiğinden, taşınmaz bölümünün toprak taşınmak suretiyle mi imar-ihya edildiğini, yoksa toprağın taşınmazı güçlendirmek amacıyla mı taşındığını açıklayan, taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş fotoğrafları ile desteklenmiş, somut verilere ve bilimsel esaslara dayanan, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; fen bilirkişisine, keşfi takibe ve denetlemeye elverişli, dava konusu taşınmazı komşularıyla birlikte gösterir rapor düzenlettirilmeli; mahalli bilirkişi ve tanık sözleri bilimsel esaslara göre hazırlanmış bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli ve böylelikle çekişmeli taşınmaz bölümünün imar planı kapsamında olduğunun anlaşılması halinde imar planının onay tarihine, aksi halde dava tarihine kadar 3402 sayılı Kanun"un 14. ve 17. maddesinde öngörülen koşulların davacı yararına gerçekleyip gerçekleşmediği belirlenmeli, bundan sonra iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir.
Mahkemece, belirtilen hususlar yerine getirilmeden hüküm kurulması isabetsiz olup, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA; peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden ..."na iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19.10.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.