Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/6520
Karar No: 2013/11205

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2013/6520 Esas 2013/11205 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan)20. Hukuk Dairesi         2013/6520 E.  ,  2013/11205 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı gerçek kişi 07.11.2006 günlü dava dilekçesinde sınırlarını bildirdiği... Mahallesi ( Köyü), Köyiçi Mevkiinde bulunan taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını, 1953 yılında yapılan genel kadastroda tapulama dışı bırakıldığı, ancak, 2 - 3 yıl içinde temizlenerek tarım alanı haline getirildiği ve tarla olarak malik sıfatıyla o zamandan beri zilyet edildiğini, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının yararına oluştuğunu iddia ederek, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmüne göre adına tescilini istemiştir. Mahkemece, Yaveriye Köyü 1786 sayılı parselin çap krokisi sınırları içinde kalan ve 22.05.2009 tarihli fen bilirkişi krokisinde (A) harfi ile gösterilen 3228,40 m², aynı Köy 1787 sayılı parselin çap krokisi sınırları içinde bulunan ve aynı fen bilirkişi krokisinde (B) harfi ile gösterilen 4888,08 m² olmak üzere toplam 8116,48 m² yüzölçümündeki taşınmazın, Hazine adına tarla niteliğindeki tapu kayıtlarının iptaline ve davacı ... adına tapuya tesciline karar verilmiş, davalı Hazine tarafından temyiz edilmesi üzerine hüküm, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 20/01/2011 tarihli ve 2010/15723 E. - 365 K. sayılı kararıyla bozulmuştur.
    Hükmüne uyulan bozma kararında özetle: “Mahkemece, kesinleşmiş orman kadastro tutanak ve haritalarının uygulanmasına dayalı araştırma, inceleme ve keşif sonucu düzenlenen uzman bilirkişi raporlarıyla, çekişmeli taşınmazın kesinleşen orman kadastrosunda orman sınırı dışında bırakıldığı, eski tarihli memleket haritası, amenajman planı ve hava fotoğraflarında orman olarak nitelendirilmediği, davacı gerçek kişiler yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edine koşullarlının oluştuğunun belirlendiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmişse de; çekişmeli taşınmazın yörede 1953 yılında yapılan arazi kadastrosunda ne olarak tapulama dışı bırakıldığı, sınırında Devlet Ormanının bulunması nedeniyle Devlet Ormanı olarak tapulama dışı bırakılıp bırakılmadığı, yörede 1958 yılında yapılan toprak tevzii işleminde çekişmeli taşınmazların ne gibi işlem gördüğü araştırılmamış, ortalama eğim % 3 - 4 olarak bildirilmişse de, dosyaya eklenen “CD” si ve fotoğrafları incelendiğinde çekişmeli taşınmazın kuzeye gidildikçe eğimin yükseldiği ve eğimin bilirkişiler tarafından bildirilenden çok daha fazla olduğu, teknik yöntemlerle belirlenmediği, taşınmazda uzun yıllardır tarım alanı olarak kullanıldığına ilişkin hiçbir tarım ürünü ya da kalıntısı bulunmadığı, üzerinde bulunan 2-3 yaşındaki zeytin ağaçlarının, çekişmeli taşınmazların imar ve ihya edildiği ve uzun yıllar tarım alanı olarak zilyet edildiği yönünde delil oluşturamayacağı anlaşılmaktadır.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1/25000 ölçekli şehir gelişim planı ve 1/5000 ölçekli nazım imar planı bulunduğu belirlenmekle birlikte uygulama planı yapılıp yapılmadığı, 1/5000 ölçekli nazım imar planının ne zaman onaylandığı, çekişmeli taşınmazın bu işlemde ne olarak planlandığı araştırılmamış, çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde yapıldığı anlaşılan orman kadastrosuna ilişkin tutanak ve haritalar getirtilmemiş, orman bilirkişi tarafından çizilen irtibatlı kroki bu nedenle denetlenememiştir.
    Bu nedenle, mahkemece, öncelikle çekişmeli parselin bulunduğu yerde yapıldığı anlaşılan orman kadastrosuna ilişkin tutanak ve haritalar ile bu çalışmalarda kullanılan hava fotoğrafları, çekişmeli taşınmazın bulunduğu yere ilişkin dava tarihine en yakın tarihte çekilen hava fotoğrafları, çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde, 1/5000 ölçekli Nazım imar planı ve uygulama planlarının yapılıp yapılmadığı sorularak, yapılmış ise buna ilişkin imar ve uygulama haritaları, imar işlerinde kullanılan şehir fotoğrafları, hava fotoğrafları, yörede 1958 yılında yapılan tevzii işleminde oluşturulan tevzii paftası getirtilip dosya keşfe hazırlanmalı,
    Daha sonra önceki bilirkişiler dışında bir jeoloji, bir orman, bir ziraat uzmanı, bir harita mühendisi ve bir fen bilirkişiden oluşturulacak bilirkişi kurulu aracılığıyla yeniden keşif yapılarak, orman kadastrosuna ilişkin tutanak ve haritalar, eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafı, amenajman planı, münhanili harita ve topografya haritaları, getirtilen imar planları, hava fotoğrafları çekişmeli taşınmaza ve çevresine uygulanarak haritalardaki konumu saptanıp, taşınmazın eğimi duraksamaya yer vermeyecek biçimde hesaplatılmalı, anılan belgeler, çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle, eski tarihli harita ve fotoğraflarda taşınmazın öncesinin ne şekilde nitelendirildiği, imar planında ne işlem yapıldığı belirlenmeli; çekişmeli taşınmazın orman sınır hattına göre konumu saptanmalı, taşınmazın çeşitli yerlerinde çukurlar kazanılarak, alınacak numuneler incelenip, taşınmazın bitki örtüsü, eğimi, bitki örtüsü ve çevresi incelenip kıyaslanmalı, eğim memleket haritalarındaki münhaniler yardımıyla ve teknik eğim ölçer aletler yardımıyla ölçülüp taşınmazın her bir bölümü için ayrı ayrı belirlenmeli, bilirkişilere bilimsel verileri içeren, çekişmeli taşınmazın imar planındaki konumunu, en az 5-10 adet orman sınır noktasından oluşan orman sınır hattına irtibatlandırılarak gösterileceği krokili rapor düzenlettirilmeli, çekişmeli taşınmazın eski ve yeni tarihli memleket haritaları, hava fotoğrafları ve amenajman planlarındaki konumunu rapora eklenecek belgeler üzerinde ayrı renkli kalemlerle işaretli krokiler istenmeli,
    Yapılan araştırma sonunda dava konusu taşınmazın orman sayılmayan ve zilyetlikle kazanılabilecek yerlerden olduğunun belirlenmesi halinde, bu kez, dava konusu taşınmaz ve etrafını gösterir ve ilk defa o yerde grafik ya da fotogrametri yöntemiyle düzenlenen 1/5000 ölçekli arazi kadastro paftasının orijinal fotokopi örneği ile taşınmaza bitişik ya da yakın komşu parsellerin, kadastro tespit tutanak örnekleri ve bu parsellere uygulanan tapu ve vergi kayıtları ilk oluşturulduğu günden itibaren tüm gittileri, tevzii krokileri ve haritaları ile, yine en eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğrafları ile dava tarihinden 15 - 20 yıl önce iki ayrı tarihte çekilmiş stereoskopik hava fotoğrafları ve bu fotoğraflara dayanılarak üretilmiş orijinal renkli memleket haritaları bulunduğu yerlerden istenerek, bu belgeler Ziraat Fakültelerinin toprak bölümünden mezun olan bir ziraat mühendisi, bir harita-kadastro (jeodezi ve fotogrametri) mühendisi ile orman yüksek mühendisinden oluşturulacak bilirkişi kurulu aracılığıyla, dava konusu taşınmaz ile çevresine uygulanıp bu belgelerde dava konusu yer belirlendikten sonra, hava fotoğrafları ve dayanağı haritalar stereoskop aletiyle ve üç boyutlu olarak alınana numuneler de incelettirilerek, taşınmazın incelenen bu belgelerde ne şekilde nitelendiği, imar-ihya edilip edilmediği, edildi ise tarihi, zilyetliğin hangi tarihte başladığı, ne kadar süreyle zilyet edildiği, kullanım şeklinin taşınmazın ekonomik amacına uygun olup olmadığı belirlenmeli, bu belgeler ile kadastro paftası, pafta düzenlenmemişse dava konusu taşınmazın 23/06/2005 gün ve 9070 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla yürürlüğe konulan BÖHHBÜY (Büyük Ölçekli Haritalar ve Harita Bilgileri Üretim Yönetmeliği) hükümlerine göre koordinatlı olarak düzenlenecek haritası hem 1/5000 ve hem de 1/25000 ölçeklerinde eşitlenerek kadastro paftası ile düzenlenen harita, komşu ve yakın komşu taşınmazları da içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle çekişmeli taşınmazın konumu, hava fotoğrafları ile orijinal renkli memleket haritaları üzerinde gösterir biçimde bilirkişi kurulundan ayrıntılı ve bilimsel verileri içerir, topografik ve memleket haritalarından yararlanılarak taşınmazın gerçek eğim durumunu gösterir rapor alınarak oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi”ne değinilmiştir.
    Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davanın kabulüne ve dava konusu Yaveriye Köyünde bulunan 1786 nolu parselin 22.05.2009 günlü fen bilirkişi krokisinde (A) harfi ile gösterilen 3228,40 m² lik kısmı ile 1787 nolu parselin 22.05.2009 günlü fen bilirkişi krokisinde (B) harfi ile gösterilen 4888,08 m²"lik kısımlarının Hazine adına olan tapularının iptali ile susuz tarla niteliğiyle davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazın tesciline ilişkindir.
    Taşınmazların bulunduğu yerde genel arazi kadastrosu işlemi 1952 yılında yapılmış ve 03/03/1953 tarihinde kesinleşmiştir. Çekişmeli taşınmaz bu işlemde tapulama dışı bırakılmış, 15.12.2006 tarihli tescil bildirimine uygun olarak T.K.G.M’nün 2006/8 sayılı genelgesine uygun olarak Hazine adına tarla niteliğiyle tescil edilmiştir.
    Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde dava tarihinden önce 18/03/1993 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır.
    Dosya kapsamına, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna ve uzman orman bilirkişi tarafından orman kadastrosu, eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada, çekişmeli taşınmazların orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve adına tescil kararı verilen kişi yararına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu belirlendiğine, davacı tarafından zilyetlikle kazanma koşulları oluştuktan sonra 01.01.1996 - 31.12.2005 dönemi arası bir kez ecrimisil ödenmesinin Hazinenin mülkiyet hakkını kabul anlamına gelmeyeceği, mülk edinme amacıyla taşınmazı zilyetliğinde bulundurduğu ve ecrimisil ödedikten kısa süre sonra mevcut davanın açıldığı anlaşıldığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına 05/12/2013 günü oy birliği ile karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi