6. Hukuk Dairesi Esas No: 2009/10101 Karar No: 2010/435 Karar Tarihi: 25.1.2010
Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2009/10101 Esas 2010/435 Karar Sayılı İlamı
(Kapatılan) 6. Hukuk Dairesi 2009/10101 E. , 2010/435 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye-alacak davasına dair karar davalılar tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava temerrüt nedeniyle tahliye ve kira alacağının tahsiline ilişkindir.Mahkemece temerrüt nedeniyle kiralanın tahliyesine,kira alacağının tahsiline karar verilmiş,hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerekçelere ihtara konu kira bedellerinin ödendiğine dair belge ibraz edilmediğinden temerrüt olgusunun gerçekleştiğine göre davalılar vekilinin davalı ... hakkındaki hükme yönelik temyiz itirazları yerinde değildir 2-Davalılar vekilinin davalı kefile ilişkin temyizine gelince; Davacı vekili dava dilekçesinde dava konusu kiralananı 1.4.2006 başlangıç tarihli kira sözleşmesi ile aylık 166.6 Euro bedelle davalı ..."a kiraladığını, diğer davalının da sözleşmeyi kefil olarak imzaladığını, davalının 1.4.2007 tarihinden itibaren 10 aylık kira bedelini ödemesi için ihtarnamede keşide ettiğini ihtarnamenin tebliğine rağmen yasal 30 günlük süre içerisinde ödemede bulunmadığından temerrüt olgusunun gerçekleştiğini belirterek kiralananın temerrüt nedeniyle tahliyesine, toplam 1666 Euro kira parasının döviz yada ödeme tarihindeki kur üzerinde TL olarak yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini istemiştir. Davalı ... davayı kabul etmediğini davacı tarafın kiralananı tahliye etmek için site sakinlerini boykota çağırdığını bu nedenle büyük kazanç kaybına uğradığını kira bedeline karşılık yapmış olduğu masraf faturaları olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Diğer davalı ..."a dava dilekçesi ve duruşma günü tebliğ edildiği halde duruşmalara katılmamıştır. Davaya dayanak yapılan ve hükme esas alınan 1.4.2006 başlangıç tarihli ve 3 yıl süreli sözleşme konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşmede aylık kira parası 166.6 Euro olarak belirtilmiş ve aylık olarak ödeneceği kararlaştırılmış ancak peşin yada nakit ödeneceği belirtilmemiştir. Sözleşme kiralayan olarak davacı site yönetimi ile davalı kiracı ... arasında düzenlenmiş olup, ... kefil sıfatıyla imzalamıştır. Kira sözleşmesinde kefaletin müteselsil kefalet olduğuna dair bir açıklık bulunmamaktadır. Bu nedenle ...’ın kefaletinin adi kefaLet olduğunun kabulü gerekir. Borçlar Kanunu"nun 486. maddesine göre alacaklının adi kefile baş vurabilmesi için borçlunun iflas etmiş olması veya hakkında yapılan icra takibinin sonuçsuz kalmış olması veya borçlu aleyhinde Türkiye’de takibat icrasının imkansız hale gelmiş bulunması şarttır.Aksi halde adi kefile doğrudan başvurulamaz..Bu gibi haller dışında kendisine baş vurulan kefil, önce asıl borçluya karşı takibe geçilmesi defini ileri sürebilir.Adi kefile müracaat için yukarıda açıklanan yasal şartların varlığı davacı tarafından ileri sürülmediği gibi ispat da edilmemiştir.Bu nedenle adi kefil hakkında açılan davanın reddi gerekirken yazılı şekilde kefilin de alacak miktarından sorumlu tutulması doğru olmadığından hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Hükmün yukarda 1 nolu bentte yazılı nedenle davalı ... hakkındaki tahliye ve alacağa ilişkin hüküm kısmının ONANMASINA, 2 nolu bentte yazılı nedenle kefile ilişkin hüküm kısmının BOZULMASINA ve onanan kısım için aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenden alınmasına 25.1.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.