Abaküs Yazılım
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/1651
Karar No: 2021/1393
Karar Tarihi: 24.11.2021

BAM Hukuk Mahkemeleri Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2019/1651 Esas 2021/1393 Karar Sayılı İlamı

T.C.Ankara Bölge Adliye Mahkemesi .....
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

...

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

...

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ... 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/06/2019
NUMARASI ....
KARAR TARİHİ : 24/11/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 21/12/2021

Taraflar arasındaki itirazın iptali istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların dava dışı.... Şti.'de %50'şer hisse ile ortak olduklarını, müvekkilinin payının tamamını davalıya devrettiğini, devir tarihinden sonra müvekkilinin şirket ortağı olduğu döneme ilişkin olarak dava dışı şirketin S....SK borcu nedeniyle müvekkilinin taşınmazına haciz konulduğunu, müvekkilinin haczi kaldırmak için 36.500,00 TL‘yi SSK'ya ödediğini, davalı ve dava dışı şirketten ödenen bedelin tahsilinin talep edildiğini, alacağın ödenmemesi üzerine ödemenin yarısı olan 18.250,00 TL'nin tahsili için davalı ve dava dışı şirket aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalı ve dava dışı şirketin takibe haksız olarak itiraz ettiğini belirterek davalının icra takibine itirazının iptaline, %20 oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının şirket müdürü olduğu halde şirketin borçları hakkında açık ve net bir bilgi vermediğini, borçların ödenmesi için para talep edildiğini, müvekkilinin şahsi arabasını ve bono verdiğini, şirket ve müvekkili aleyhine SSK borcu doğmuş ise sorumlusunun şirket müdürü olan davacı olduğunu bildirerek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, davacı dava dışı şirketin ... borcundan dolayı yapılan ödeme ile ilgili olarak hissesi oranında diğer şirket ortağı davalı ile dava dışı şirket aleyhine aynı anda icra takibi yaptığı, takibe davalı ile dava dışı şirketin itiraz ettiği, davacı tarafından sadece diğer ortak olan davalı yönünden itirazın iptali talep edildiği, ödenen ... prim borcunun davacının şirket müdürü olduğu döneme ilişkin olduğu, bu dönemde davacı ile davalının şirkette eşit hisseli ortak oldukları, davacının ödediği bedeli 6831 sayılı yasanın 75. maddesi gereğince dava dışı şirketten talep etmediği, şirketin ödeme kabiliyetinin bulunmadığını iddia etmekle birlikte şirket hakkında her hangi bir aciz vesikası alınarak dosyaya ibraz edilmediği gibi şirket hakkında yapılan takip yönünden itirazın iptali talebinin dahi bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; SSK borcunun ödenmesi üzerine ihtarname ile hem davalıdan hem dava dışı şirketten ödenen bedelin tahsilinin talep edildiğini, ihtarnamenin tebliğine rağmen ödeme yapılmadığını, müvekkili ile davalı limited şirket ortağı olduğundan 6183 sayılı Kanunun 35.maddesi uyarınca ödenen bedelden sorumlu olduklarını, yasanın limited şirket ortaklarını da kamu borçlarından doğrudan sorumlu tuttuğunu, müvekkilinin kendi payına düşen miktardan fazlasını davalıdan talep ettiğini, şirketin fiilen borç ödeyemez durumda olduğunu, doğrudan şirket aleyhine işlem yapılması halinde de sonuç alınamayacağını, davalının şirketin tek hissedarı olduğunu, davalının müvekkili aleyhine sebepsiz zenginleştiğini, hiçbir sonuç alınmayacak şirkete karşı yasal yollara başvurmanın usul ekonomisi yönünden yerinde olmadığını belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; limited şirketin ... borcunu ödeyen ortağın, ödenen bedelden diğer ortağın hissesine düşen alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK'nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Limited şirket hisse devri sözleşmesi, davacı tarafından davalıya ve dava dışı şirkete gönderilen ihtarname sureti, yargılama aşamasında alınan mali müşavir ve hukukçu bilirkişi heyetinden alınan 02/05/2018 tarihli bilirkişi kök, 29/08/2018 tarama tarihli birinci ek, 26/11/2018 tarihli ikinci ek rapor, Ankara 9. İcra Müdürlüğünü....sayılı takip dosyası, dava dışı şirketin sicil kaydı, ... ödeme emri, ödeme emrinin şirkete tebliğine ilişkin tebliğ evrakı, davacının ... borç ödeme dekontları, ... suretleri, dava dışı şirket tahliye kararı dosya içerisinde yer almaktadır.
Ankara 9. İcra Müdürlüğünün ... sayılı takip dosya incelendiğinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu ve dava dışı...... aleyhine toplam 18.323,50 TL alacağın tahsili talebi ile ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya 30/09/2015 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun 7 günlük hak düşürücü süre içerisinde 06/10/2015 tarihinde icra takibinde yer alan borca itiraz ettiği, işbu itirazın iptali davasının itiraz dilekçesinin alacaklı/vekiline tebliğ tarihinden itibaren başlayacak olan 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde 17/05/2016 tarihinde açıldığı görülmüştür.
