7. Ceza Dairesi 2020/228 E. , 2021/5617 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
1. Suç tarihi ve ele geçen eşyaların niteliğine göre sanığın eyleminin kaçak sigaralar yönünden 4733 sayılı Yasanın 8/4.maddesi, kaçak makaronlar yönünden ise 5607 sayılı Yasanın 3/5. maddesi kapsamında kaldığı cihetle sanık hakkında bu maddelerden ayrı ayrı hüküm kurulması gerekmekte ise de; dava konusu kaçak sigaraya ilişkin eylemin suç tarihinden sonra 11/04/2013 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 sayılı Kanun ile 4733 sayılı Yasanın 8/4. maddesinin yürürlükten kaldırılarak atılı suça ilişkin düzenlemenin 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi kapsamı içine alındığı, böylece TCK"nun 44.maddesi gereği, "İşlediği fiil ile birden fazla farklı suçun oluşmasına sebebiyet veren kişi bunlardan en ağır olan cezayı gerektiren suçtan dolayı cezalandırılır." hükmü gereği ağır olan cezayı gerektiren 5607 sayılı Yasanın 3/18.maddesi gereğince cezalandırılacağı ve halen yürürlükte bulunan 6545 sayılı Yasa ile değişik 3/18. maddesi ile de aynı düzenlemenin korunduğu cihetle,
Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanunun 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine 7242 sayılı Yasa’nın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla,
Suç tarihinde yürürlükte olan 4733 ve 5607 sayılı Yasa ile suç tarihinden sonra yürürlüğe giren 6455, 6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 3/18-son cümle delaletiyle anılan Yasanın 3/5. madde ve fıkrası uyarınca temel cezanın belirlenmesinden sonra 3/10. madde ve fıkrası gereğince uygulama yapılması ve yine aynı Yasanın 5/2. maddesinin de uygulama şartlarının oluşup oluşmadığının somut olaya uygulanarak belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanığın hukuki durumunun
tayin ve takdiri ile 5237 sayılı TCK"nun 7. maddesi gereği lehe olan yasa hükmünün tespiti ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
2. 5237 sayılı TCK"nun 61 ve 3/1. maddeleri uyarınca alt ve üst sınırlar arasında temel ceza belirlenirken, suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesinde kullanılan araçlar, suçun işlendiği zaman ve yer, suçun konusunun önem ve değeri, meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığı, failin kastı ve işlenen suçun ağırlığıyla orantılı ceza tayini gerekirken dosya kapsamına göre sanığın benzer olaylarla karşılaştırıldığında vehamet arz etmeyen fiili ile ceza arasındaki dengeyi bozacak şekilde teşdidi gerektirmediği halde 5607 ve 4733 sayılı Yasalar uyarınca belirlenen alt sınırdan ceza tayini yerine, sanığın her iki eylemi nedeniyle de hakkaniyet ölçüleri ile bağdaşmayacak biçimde alt sınırdan uzaklaşılarak hüküm kurulması suretiyle sanık hakkında fazla ceza tayini,
3. Sanık hakkında 5607 sayılı Yasa uyarınca kurulan mahkumiyet hükmünde hem adli para cezası hem de hapis cezası verildiği ve adli para cezaları için TCK"nun 58. maddesine göre tekerrür hükümleri uygulanamayacağı halde tekerrür hükümleri uygulanmasına karar verilirken hiçbir ayrım yapmaksızın sanığın cezasının TCK"nun 58. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmesi,
4. Dairemizin 04/10/2017 tarihli 2017/11350 Esas ve 2017/7180 Karar sayılı bozma ilamından önce sanık hakkında 4733 sayılı Yasanın 8/4.maddesi uyarınca 1 yıl 8 ay hapis ve 5.000 TL adli para cezasına hükmedildiği ve hapis cezasının ertelendiği anlaşılmakla, hükmün katılan TAPDK tarafından temyiz edilmemesi nedeniyle anılan ceza kazanılmış hak teşkil edeceğinden bozmadan sonra verilen temyiz incelemesine konu kararda CMK"nun 326/son maddesi gereğince sanığın kazanılmış hakkı gereği önceki hükümde yer alan sonuç cezanın infazına karar verilmesi gerekirken, aleyhe bozma yasağına aykırı olarak sanık hakkında 2 yıl 6 ay hapis cezasına hükmedilmesi ve hapis cezası ile adli para cezası arasında hiçbir ayrım da yapmaksızın sanık hakkında 4733 sayılı Yasa uyarınca verilen cezanın TCK"nun 58. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmesi,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 27.04.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.