Abaküs Yazılım
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/1387
Karar No: 2021/1390
Karar Tarihi: 24.11.2021

BAM Hukuk Mahkemeleri Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2020/1387 Esas 2021/1390 Karar Sayılı İlamı

T.C.Ankara Bölge Adliye Mahkemesi ...

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

...

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR
....

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/06/2020
NUMARASI ...

Taraflar arasındaki limited şirket ortaklığından haklı nedenle çıkma istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının ihaleye katılmak maksadıyla davalı şirkete ortak olduğunu, davalı şirket müdürlüğüne seçildiğini, ihaleye katılamayacağının anlaşılması üzerine hisse devrinin yapıldığı gün devraldığı hisseleri noterde düzenlenen hisse devri sözleşmesi ile devraldığı ortağa geri devrettiğini, hisse devrinin pay defterine kaydedilmediğini, tescil ve ilan işlemlerinin yapılmadığını, talebine rağmen bu işlemlerin yerine getirilmediğini, davacının imzası taklit edilmek suretiyle 15/10/2014 ve 23/12/2015 tarihli ticaret sicil gazetesinde ilan edilen ortaklar kurulu kararlarının alındığını, ortaklar arası güvenin kalmadığını belirterek davacının 25/06/2014 tarihi itibariyle ortaklıktan çıkmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalıya dava dilekçesi usulüne uygun tebliğ edilmesine rağmen davalı davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, dava limited şirket ortaklığından haklı nedenle çıkmaya izin verilmesi istemine ilişkin olduğu, davacı tarafça haklı neden olarak ortaklar arası güven ilişkisinin kalmadığı, davacının imzası taklit edilmek suretiyle ortaklar kurulu kararı alındığını ileri sürdüğü, yargılama aşamasında alınan bilirkişi raporunda bahsi geçen ortaklar kurulu kararlarında davacı adına atılı imzaların davacının eli ürünü olmadığının tespit edildiği, davacı yönünden haklı sebebin oluştuğu, 25/06/2014 tarihi itibariyle davacının ortaklıktan çıkmasına izin verilmesi talep edilmiş ise de, limited şirketten çıkmaya ilişkin mahkeme kararının inşai nitelikte olduğu, karar tarihinde hüküm ifade edeceği, davacı tarafça pay devrine ilişkin noterde düzenlenen sözleşme ibraz edilmesine rağmen bu devri onaylayan ortaklar kurulu kararı bulunmadığı, pay defterine kaydedilmemesi nedeniyle hisse devrinin geçerli olmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davacının davalı şirket ortaklığından çıkmasına izin verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; hisse devrinin yapıldığı 25/06/2014 tarihi itibarıyla değil, mahkeme kararının kesinleşmesi tarihi itibarıyla müvekkilinin çıkmasına karar verildiğini, hissenin devralındığı aynı gün hissenin devralınan ortağa geri devredildiğini, ancak hissenin geri devrinin davalı şirket pay defterine işlenmediğini, tescil ve ilan işlemlerinin yapılmadığını, ticaret sicil gazetesinde ilan edilen kararlardaki müvekkili imzasının sahte olduğunu, şirket pay defterinin müvekkilinin elinde bulunmadığını, davalının şirket hisse devrini ticaret sicil gazetesinde tescil ettirmekten imtina ettiğini, şirket karar defterine sahte imzalar atılarak kararlar alındığını, bu nedenle çıkma kararının 25/06/2014 tarihi itibarıyla verilmesi gerektiğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; şirket ortağı olunmadığının tespiti, olmadığı takdirde haklı nedenle limited şirket ortaklığından çıkma istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK'nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Ticaret ..... Gazetesi suretleri, hisse devir sözleşmesi, davalı şirket ortaklar kurulu kararı, .... yazı cevabı, davacının imzasını inkar ettiği ortaklar kurulu karar suretleri, davacı istiktap imzaları, yargılama aşamasında grafolog bilirkişiden alınan 03/02/2020 tarihli bilirkişi raporu dosya içerisinde yer almaktadır.
Yargılama aşamasında alınan bilirkişi raporunda, 26/04/2014 ve 18/12/2015 tarihli davalı şirket ortaklar kurulu kararında davacı adına atılan imzaların davacı eli ürünü olmadığı tespit edilmiştir.
Taraflar arasında davacının 25/06/2014 tarihinde dava dışı şirket ortağı ...'nun şirketteki bir adet hissesini davacıya devrettiği, bu devrin anılan tarihli ortaklar kurulu kararıyla kabul edilerek ortaklar pay defterine işlendiği, ticaret sicilinde hisse devrinin tescil ve ilan edildiği, 25/06/2014 tarihinde bu kez davacının davalı şirketteki bir adet hissesini dava dışı ...'ya devrettiği, bu devrin kabulüne ilişkin herhangi bir ortaklar kurulu kararı bulunmadığı gibi devrin ticaret sicilinde tescil ve ilan edilmediği hususlarında herhangi bir ihtilaf bulunmamaktadır.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda yukarıda özetlendiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Davacı vekilinin istinaf itirazı davalı şirket ortaklığından çıkmasına izin verildiğini, iznin 25/06/2014 tarihinden başlatılması gerektiğine yöneliktir.
Davalı yanın, davacının davalı şirket ortaklığından çıkmasına ilişkin haklı sebebin oluştuğuna yönelik mahkeme karar gerekçesi ve hükmüne karşı herhangi bir istinaf başvurusu bulunmamaktadır.
Davacı vekilinin istinaf itirazı kapsamında burada tartışılması gereken husus, davacının davalı şirket ortaklığından 25/06/2014 tarihinden itibaren çıkmasına izin verilip verilemeyeceği hususudur.
Davacının şirketteki hissesinin dava dışı ...'ya devrine yönelik hisse devir sözleşmesi davalı şirket ortaklar kurulunca kabul edilmediği gibi davalı şirket pay defterine de işlenerek ticaret sicilinde tescil ve ilan edilmemiştir. Bu durumda davacının dava tarihi itibarıyla ortaklığı devam etmektedir. Buna dair ilk derece mahkemesi kararı yerindedir. Öte yandan limited şirket ortağının ortaklıktan çıkmasına izin verilmesine yönelik mahkeme kararı kurucu nitelikte olup, karar tarihinde hüküm ifade edecektir.
Bu durumda mahkemece limited şirket ortağının ortaklıktan çıkmasına izin verilmesine yönelik mahkeme kararının kurucu nitelikte olduğu gözetilerek yazılı şekilde hüküm kurulmasında usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır.
Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin davanın kısmen kabulü yönündeki kararında herhangi bir isabetsizlik görülmediğinden davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/(1)-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davacıdan alınması gerekli olan 59,30 TL istinaf karar harcından peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 4,90 TL harcın davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davalı yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK'nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay'da temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 24/11/2021
....

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi