13. Ceza Dairesi 2018/9364 E. , 2019/2588 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Çocuk Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, ibadethanelere zarar verme, işyeri dokunulmazlığının ihlali
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
I-Suça sürüklenen çocuk hakkında işyeri dokunulmazlığının ihlali ve ibadethanelere zarar verme suçlarından kurulan hükümlerin temyiz incelenmesinde;
Suça sürüklenen çocuğun eylemlerine uyan 5237 sayılı TCK"nın 116/2-4, 153/1 ve 31/2. maddelerine uyan suçların gerektirdiği cezaların türleri ve üst sınırlarına göre, aynı Kanunun 66/1-e ve 66/2. maddelerinde öngörülen 4 yıllık asli zamanaşımının karar tarihi olan 24.02.2015 tarihinden, Dairemizin inceleme tarihine kadar geçmiş bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet Savcısı ile suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz istemleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma sebebi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK"un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, suça sürüklenen çocuk hakkında açılan kamu davalarının 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddesi uyarınca zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE,
II-Suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükmün temyiz incelenmesine gelince;
Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 11.12.2012 tarih, 2012/1247 Esas ve 2012/1842 Karar sayılı içtihadında belirtildiği üzere; 5237 sayılı TCK’nın 143. maddesinin daha ağır ceza verilmesini gerektiren suçun nitelikli hali olması nedeniyle aynı Kanun"un 66/3. maddesi uyarınca dava zamanaşımı süresinin hesabında dikkate alınacağı öngörüldüğünden, zamanaşımı süresinin 5237 sayılı TCK"nın 66/1-d maddesine tabi olduğu ve henüz bu sürenin de dolmadığı anlaşılmakla yapılan incelemede:
Taksitlendirme yapılırken 5237 sayılı TCK"nın 52/4. maddesinin hüküm fıkrasında gösterilmemesi, mahallinde giderilmesi olanaklı eksiklik olarak kabul edilmiştir.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
5237 sayılı TCK"nın 31/2. maddesine göre aldırılan raporlar ile sosyal inceleme raporu için harcanması zorunlu kamu masrafı niteliğinde bulunması nedeniyle bilirkişiye ödenen ücretlerin suça sürüklenen çocuğa yargılama gideri olarak yükletilmesine karar verilmesi suretiyle Çocuk Haklarına Dair Sözleşme"ye aykırı davranılması,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz istemi bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi yollamasıyla, 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasının yargılama giderlerine ilişkin bölümünde yer alan suça sürüklenen çocuğa adli tıp raporu ile sosyal inceleme raporu giderlerinin yüklenmesine ilişkin bölümün çıkarılması suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 26.02.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.