20. Ceza Dairesi 2017/1747 E. , 2019/3891 K.
"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARLA
İLGİLİ BİLGİLER
Mahkeme : İSTANBUL 2. Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
Hüküm : Mahkûmiyet
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
Hükmün sanığa 20.08.2014 tarihinde tebliğ edildiği, sanığın 29.08.2014 tarihinde hükmü temyiz ettiği anlaşılmış olup 5271 sayılı CMK"nın 331/4. maddesi hükmü gereğince adli tatile rastlayan günlerde süreler işlemeyeceğinden sanığın temyiz talebinin süresinde olduğunun kabulü ile temyiz incelemesi yapılmıştır.
Diğer temyiz itirazlarının reddine ancak;
Gizli soruşturmacı görevlendirilmesine ilişkin kararın verildiği tarihte yürürlükte bulunan CMK"nın 139. maddesine göre gizli soruşturmacı görevlendirilebilmesi için işlenen suçun kanunda sayılan ve gizli soruşturmacı kullanılabilecek suçlardan olması, suçun işlendiği konusunda somut delillere dayanan kuvvetli şüphe sebeplerinin bulunması, başka yolla delil elde etme imkanının bulunmaması, suçun örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenmiş bir suç olması ve yetkili ve görevli mahkemece bir karar verilmesi gerekir.
Somut olayda dava konusu suç uyuşturucu madde ticareti yapma suçu olduğu halde, örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenen suç olmadığı; zira CMK"nın 139. maddesinin 4. fıkrasına göre örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenmeyen suçlarda gizli soruşturmacı görevlendirilemeyeceği; yine CMK"nın "Teknik Araçlarla İzleme" başlıklı 140. maddesindeki düzenlemeye göre, sanığın teknik araçlarla izlenmesine ilişkin bir karar bulunmadığı, gizli soruşturmacı görevlendirilmesine ilişkin karara dayanılarak ve CMK"nın 140. maddesi uyarınca ayrıca bir karar alınmadan teknik araçlarla izleme ve görüntüleme ve ses alma işlemi yapıldığı dosya kapsamından anlaşılmıştır.
Mahkemece suçun sübutu gizli soruşturmacı faaliyetleri ile teknik araçlarla izleme sonucu elde edilen kayıtlara dayandırılmıştır. CMK"nın 217. maddesine göre sanığa atılı suç hukuka uygun şekilde elde edilmiş her türlü delille ispat edilebilir. Hukuka uygun olmayan teknik araçlarla izleme sonucu elde edilen delile dayanılarak sübuta gidilmesi mümkün değildir. Sanık dosya içinde yer alan basılı görüntülerin uyuşturucu madde ticareti yapma eylemine ilişkin olmadığını beyan ederek, atılı suçu kabul etmemiştir.
Yapılan soruşturma işlemleri kovuşturma kapsamı ve tüm dosya içeriğine göre sonuç olarak;
1-Suçun sübutunun tespiti için sanıktan uyuşturucu madde alma - temin etme eylemini gerçekleştiren gizli soruşturmacılar kolluk görevlisi ise "suçu ve faili belirleme, suçla ilgili delilleri toplama" konusunda faaliyette bulunabileceklerinden, öncelikle gizli soruşturmacıların adli kolluk görevlisi olup olmadığının sorulması, adli kolluk görevlisi ise CMK"nın 139/3. maddesi hükmü de gözetilerek tanık olarak dinlenilip sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
2-Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 28/04/2015 tarih, 2014/462 esas, 2015/135 karar ve 2014/848 esas, 2015/136 karar sayılı kararlarında da bahsedildiği üzere; gizli soruşturmacı tarafından sanıktan birden fazla kez uyuşturucu madde alınmasının, ayrıca suç oluşturmayacağı ve gerçek anlamda bir "alım-satım" söz konusu olmadığı gözetilmeden atılı suçun zincirleme olarak işlendiği kabul edilerek, sanığın cezasının TCK"nın 43. maddesi ile arttırılması suretiyle fazla ceza tayin edilmesi,
3-Sanık hakkında düzenlenen iddianamede, 5237 sayılı TCK"nın 58. maddesinin uygulanması istenmediği gibi; anılan maddenin uygulanması için sanığa ek savunma hakkı verilmeden TCK"nın 58. maddesi uygulanarak CMK"nın 226. maddesine aykırı davranılması,
4-Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin "29.12.2012 ve 11.01.2013" olarak yazılması gerekirken ""24.04.2013" olarak yazılması,
5-Hükümden sonra 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08/10/2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararı ile, 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
6-TCK’nın 54/4. maddesi gereğince suça konu uyuşturucu maddenin müsaderesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, TCK’nın 54/1. maddesi gereğince müsadere kararı verilmesi,
7-İstanbul Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğü"nce suça konu uyuşturucu maddelerden alınan tanık numunelerin de müsaderesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan hükmün BOZULMASINA, 26/06/2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.