12. Ceza Dairesi 2013/29630 E. , 2014/10887 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Dava : Koruma Tedbirleri Nedeniyle Tazminat
Hüküm : Davacılar ..., ..., ... ve ... için; 884,10 TL maddi ve 1.700 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacılara ayrı ayrı verilmesine,
Davacılar ..., ... ve ... için; 2.190,97 TL maddi ve 4.210 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacılara ayrı ayrı verilmesine,
Davacı ... için; 294,79 TL maddi ve 4.210 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı ... için; 148 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine
Davacılar vekilinin 26.08.2011 tarihli dilekçeleri ile müvekkilleri olan davacıların bir suç soruşturması nedeniyle tutuklandıklarını ve yapılan yargılama sonunda üzerlerine atılı suçlardan beraatlerine hükmedildiğini belirterek CMK’nın 141. ve devamı maddeleri gereğince maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin açılan davaların mahkemece kısmen kabulüne ilişkin hükümler, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
1-Davacı ... hakkında kurulan hükme yönelik davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
6100 sayılı HMK’nın geçici 3. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan ve 21.07.2004 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5219 sayılı Kanunun 2. maddesi ile değişik HUMK’un 427. ve ek 4. maddelerindeki temyiz sınırı ve hükmolunan tazminat miktarına göre hükmün kesin olması nedeniyle davalı vekilinin eksik incelemeye, tazminat miktarına, faize ve kendileri lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğine ilişkin temyiz isteğinin 1086 sayılı HUMK’un 432. maddesi gereğince REDDİNE,
2-Davacılar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., hakkında kurulan hükme yönelik davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;Tazminat davasının dayanağı olan Van 3. Ağır Ceza Mahkemesinin, 2010/140 Esas - 2011/267 Karar sayılı ceza dava dosyasının incelenmesinde; sanıkların (davacıların) Terör örgütü üyesi olmamakla beraber örgüt adına suç işlemek suçundan, muhtelif tarihler arasında tutuklu kaldıkları, yapılan yargılama sonunda beraatlerine hükmedildiği, hükümlerin temyiz edilmeksizin 25.07.2011 tarihinde kesinleştikleri, tazminat davalarının 26.08.2011 tarihinde, CMK’nın 142/1. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye açıldığı, kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmış, davacıların tazminat davalarını ayrı ayrı açtıklarının ve mahkemece yargılama aşamasında tüm dava dosyalarının birleştirilmelerine karar verildiğinin anlaşılması karşısında her bir davacı yararına ayrı ayrı vekalet ücreti verilmesi nedeniyle tebliğnamenin 1-b bendinde yer alan bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
Yapılan incelemeye, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre, davalı vekilinin tazminat miktarına, eksik incelemeye ve kendileri lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Davacıların maddi ve manevi tazminat talepleri için yasal faizin tarih belirtilmeksizin talep edilmesi karşısında kabul edilen tazminat miktarlarına dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesi yerine maddi ve manevi tazminat miktarı için talepten fazla olacak şekilde tutuklama tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesi,
Kanuna aykırı olup, davalı vekilinin faiz tarihine ilişkin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden, davacı ... yönünden hükmün B-1. bendinde faize ilişkin kısımdaki “karar” ibaresinin hükümden çıkartılarak bunun yerine “dava (26/08/2011)”, B-2. bendinde faize ilişkin kısımdaki “gözaltı (21/02/2010)” ibaresinin hükümden çıkartılarak bunun yerine “dava (26/08/2011)” ibaresinin eklenmesi, davacı ... yönünden hükmün C-1. ve C-2. bendinde faize ilişkin kısımlardaki “gözaltı (15/02/2010)” ibarelerinin hükümden çıkartılarak bunların yerine “dava (26/08/2011)” ibarelerinin eklenmesi, davacı ... yönünden hükmün E-1. ve E-2. bendinde faize ilişkin kısımlardaki “gözaltı (15/02/2010)” ibarelerinin hükümden çıkartılarak bunların yerine “dava (26/08/2011)” ibarelerinin eklenmesi, davacı ... yönünden hükmün F-1. ve F-2. bendinde faize ilişkin kısımlardaki “gözaltı (15/02/2010)” ibarelerinin hükümden çıkartılarak bunların yerine “dava (26/08/2011)” ibarelerinin eklenmesi, davacı ... yönünden hükmün G-1. ve G-2. bendinde faize ilişkin kısımlardaki “gözaltı (21/02/2010)” ibarelerinin hükümden çıkartılarak bunların yerine “dava (26/08/2011)” ibarelerinin eklenmesi, davacı ... yönünden hükmün H-1. ve H-2. bendinde faize ilişkin kısımlardaki “gözaltı (21/02/2010)” ibarelerinin hükümden çıkartılarak bunların yerine “dava (26/08/2011)” ibarelerinin eklenmesi, davacı ... yönünden hükmün I-1. ve I-2. bendinde faize ilişkin kısımlardaki “gözaltı (21/02/2010)” ibarelerinin hükümden çıkartılarak bunların yerine “dava (26/08/2011)” ibarelerinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün isteme uygun olarak DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
3-Davacı ... hakkında kurulan hükme yönelik davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Yapılan incelemeye, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, incelenen dosya kapsamına göre, davalı vekilinin tazminat miktarına, faize ve kendileri lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Davacı vekilinin hükümden sonra 31.07.2013 tarihli dilekçe ile tazminat talebinden vazgeçtiğini bildirmesi ve vekaletnamesinde feragat konusunda özel yetki bulunması karşısında, davacı ... yönünden davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş olup, davalı vekilinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebepten 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince, isteme uygun olarak BOZULMASINA 06.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.