17. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/4737 Karar No: 2015/10641 Karar Tarihi: 15.10.2015
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/4737 Esas 2015/10641 Karar Sayılı İlamı
17. Hukuk Dairesi 2014/4737 E. , 2015/10641 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı alacaklı vekili, davalı borçlu ... hakkında yürütülen ... takibinde, borca yeterli malvarlığı bulunamadığını, müvekkilinin borçlu hakkında yürüttüğü takibi semeresiz bırakmak, alacaklıdan mal kaçırmak amacıyla davalı 3.kişi Sabit"in borçlu ile anlaşmalı olarak borçlu aleyhinde ... 2.... Müdürlüğü"nün 2010/1846 sayılı dosyası ile danışıklı takip başlattığını, bu takipte borçlunun maaşına da muvazaalı olarak haciz konulduğunu ileri sürerek, danışıklı yapılan ... takibinin kendileri yönünden iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı 3.kişi Sabit, duruşmada davanın reddini istemiştir. Davalı borçlu ... davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, davalı 3.kişi tarafından borçlu aleyhinde yürütülen ... takibine dayanak olan senedin vade ve tanzim tarihinin, dava konusu takipteki borcun doğumundan önceki tarihi taşıdığı, bu nedenle iptali istenilen takibin muvazaalı olduğundan söz edilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı alacaklı vekilince temyiz edilmiştir. Dava, İİK"nun 277 vd maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, iptali istenilen ... takibinin dayanağı olan senedin vade ve tanzim tarihinin, dava konusu takipteki borcun doğumundan önceki tarihi taşıdığı, tasarrufun iptali koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de varılan sonuç dosya içeriğine uygun düşmemektedir. Gerçekten de davacı, 4.7.2008 tanzim tarihli senetten dolayı 22.3.2010 tarihinde ... takibinde bulunmuş takibin kesinleşmesi üzerine de eldeki bu davayı açmıştır. İptali istenilen ... takibinin dayanağı olan senet ise 1.1.2010 tanzim tarihli olup dava konusu borcun doğum tarihi olan 4.7.2008 tarihinden sonraki tarihi taşımaktadır. Takip ise bu senede dayalı olarak 29.3.2010 tarihinde eldeki davanın dayanağı olan takipten sonra başlatılmış, borçlu ... 31.03.2010 tarihinde ... dairesine gelerek ödeme emrini tebellüğ etmiş ve borcu kabul ettiğine dair aynı tarihli dilekçe vermiştir. Bunun üzerine borçlunun maaşı üzerine aynı gün haciz konulmuştur. Anılan ... takibinin alacaklısı konusunda olan davalı 3.kişi ..., borçlu ..."in kayınbiraderidir. Olayların yukarıda anlatılan gelişim biçimi, ... dayanağı bononun her zaman düzenlenmesinin ve istenilen tarihte vade konulmasının ve ... takibi yapılmasının mümkün olması karşısında davalılar arasındaki bono tanzimi ve ... takibi işlemlerinin davacının alacağını etkisiz bırakmaya yönelik ve muvazaalı olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda davanın kabulü gerekirken tüm dosya verileri tartışılmadan yazılı gerekçe ile davanın reddi bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 15.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.