Davacı yan limited şirketi ortağı olarak ödenen şirket ... borcundan davalı ortağın hissesine isabet eden kısımdan kaynaklanan alacağı bulunduğunu, alacağın tahsili talebi ile başlatılan icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini iddia etmiş, davalı yan ise davanın reddini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiştir.
Yargılama aşamasında alınan bilirkişi raporunda, davacının rücu talebinde haklı olduğu, davacının toplam 36.496,33 TL ödediği, takip tarihi itibarıyla davacının 18.248,16 TL asıl alacak, avans faizi uygulanırsa 57,74 TL işlemiş faiz, yasal faiz uygulanır ise 49,49 TL işlemiş faiz alacağı bulunduğu tespit edilmiştir.
Alınan bilirkişi birinci ek raporunda kök raporda yer alan görüş değiştirilerek davacının şirket müdürü olduğu, alacaklı ... tarafından alacağın tamamının davacıya yöneltebileceği, davalı asıl borçlu olan şirkete talebini yöneltmesi gerekirken davalı ortağa yöneltmesinin haksız olduğu yönünde kanaat bildirmiş, ikinci ek raporda da birinci ek raporda yer alan görüş tekrar edilmiştir.
Dava dışı.... Şti.'nin ticaret sicil kaydından 25/03/2014 tarihinden itibaren davalının şirket müdürü olduğu, 24/08/2009 tarihli ticaret sicil gazetesinden ise davacının şirketin münferit yetkili temsilcisi olduğu görülmüştür.
Hisse devir sözleşmesi ile davacının 25/03/2014 tarihinde dava dışı şirketteki 8 payını davalıya, 22 payını ise dava dışı ...'a devretmiş, anılan devir 08/04/2014 tarihli ticaret sicil gazetesinde tescil ve ilan edilmiştir.
Taraflar arasında, tarafların dava dışı.... Şti.'nde %50'şer hisse ile ortak oldukları, davacının şirketteki hisselerini davalı ve dava dışı ...'a devrettiği, hisse devrinin ticaret siciline tescil ve ilan edildiği, davacının hisse devir tarihine kadar dava dışı şirketin münferit yetkili temsilcisi olduğu, dava dışı ... tarafından dava dışı şirkete gönderilen ödeme emrinin şirket müdürü sıfatıyla 08/09/2015 tarihinde davacıya tebliğ edildiği, davacının şirketin 36.496,33 TL ... borcunu ödediği hususlarında herhangi bir ihtilaf bulunmamaktadır.
Uyuşmazlık, dava dışı şirketin ... borcunu ödeyen davacının ödediği bedelden hissesine düşen oranda davalı ortağa rücu edip edemeyeceği, edebilecek ise davalıdan talep edebileceği rücuen alacak miktarı, davalının icra takibine itirazının haklı olup olmadığı hususlarından kaynaklanmaktadır.
Davacı vekilinin istinaf itirazlarına gelindiğinde, davacı yan ödenen ... borcunun %50'sine isabet eden miktardan davalının ve dava dışı şirketin sorumlu olduğu iddiasıyla dava dışı şirket ve davalıya ihtarname göndermiş, borcun ödenmediği iddiası ile de işbu itirazın iptali davasına konu icra takibini başlatmıştır.
Davacı şirket müdürü tarafından ortaklık hisselerinin devir tarihinden sonra, müdür olduğu dönemdeki dava dışı şirket ... borcunu ödemiştir. Dava dışı ...'nın borçlu şirkete gönderdiği ödeme emri şirket müdürü sıfatıyla, hisselerin devir tarihinden sonra, 08/09/2015 tarihinde davacı tarafından tebliğ alınmıştır.
Davaya konu icra takibi ile davalıdan talep edilen alacak davacı tarafından ödenen dava dışı şirket ... borçlarına ilişkindir. Her ne kadar davacı tarafından ödenen ... borcu davacının hisse devir tarihinden önceki döneme ilişkin ise de dava dışı şirketin borçlarından dolayı öncelikle şirket sorumlu olup, icra takibine konu ... borçları dava dışı şirketin yükümlülüğü altında bulunmaktadır. Ancak şirketin ödeme kabiliyetinin bulunmaması halinde ortakların şahsi sorumluluğu yoluna gidilecektir. Dava dışı şirketin ... borçlarını ödeme kabiliyeti bulunmadığına yönelik herhangi bir aciz vesikası bulunmadığı gibi dava dışı şirket hakkında itiraz üzerine duran icra takibine itirazın iptali talebi ile açılan herhangi bir davada bulunmamaktadır. Bu durumda davacı tarafından malvarlığına konulan haciz üzerine ödenmek zorunda kalınan ... borçlarından dava dışı şirket sorumlu olup, bu aşamada davalı ortağın şahsi sorumluluğundan söz edilemeyecektir.
Hal böyle olunca mahkemece davacının ödediği ... borçlarından dava dışı şirketin sorumlu olduğu, şirket hakkında herhangi bir aciz vesikası alınmadan hissesi oranında davalının şahsi sorumluluğuna gidilemeyeceği gözetilerek davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin davanın reddi yönündeki kararında herhangi bir isabetsizlik görülmediğinden davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/(1)-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gerekli olan 59,30 TL istinaf karar harcından peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 14,90 TL harcın davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davalı yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda uyuşmazlık konusu miktar dikkate alındığında HMK'nın 362. maddesi gereğince kesin olmak üzere, tarafların yokluğunda oy birliği ile karar verildi. 24/11/2021
....
Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi