14. Hukuk Dairesi Esas No: 2011/15824 Karar No: 2012/1355 Karar Tarihi: 03.02.2012
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2011/15824 Esas 2012/1355 Karar Sayılı İlamı
14. Hukuk Dairesi 2011/15824 E. , 2012/1355 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 14.11.2008 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 23.11.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12/3 fıkrasındaki 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. 25.02.2009 tarihinde kabul edilerek 14.03.2009 tarihinde yürürlüğe giren 5841 sayılı Kanunun 2. maddesi ile 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12. maddesinin 3. fıkrasına "Bu hüküm, iddia ve taşınmazın niteliğine yahut Devlet veya diğer kamu tüzel kişiler dahil tarafların sıfatına bakılmaksızın uygulanır" şeklinde ekleme yapılmıştır. Aynı Kanunun 3. maddesi ile 3402 sayılı Kadastro Kanununa eklenen geçici 10.madde ise "Bu kanunun 12.maddesinin 3.fıkrası hükmü, Devletin hüküm ve tasarrufu altında olduğu iddiası ile yürürlük tarihinden önce açılmış ve henüz kesin hükme bağlanmamış olan davalarda dahil uygulanır" kuralını getirmiştir. Ancak, 5841 sayılı Kanunun 2.maddesi ile 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12/3 fıkrasına eklenen "Bu hüküm, iddia ve taşınmazın niteliğine yahut Devlet veya diğer kamu tüzel kişileri dahil tarafların sıfatına bakılmaksızın uygulanır" cümlesinde yer alan "... Iddia ve taşınmazın niteliğine" ibaresi ve 3.madde ile 3402 sayılı Kanuna eklenen "geçici 10.madde" Anayasa Mahkemesinin 12.05.2011 günlü ve E.2009/31, K.2011/77 sayılı kararı ile iptal edildiğinden Hazinenin Kadastro Kanununun 18/2 maddesi gereği açmış olduğu iptal ve tescil davalarının 10 yıllık hak düşürücü süre kapsamında kalıp kalmadığı araştırılarak hak düşürücü sürenin dışında kaldığı anlaşılması durumunda Anayasa Mahkemesinin yukarıda belirtilen iptal kararı gözönüne alınarak çekişmenin esasının incelenmesi gerektiğinden davanın hak düşürücü sürenin geçmiş olması nedeniyle reddine karar verilmesi doğru görülmemiş bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 03.02.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.