Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/2725
Karar No: 2020/1491
Karar Tarihi: 03.03.2020

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2017/2725 Esas 2020/1491 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2017/2725 E.  ,  2020/1491 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL



    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacı, dava dışı şirketin kullanmış olduğu ya da kullanacağı belgesiz ihracatın finansmanından kaynaklanan kredi borcunun teminatı olarak maliki olduğu 1166 ada 123 parsel sayılı taşınmazdaki 7 nolu bağımsız bölüme ipotek tesis edildiğini ve kredi borcunun ödenmediğinden bahisle davalı banka tarafından icra takibi sonucunda taşınmazın davalı bankaya alacağına mahsuben ihale edildiğini ancak borçlu şirketin ihracatın finansmanı amacıyla kullandığı krediden kaynaklanan borcunu ödediğini ileri sürerek 648.000,00TL’nin ihale tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı bankadan tahsiline ve alacağın %40’ından az olmamak üzere tazminata karar verilmesini istemiş, 03.03.2011 tarihli ıslah dilekçesi ile yargılama sırasında taşınmaz davalı adına tescil edildiğinden tapu kaydının iptali ile adına tesciline hükmedilmesini talep etmiştir.
    Davalı, ihalenin feshi davasının reddedildiğini, söz konusu ipoteğin dava dışı şirketin çektiği diğer kredileri de kapsadığını bu nedenle ipotekle temin edilen borcun devam ettiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın ıslah edilmek suretiyle tapu iptal ve tescil davasına dönüştürüldüğünden yetkisizlik nedeniyle dava dilekçesinin reddine dair verilen karar Dairece, yasaya uygun ve geçerli bir ıslah bulunmadığından yetkisizlik kararı verilmesinin doğru olmadığı gerekçesi ile bozulmuş, bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde ihalenin feshi davası eldeki dosya için kesin hüküm teşkil ettiğinden davanın reddine karar veriliş, anılan karar Dairece ihalenin feshi isteminin reddedilmiş olmasının, temelde yolsuz tescil nedenini ortadan kaldırmayacağı açıklaması ile işin esasına girilerek sonucuna göre bir karar verilemesi gerektiği belirtilerek bozulmuş, mahkemece bozma kararına uyularak dava dışı şirkete verilen IFC kredisinin dava konusu taşınmazda tesis edilen ipotek ile teminat altına alınmadığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.


    ./..
    Karar, davalı vekili tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 03.03.2020 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı vekili Avukat Ali Niyaz Hatipoğlu ile temyiz edilen davacı vekili Avukat ... geldiler, duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ..."nun tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
    -KARAR-
    Hükmüne uyulan bozma kararında, gösterildiği şekilde işlem yapılarak karar verilmiştir. Davalının yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddi ile usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, 02.01.2020 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz edilen davacı vekili için 2.540.00.-TL. duruşma vekâlet ücretinin ve aşağıda yazılı 33.813.45 TL bakiye onama harcının temyiz edenden alınmasına, 03/03/2020 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

    (Muhalif) (Muhalif)


    -KARŞI OY-


    Dava yolsuz tescil hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olup, mahkemece bozma ilamına uyulduktan sonra tahkikat işlemleri tamamlanarak, davalı vekilinin katılmadığı 25.01.2017 tarihli oturumda ara kararı ile sözlü yargılamaya geçilmek suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hemen belirtmek gerekir ki; HMK"nın 186. maddesinde “ Mahkeme, tahkikatın bitiminden sonra, sözlü yargılama ve hüküm için tayin olacak gün ve saatte mahkemede hazır bulunmalarını sağlamak amacıyla iki tarafı davet eder. Taraflara çıkartılacak olan davetiyede, belirlenen gün ve saatte mahkemede hazır bulunmadıkları takdirde yokluklarında hüküm verileceği hususu bildirilir. Sözlü yargılamada mahkeme, taraflara son sözlerini sorar ve hükmünü verir” düzenlemesine yer verilmiş, madde gerekçesinde ise; hangi yargılama usulü uygulanırsa uygulansın tarafların yargılamada sözlü olarak görüş ve değerlendirmelerini ifade etmelerinin özel bir önem taşıdığı, yazılı yargılama usulü içerisinde de tarafların hükümden önce son kez mahkeme huzurunda sözlü değerlendirme yapıp açıklamada bulunmalarının, doğru bir karar verilmesi bakımından önemli olacağı vurgulanmıştır.(1086 Sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 376 ve 377. maddesinde de paralel düzenlemelere yer verilmiştir.)
    Öte yandan; HMK"nın 184/2. maddesinde açıkça; mahkemenin tarafların tahkikatın tümü hakkındaki açıklamalarından sonra, tahkikatı gerektiren bir husus kalmadığını görürse, tahkikatın bittiğini, taraflara tefhim edeceği, yine aynı kanunun 186. maddesi hükmü ile de; mahkemenin tahkikatın bitiminden sonra sözlü yargılama ve hüküm için tayin olacak gün ve saatte mahkemede hazır bulunmalarını sağlamak amacıyla iki tarafı davet edeceği, taraflara çıkartılacak davetiyede, belirlenen gün ve saatte mahkeme de hazır bulunmadıkları takdirde yokluklarında hüküm verileceği hususunu bildireceği, mahkemenin sözlü yargılamada tarafların son sözlerini sorarak hükmünü vereceği düzenlenmiş olup, anılan düzenlemelerin emredici nitelikte olduğu açıktır.
    Somut olaya gelince, mahkemece söz konusu ilkeler dikkate alınmadan, davalı vekili tahkikatın son oturumuna katılmamasına rağmen ara kararı ile sözlü yargılamaya geçilerek, yalnızca davacı vekilininden son sözleri sorulmak suretiyle sonuca gidilmiştir.
    Hâl böyle olunca, HMK"nın 184/2. maddesi hükmü gereğince, tahkikatın bittiği tefhim edildikten sonra taraflara sözlü yargılama için duruşmanın başka bir güne bakılmasını isteyip istemediklerinin sorulması, talep halinde başka birgün tayin edilmesi; başka bir duruşma gününü istememeleri halinde sözlü yargılama aşamasına geçilerek aynı Kanunun 186. maddesi gereğince taraflara sözlü yargılama yoluyla beyanda bulunma hakkı verilmesi, ondan sonra hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, değinilen yasal düzenlemeler gözardı edilmek ve hukuki dinlenilme hakkı ihlal edilmek suretiyle yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması isabetsizdir.
    Hükmün bu gerekçeyle bozulması gerektiği kanaatinde olduğumuzdan, sayın çoğunluk tarafından esasa ilişkin inceleme yapılarak verilen onama kararına katılmıyoruz.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi