Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/7085
Karar No: 2022/4130
Karar Tarihi: 27.04.2022

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/7085 Esas 2022/4130 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davalı ve davacı arasında tapu iptali ve tescil davası görülmüştür. Davacı vekili, davalı adına olan taşınmazın 50 m2'sinin iptali ile davacı adına tescilini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi, davalının kabul beyanı sonucu davacının talebinin kabul edilmesine karar vermiştir. Ancak istinaf başvurusu sonrasında Bölge Adliye Mahkemesi, davanın şartı yokluğundan usulden reddine hükmetmiştir. Temyiz eden davacı vekili, kararı temyiz etmiştir. Mahkeme, davanın usulden reddine karar veren Bölge Adliye Mahkemesi kararını onamıştır.
Kanun Maddeleri: 6292 sayılı Yasa, HMK'nin 309/4. maddesi, HMK'nin 114. ve 115. maddeleri, HMK'nin 370/1. maddesi.
8. Hukuk Dairesi         2021/7085 E.  ,  2022/4130 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
    DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil
    İLK DERECE
    MAHKEMESİ : ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasında ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülen dava sonucunda verilen hükme karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun kabulü ile davanın reddine karar verilmiş olup, bu kez davacı vekili tarafından Bölge Adliye Mahkemesi kararı temyiz edilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Kullanım kadastrosu sonucunda ... İlçesi ... Mahallesi 2005 ada 6 parsel sayılı taşınmaz ile 2005 ada 7 parsel sayılı taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa'nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldıkları, 6 parsel sayılı taşınmazın davacı ... kullanımında, 7 parsel sayılı taşınmazın davalı ... kullanımında bulunduğu şerhleri yazılarak bahçe vasfıyla 2010 yılında Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. 6292 sayılı Yasa gereği satışından 6 parsel sayılı taşınmaz 29.09.2014 tarihinde davacı ... adına, 7 parsel sayılı taşınmaz 21.05.2014 tarihinde davalı ... adına tapuda tescil edilmiştir.
    Davacı vekili, 6 parsel sayılı taşınmazın 50 m2 eksik yazıldığını, eksikliğin davalıya ait 7 parsel numaralı taşınmazdan kaynaklandığını ileri sürerek davalı adına olan taşınmazın 50 m2'sinin iptali ile davacı adına tescilini talep etmiştir.
    İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, dava dilekçesi, davalının 01.11.2018 tarihli kabul beyanı, bilirkişi raporları ve sair dosya kapsamından davacının tapu iptali ve tescil davası ikame ettiği, davanın açılmasından sonra dava dilekçesini tebliğ alan davalı tarafından 01.11.2018 tarihli dilekçe ile davacının davasının kabul ettiğini belirttiği, ancak açılan davanın harç ikmalinin yapılması ve davaya konu olan alanın tam olarak tespit edilmesi için mahallinde keşfin gerekli olduğu, bu doğrultuda keşfin yapıldığı, dava konusu alanın belirlendiği ve bu dava konusu alana ilişkin taraflarca bir itiraz sunulmadığı, bunun yanında dava sırasında davalının dava konusu alan dışındaki başka bir yerin de kendisine ait olmasına rağmen davacı üzerine yazıldığını, bu nedenle kabul beyanından vazgeçtiğini belirttiği, ancak kabul beyanının bizzat davalı tarafından dosya içerisine dilekçe ile sunulduğu, davalının bizzat dilekçede imzasının da bulunduğu, ayrıca kimlik tespitinin de yapıldığı, bu nedenle kabul beyanından vazgeçmenin mümkün olmaması nedeniyle davacının davasının davalının kabul beyanı nedeniyle kabulüne, 2005 ada 7 parselde bulunan davalıya ait taşınmazın, 05.04.2019 tarihli fen bilirkişisi raporunun krokisinde A harfi ile gösterilen 56.27 m2'lik kısmının tapusunun iptal edilerek davacı adına kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
    Hükme karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesince; davanın, kullanım kadastrosu kesinleşerek tapuya tescil edilen taşınmazın zilyetlik hukuksal nedenine dayanılarak 6292 sayılı Yasa uyarınca yapılan tapuya kayıt işleminin iptali ile davacı adına payı oranında tescili talebine ilişkin olduğu, kullanım kadastro çalışmaları sırasında dava konusu 2005 ada 7 parsel sayılı taşınmazın 6831 sayılı Yasa'nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve bahçe vasfı ile Hazine adına tespit ve tescil edildiği, bilahare 6292 sayılı Yasa uyarınca satış işleminden sonra 21.05.2014 tarihinde davalı ... adına tapuya tescil edildiği, davacı bu taşınmazın 50 m2'lik kısmının (keşif sonucu 56,27 m2) kendisinin kullanımında olduğunu bildirerek bu kısmın davalı adına oluşan tapu kaydının iptali ile adına tescilini talep ettiği, bilindiği üzere, kullanım kadastrosu kesinleşerek tapuya tescil edilen taşınmazın beyanlar hanesindeki şerhe yönelik davanın dinlenebilmesi için davanın, 6292 sayılı Yasa uyarınca taşınmazın satış işleminden önceki bir tarihte ve Hazine ile şerh sahiplerine yöneltilerek açılması gerektiği, taşınmaz hazinenin mülkiyetinden çıkıp üçüncü şahıs adına tapuya tescil edildikten sonra şerhe yönelik davanın dinlenme olanağı bulunmadığı, somut olayda, davacı eldeki davayı dava konusu 2005 ada 7 parsel yönünden 6292 sayılı Yasa uyarınca yapılan satış işleminden sonra 19.07.2018 tarihinde açtığına, davalıya ait tapu kaydı idarece yapılan satış işlemi neticesinde oluştuğuna göre dayanak satış işlemi iptal edilmedikçe tapu kaydının iptali ve tescil istemli dava açılamayacağına göre yerel mahkemece davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgı ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmadığı, kabule göre de; mahkemece öncelikli olarak dava şartlarının olup olmadığının değerlendirilmesi gerektiğinden davalının kabul beyanı sonuç doğurmayacağı, HMK'nin 309/4. maddesi gereği kabulün kayıtsız ve şartsız olması gerektiği, şarta bağlı kabullerin geçerli olmadığı, kayıt ve şarta bağlı beyanlarda, kısmen de olsa ihtilafın devam ettiği ve böylece davaya son veren işlemin tamamlanmadığı, davalının cevap dilekçesinde keşif yapıldığında ve bilirkişi raporunu verdiğinde bu şekilde davayı kabul ettiğini bildirdiği, bu itibarla kabulün kayıtsız ve şartsız olduğunu söylemenin mümkün olmadığı, kayıtsız ve şartsız olmayan kabulün de sonuç doğurmayacağı nazara alınmadan ve ayrıca dava konusu kısmın ifrazının mümkün olup olmadığı hususunda gerekli araştırma yapılarak teknik bilirkişiden ek rapor alınmadan davanın kabulüne karar verilmesi isabetli olmadığı, açıklanan nedenlerle davalının istinaf talebinin kabulü ile kararın kaldırılmasına ve davanın dava şartı yokluğundan HMK'nin 114. ve 115. maddeleri uyarınca usulden reddine karar verilmiştir. Davacı vekili, Bölge Adliye Mahkemesi kararını temyiz etmiştir.
    Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, yapılan yargılama ve uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında yazılı gerekçelere, hukuki ilişkinin nitelendirmesine göre temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nin 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, 54,40 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 26,40 TL'nin temyiz edenden alınmasına
    27.04.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi