Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/7083
Karar No: 2022/4120
Karar Tarihi: 27.04.2022

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/7083 Esas 2022/4120 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Taşınmazın kullanım kadastrosu sırasında orman niteliğini kaybetmiş olarak tespit edilerek Hazine adına tespit edildiği ve davacının kullanıcısı olduğu şerhi yazılarak tarla vasfıyla tespit edildiği belirtilmiştir. Ancak davacı taşınmazın kullanıcısı olduğunu ve davalının taşınmazı kullanımına izin verdiğini iddia etmiştir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davacının iddiasını ispat eder nitelikte delil sunamadığı belirtilerek davanın reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi ise davacının fiili kullanıcısı olmadığının sabit olduğunu ve davanın reddine karar verildiğini belirterek istinaf talebini esastan reddetmiştir. Temyiz itirazları yerinde bulunmadığından Bölge Adliye Mahkemesi kararı onanmıştır.
Kanun Maddeleri:
- 6831 sayılı Orman Kanunu'nun 2/B maddesi
- 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun Ek 4. maddesi
- HMK'nin 370/1. maddesi
8. Hukuk Dairesi         2021/7083 E.  ,  2022/4120 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
    DAVA TÜRÜ : Kullanım Kadastrosu
    İLK DERECE
    MAHKEMESİ : Kırklareli Kadastro Mahkemesi

    Taraflar arasında Kırklareli Kadastro Mahkemesinde görülen dava sonucunda verilen hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş olup, bu kez davacı vekili tarafından Bölge Adliye Mahkemesi kararı temyiz edilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Kullanım kadastrosu sırasında Pınarhisar İlçesi ... Köyü 148 ada 1 parsel sayılı taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa'nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve 2001 yılından beri davalı ... kullanımında olduğu şerhi yazılarak tarla vasfıyla Hazine adına tespit edilmiştir.
    Davacı vekili, taşınmazın kullanıcısının aslında davacı olduğunu, davalının dava dışı tapulu bir taşınmazında davacının sayası bulunduğunundan buna karşılık davalıya dava konusu taşınmazı emaneten kullanımasına davacının izin verdiğini belirterek tesbite itiraz etmiş ve taşınmazda davacı adına kullanıcı şerhi verilmesini talep etmiştir.
    İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, somut olayda dava konusu taşınmazın bulunduğu sahada 1985 yılı içerisinde yapılan çalışma neticesinde 6831 sayılı Yasa'nın 2/B maddesi kapsamında 31.12.1981 tarihinden önce bilim ve fen bakımından orman niteliğini tam olarak kaybeden yerlerin Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı ve 2/B çalışmasının kesinleştiği, 2/B çalışmasının kesinleşmesini müteakiben 3402 sayılı Yasa'nın Ek 4 maddesi kapsamında sahada kadastro çalışmasının yapılarak davaya konu taşınmazın sınırlamasının yapılarak ve aidiyeti belirlenerek çalışmanın 27.05.2017 ile 28.06.2017 tarihleri arasında askı ilanına çıkarıldığı; mahallinde keşif yapılarak mahalli bilirkişilerin ve kadastro çalışması sırasında görev alan tespit bilirkişisinin ve davacı tanıklarının davaya konu taşınmaz başında dinlendiği; dinlenilen bilirkişilerin beyanlarından dava konusu taşınmazın davalı tarafından fiilen kullanıldığı, her ne kadar davacı taraf dava konusu taşınmazın Edirne Toprak Reformu tarafından kendisine kiralandığı iddia etmiş ise de fen bilirkişi raporundan dava konusu taşınmazın davacı tarafından iddia edilen kiralamaya konu yeri kapsamadığının anlaşıldığı, kaldı ki ilgili kiralama sözleşmesinin dava konusu taşınmazın kapsadığı tespit edilmiş olsa bile iş bu davaya kiralama sözleşmesinin konu edilemeyeceği, kullanım kadastrosu tespitinde esas olanın dava konusu taşınmaza tespit tarihi itibari ile fiilen zilyet olmak olduğu, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 2013/81 Esas, 2016/2860 Karar sayılı kararında belirtildiği üzere korunması gereken zilyetliğin davalının zilyetliği olduğu, kaldı ki davacı tarafın iddiasını da ispat eder nitelikte delil sunamadığı hususları bir arada göz önünde bulundurulduğunda davanın reddine dava konusu 148 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tesbit gibi Maliye Hazinesi adına tesciline beyanlar hanesindeki şerhlerin aynen korunmasına karar verilmiştir.
    Hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesince somut olayda, kadastro tespitinde davacının fiili kullanıcı olduğunun iddia ve ispat edilemediği, davacı tarafın tespit tarihi itibarıyla kullanıcı olmadığının sabit ve uyuşmazlık dışı olduğu anlaşılmakla, İlk Derece Mahkemesince yazılı şekilde karar verilmiş olmasında isabetsizlik bulunmadığı, davanın reddine karar verildiğine göre Maliye Hazinesi lehine ve yargılama sırasında vekaletname sunan, baro pulu ve vekaletname harcını vekaletnameyi sunarken ikmal eden davalı gerçek kişi lehine vekalet ücreti takdir edilmiş olmasında da usul ve yasaya aykırı bir durum görülmediği, kamu düzenine ilişkin aykırılık halleri bulunmadığından istinaf nedenleriyle bağlı inceleme sonucu, davacı vekilinin istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir. Davacı vekili, Bölge Adliye Mahkemesi kararını temyiz etmiştir.
    Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, yapılan yargılama ve uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında yazılı gerekçelere, hukuki ilişkinin nitelendirmesine göre temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nin 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, 54,40 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 26,30 TL'nin temyiz edenden alınmasına 27.04.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi