4. Hukuk Dairesi 2016/10658 E. , 2019/2351 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... tarafından, davalılar ... ve ... aleyhine 15/04/2014 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda; Mahkemece davanın davalı ... yönünden reddine, davalı ... yönünden kısmen kabulüne dair verilen 26/04/2016 günlü kararın Yargıtay"ca duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili, duruşmasız olarak incelenmesi de davalı ... tarafından süresi içinde istenilmekle, daha önceden belirlenen 16/04/2019 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine duruşmalı temyiz eden davacı ile karşı taraftan davalılardan ... adlarına gelen olmadı, diğer davalı ... vekili Avukat ... geldi. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve hazır bulunanın sözlü açıklaması dinlendikten sonra tarafa duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hâkimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kâğıtlar incelenerek gereği düşünüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının yerinde bulunmayan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Davalı ..."ın temyiz itirazları yönünden;
Dava, kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, açılan davanın davalı ... yönünden reddine, davalı ... yönünden ise kısmen kabulüne karar verilmiş; karar, davacı vekili ve davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili; davalı ... tarafından ...... 4. Aile Mahkemesinin 2014/179 esas sayılı dosyasında kendisine karşı soy bağı ve ......lık tespiti istemli dava açıldığını, davanın hiçbir mesnedi bulunmadığı gibi kendisine karşı hukuk ve ahlak ilkeleri ihlal edilerek zina isnadı ile kendisine ait olmayan sözleri sarf ettiğine dair ithamlarda bulunulduğunu, davanın esas gayesinin menfaat temin etmek olduğunu, manevi değerlerine saldırı amacıyla açılan davanın kişilik haklarına saldırı oluşturduğunu belirterek uğranılan zararın davalılardan tazmini isteminde bulunmuştur.
Davalı ... vekili; davacıya hukuki bir iddia nedeni ile dava açıldığını, avukat olan davalının sadece yasalardan doğan görevini yaptığını, davacının avukat-müvekkil ilişkisini farklı göstermeye çalıştığını, sırf başka davalarda karşı tarafın avukatı olması nedeni ile yıldırma amaçlı bu davanın açıldığını belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, davalı ..."ın kendi iddiasından başka delil bulunmadan ......lık davası açtığı gerekçesiyle hakkında açılan davanın kısmen kabulüne, davalı ... yönünden ise diğer davalının avukatı olarak yasal görevini yaptığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası"nın 36. maddesinde herkesin, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahip olduğu düzenlenmiştir. Hak arama özgürlüğü bu şekilde Anayasal güvence altına alınmış olup; kişiler, gerek yargı mercileri önünde gerekse yetkili kurum ve kuruluşlara başvurmak suretiyle haklarının korunmasını, yasal işlem yapılmasını isteme hak ve yetkilerine sahiptir. Davaya konu olayda; davalı ... Anayasal dava açma hakkını kullanmıştır. Davacıya karşı açılan ......lığın tespiti dava dilekçesinde kullanılan ifadeler ise iddia ve savunma hakkı kapsamında kalıp davacının kişilik haklarına saldırı içermediğinden davanın reddi gerekirken bu davalı yönünden kısmen kabul kararı verilmesi usul ve yasaya uygun düşmemiş, bu durum kararın bozulmasını gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... yararına BOZULMASINA, davacının temyiz itirazlarının ilk bentte gösterilen nedenlerle reddine ve davalı ..."dan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 16/04/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.