Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2017/78
Karar No: 2017/521

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2017/78 Esas 2017/521 Karar Sayılı İlamı

Hukuk Genel Kurulu         2017/78 E.  ,  2017/521 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki “... Yeniden İnceleme Değerlendirme Kurulu Kararının İptali” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Ankara 2. Fikri ve Sinai Haklar Hukuk Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 13.02.2013 gün ve 2012/166 E., 2013/35 K. sayılı karar davacı ve davalı ... vekillerinin temyizi üzerine Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 10.12.2013 gün ve 2013/9066 E., 2013/22486 K. sayılı kararı ile;
    "…Davacı vekili, müvekkilinin 2010/11369 nolu "albeni lokmacık" ibareli marka başvurusuna davalı şirketin 2006/66705 nolu "sıfır lokmacık+şekil" ibareli markası gerekçe gösterilerek yapılan itirazın kabul edilerek müvekkili marka başvurusunun reddedildiğini, lokmacık ibaresinin yiyecek ürünleri için vasıf bildirici nitelikte olup, yardımcı unsur konumunda bulunduğunu, iltibas tehlikesinin olmadığını belirterek YİDK kararının iptaline ve başvurunun tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı TPE vekili, alınan karar ve yapılan işlemlerin usulüne uygun olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
    Diğer davalı, yargılama aşamasında davacı ile sulh olduklarını belirtmiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, davacı marka başvurusu ile davalı markası kapsamında bulunan ""lokmacık"" ibaresinin yiyecek ürünleri için tanımlayıcı nitelikte bulunduğu, tekel altına alınmasına izin verilmeyen tasviri ve vasıf bildirici sözcüklerden esinlenilerek oluşturulan markaların zayıf marka konumunda oldukları, davacı marka başvurusu ile davalı markasının iltibasa sebebiyet verecek derecede benzer bulunmadığı, davacı başvurusu kapsamında kalan ürünlerin aynen redde mesnet marka kapsamında yer almadığı gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne, TPE YİDK kararının iptaline, idari nitelikteki tescil isteminin reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davalı TPE vekili ve katılma yoluyla davacı vekili temyiz etmiştir.
    1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı TPE vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2- Katılma yoluyla davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince; dava, marka YİDK karar iptali ve buna bağlı olarak davacı marka başvurusunun tescili istemine ilişkin olup, mahkemece YİDK kararının iptaline karar verilmekle birlikte tescil isteminin idari nitelikte olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Ancak, davacının TPE YİDK karar iptali ile marka tescil başvurusuna ilişkin olarak açmış olduğu davada başvurunun tesciline karar verilmesi yönündeki talebi YİDK karar iptaline ilişkin talebin sonucu olup, ayrı dava olarak kabul edilemez. Buna göre, YİDK kararının iptaline karar verilmekle birlikte, tescil isteminin reddedildiğinden bahisle davacının bir kısım yargılama giderinden ve vekalet ücretinden sorumlu tutulması doğru olmamış, katılma yoluyla davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir. …"
    gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda mahkemece önceki kararda direnilmiştir.


    HUKUK GENEL KURULU KARARI

    Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
    Dava ... Yeniden İnceleme Değerlendirme Kurulu (YİDK) kararının iptali ve markanın başvurusunun tescili istemine ilişkindir.
    Yerel mahkemece davacının başvurusunun konusu olan işaretin "albeni lokmacık" ibare ve biçimli olduğu, davalının redde mesnet alınan markasının ise "sıfır lokmacık+şekil" ibare ve biçimli olduğu, davacının "albeni lokmacık" ibareli markasıyla davalının "sıfır lokmacık+şekil" ibareli başvurusu arasında biçim, renk, grafik unsurlar, düzenleme ve tertip tarzı itibariyle görsel, sesçil ve anlamsal olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunmadığı, işin uzmanı yahut dikkatli kişilerden oluşmayan, makûl düzeyde bilgilendirilmiş, marka ve başvuru konusu işareti aynı anda görüp detaylarını karşılaştırma olanağı bulunmayan, daha önce görüp yararlandığı markanın aşağı yukarı net aynısının tesirinde olan ortalama düzeydeki alıcı kitlesinin, yargılama konusu 30. sınıf ürünler için ayırdığı satın alım süresi içinde, "albeni lokmacık" ibareli işareti gördüğünde derhâl ve hiç düşünmeden bunun "sıfır lokmacık+şekil" ibareli markadan farklı bir marka olduğunu algılayabileceği, aksinin hayatın olağan akışına ve normal hayat tecrübelerine de aykırı olacağı gerekçesiyle davalının itirazının yerinde olmadığı gerekçesiyle YİDK kararının iptaline, idari nitelikteki tescil isteminin ise reddine karar verilmiştir.
    Hüküm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiş olup, Özel Dairece yukarıda başlık kısmında açıklanan gerekçelerle yargılama gideri ve vekalet ücretine yönünden bozma kararı verilmiştir.
    Mahkemece başvurunun reddine dair YİDK kararının iptal edilmesi durumunda davacının marka tescil başvurusunun yolunun açılacağını ancak bu kararın kesinleşmesiyle birlikte ...’nün tescili resen yapmayacağı, tescilin yapılmasının davacının başvurusuna bağlı olacağı, mahkemece başvurunun tesciline karar verebilmesine hukuken olanak olmadığı, bir davada yapılan taleplerin bir kısmının reddi halinde davalı yararına yargılama gideri ve bu arada vekalet ücreti takdirinin zorunlu olduğu gerekçesiyle direnme kararı verilmiştir.
    Direnme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık marka tescil başvurusuna ilişkin istemin Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu (YİDK) kararının iptaline ilişkin istemden ayrı bir talep olup olmadığı buradan varılacak sonuca göre tescil isteminin reddine karar verilmesi nedeniyle davalı yararına vekalet ücreti ve yargılama gideri takdir edilip edilmeyeceği noktasındadır.
    Hukuk Genel Kurulundaki görüşmeler sırasında işin esasının incelenmesinden önce Özel Daire bozma kararından önce verilen ilk kararda “davanın kısmen kabulüne, TPE YİDK kararının iptaline…” şeklinde hüküm kurulduktan sonra davacı şirket ve davalı TPE lehine kısmen kabul kısmen red nedeniyle vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmesine karşın Özel Daire bozma kararı sonrası direnmeye yönelik kısa kararda “…davanın kısmen kabulüne, önceki hükümde yer alan ve kesinleşmiş bulunan TPE YİDK"nın 2012/M-998 sayılı kararının iptali yönünde yeniden hüküm tesis edilmesine yer olmadığına, tescil isteminin reddine…”şeklinde hüküm oluşturulup, direnmeye yönelik gerekçeli kararda ise “davanın kısmen kabulüne, önceki hükümde yer alan ve kesinleşmiş bulunan TPE YİDK"nın 2012/M-998 sayılı kararının iptali yönünde yeniden hüküm tesis edilmesine yer olmadığına, tescil isteminin reddine…” denildikten sonra, sadece davalı TPE lehine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmiş olması karşısında yerel mahkemece usulüne uygun direnme kararı oluşturulup oluşturulmadığı hususunun ön sorun olarak tartışılmış, kesinleşerek uyuşmazlık konusu olmaktan çıkan hususlar hakkında yeniden hüküm kurulmasına gerek olmadığı, dolayısıyla direnme kararının usulüne uygun olduğu ve ön sorunun bulunmadığı hususu birinci görüşmede oybirliği ile kabul edilerek işin esasının incelenmesine geçilmiştir.
    Bilindiği üzere marka koruması, seçilen ve kullanılan bir ayırt edici işaretin marka siciline tescili yolu ile elde edilir. Markanın tescili 556 sayılı Kanun Hükmünde Kararname sisteminde idari ve yargısal bir sürecin neticesinde gerçekleşir. Marka başvuru sahibi, başvuru ile bir hukuki durum içine girer ancak başvuru, sahibine şarta bağlı bir talep hakkı verir. Söz konusu olan beklenen bir haktır. Gerekli şartların yerine getirilmesi ile birlikte bir sonuca (tescile) ulaşacaktır (Arslan K., Marka Hukuku, İstanbul 2006, s.75).
    Somut olayda davacı Kurul kararının iptali isteminin yanında marka başvurusunun tescilini de talep etmiştir. Adı geçen KHK kapsamında mahkemelere tescil isteminin kabulü ya da reddi yönünde tanınmış bir yetki bulunmamaktadır. Tescil işlemi idari nitelikte bir işlem olup Kurul kararının kabulüne bağlı doğal bir sonuçtur. Tescil istemi ayrı bir dava olarak değerlendirilemez. Bu nedenledir ki, açılan dava da iki ayrı talebin olduğu ve tescil isteminin de reddedildiği gerekçesiyle davalı lehine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
    Hukuk Genel Kurulunda yapılan görüşmeler sırasında açılan davada iki ayrı talebin olduğu, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297. maddesi uyarınca her bir talep hakkında ayrı ayrı hüküm kurulması gerektiği, somut olayda da tescil isteminin reddedildiği dolayısıyla ayrı vekalet ücretine ve ayrı yargılama giderine hükmedilmesinin doğru olduğu bu nedenle direnme kararının onanması gerektiği görüşü ileri sürülmüş ise de bu görüş Kurul çoğunluğunca benimsenmemiştir.
    Hal böyle olunca; mahkemece Özel Dairenin bozma kararına uyulmak gerekirken önceki kararda direnilmiş olması ve davacı aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
    SONUÇ: Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, karar düzeltme yolu açık olmak üzere 22.03.2017 gününde yapılan ikinci görüşmede oyçokluğu ile karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi