Abaküs Yazılım
4. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/4700
Karar No: 2018/17612
Karar Tarihi: 17.10.2018

tan zarar - Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2018/4700 Esas 2018/17612 Karar Sayılı İlamı

4. Ceza Dairesi         2018/4700 E.  ,  2018/17612 K.

    "İçtihat Metni"




    Hakaret ve tehdit suçlarından sanık ... hakkında yapılan yargılama sonucunda, hakaret suçundan müştekinin şikâyetinden vazgeçmesi nedeniyle 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 73/4 ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 223/8. maddeleri gereğince düşürülmesine, tehdit suçundan ise 5237 sayılı Kanun"un 106/1-1. cümle, 29 ve 62. maddeleri gereğince 3 ay 22 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, cezasının aynı Kanun"un 51/1. maddesi uyarınca ertelenmesine dair .... 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 09/02/2017 tarihli ve 2016/448 esas, 2017/163 sayılı kararı, Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü"nün 27/06/2018 gün ve 94660652-105-03-7745-2018-Kyb sayılı istemleri ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 05/07/2018 gün ve 2018/57991 sayılı bozma düşüncesini içeren ihbarnamesiyle Daireye gönderilmiş olduğu görülmekle, dosya incelendi:
    Kanun yararına bozma isteyen ihbarnamede;
    Somut olayda, sanık hakkında kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret ve tehdit suçlarından yapılan yargılama sonucunda, hakaret suçu yönünden, sanığın mağdura görevinden dolayı hakaret ettiğine dair somut delil bulunmadığı, bu haliyle eyleminin 5237 sayılı Kanun"un 125/1. maddesi kapsamında kaldığı, anılan suçun kovuşturmasının mağdurun şikayetine tabi olduğu ve mağdurun da yargılama sırasında şikayetinden vazgeçtiğinden bahisle kamu davasının düşürülmesine, tehdit suçu yönünden ise sanık hakkında anılan Kanun"un 125/3-a maddesinde tanımlanan hakaret suçundan da cezalandırılması istemiyle kamu davası açıldığı, anılan suçun uzlaştırma kapsamı dışında kaldığı, bu nedenle sanık hakkında uzlaştırma yoluna gidilemeyeceğinden bahisle mahkumiyetine karar verilmiş ise de;
    Sanık hakkında muhtar olan mağdura hakaret ettiği iddiasıyla 5237 sayılı TCK"nın 125/3-a maddesi gereğince kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret suçundan açılan kamu davasında, mahkemesince sanığın eyleminin 5237 sayılı Kanun"un 125/1. maddesinde düzenlenen ve uzlaştırma kapsamında bulunan hakaret suçuna vücut verdiğinin kabul edilmesi karşısında, 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34 ve 35. maddeleriyle, 5271 sayılı Kanun"un 253 ve 254. maddelerinde yapılan değişiklik çerçevesinde uzlaştırma kapsamına alınan tehdit suçu yönünden uzlaştırmaya engel olan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun "uzlaşma" başlıklı 253/3. maddesinde yer alan ".... Uzlaştırma kapsamına giren bir suçun, bu kapsama girmeyen bir başka suçla birlikte işlenmiş olması hâlinde de uzlaşma hükümleri uygulanmaz.” şeklindeki düzenlemenin uygulama olanağının kalmayacağı, bu hali ile tehdit suçu yönünden 5271 sayılı Kanunu’nun 253. maddesindeki esas ve usullere göre uzlaştırma işlemlerinin yerine getirilmesi için yargılama dosyasının uzlaştırma bürosuna gönderilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesinde isabet görülmediğinden, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan
    ./..
    .2.




    kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunduğu anlaşılmıştır.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    I-Olay:
    Hakaret ve tehdit suçlarından sanık ... hakkında yapılan yargılama sonucunda, hakaret suçundan müştekinin şikâyetinden vazgeçmesi nedeniyle 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 73/4 ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 223/8. maddeleri gereğince düşürülmesine, tehdit suçundan ise 5237 sayılı Kanun"un 106/1-1. cümle, 29 ve 62. maddeleri gereğince 3 ay 22 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, cezasının aynı Kanun"un 51/1. maddesi uyarınca ertelenmesine dair .... 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 09/02/2017 tarihli ve 2016/448 esas, 2017/163 sayılı kararının, sanık hakkında muhtar olan mağdura hakaret ettiği iddiasıyla 5237 sayılı TCK"nın 125/3-a maddesi gereğince kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret suçundan açılan kamu davasında, mahkemesince sanığın eyleminin 5237 sayılı Kanun"un 125/1. maddesinde düzenlenen ve uzlaştırma kapsamında bulunan hakaret suçuna vücut verdiğinin kabul edilmesi karşısında, 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34 ve 35. maddeleriyle, 5271 sayılı Kanun"un 253 ve 254. maddelerinde yapılan değişiklik çerçevesinde uzlaştırma kapsamına alınan tehdit suçu yönünden uzlaştırmaya engel olan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun "uzlaşma" başlıklı 253/3. maddesinde yer alan ".... Uzlaştırma kapsamına giren bir suçun, bu kapsama girmeyen bir başka suçla birlikte işlenmiş olması hâlinde de uzlaşma hükümleri uygulanmaz.” şeklindeki düzenlemenin uygulama olanağının kalmayacağı, bu hali ile tehdit suçu yönünden 5271 sayılı Kanunu’nun 253. maddesindeki esas ve usullere göre uzlaştırma işlemlerinin yerine getirilmesi için yargılama dosyasının uzlaştırma bürosuna gönderilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle kanun yararına bozmaya konu edildiği anlaşılmıştır.

    II- Kanun Yararına Bozma İstemine İlişkin Uyuşmazlığın Kapsamı:
    Sanık ... hakkında TCK"nın 106/1-1. cümlesi kapsamındaki tehdit suçu yönünden, uzlaştırma işlemlerinin yerine getirilmesinin gerekip gerekmediğinin belirlenmesine ilişkindir.

    III- Hukuksal Değerlendirme:
    Ceza Genel Kurulu"nun 29/05/2018 tarihli ve 2017/15-496 esas, 2018/246 sayılı kararında belirtildiği üzere; uzlaştırma kurumu, uyuşmazlığın yargı dışı yolla ve fakat adli makamlar denetiminde çözümlenmesini amaçlayan bir alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemidir. Uzlaştırma; bu kapsama giren suçlarda, fail ve mağdurun suçtan doğan zararın giderilmesi konusunda anlaşmalarına bağlı olarak, devletin de ceza soruşturması veya kovuşturmasından vazgeçmesi ve suçun işlenmesiyle bozulan toplumsal düzenin barış yoluyla yeniden tesisini sağlayıcı nitelikte bir hukuksal kurumdur. 01/06/2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK’nın 73. maddesinin sekizinci fıkrasında, "Suçtan zarar
    ./..
    .3.




    göreni gerçek kişi veya özel hukuk tüzel kişisi olup, soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı bulunan suçlarda, failin suçu kabullenmesi ve doğmuş olan zararın tümünü veya büyük bir kısmını ödemesi veya gidermesi koşuluyla mağdur ile fail özgür iradeleri ile uzlaştıklarında ve bu husus Cumhuriyet savcısı veya hâkim tarafından saptandığında kamu davası açılmaz veya davanın düşürülmesine karar verilir" hükmü ile uzlaşma kurumuna, aynı tarihte yürürlüğe giren 5271 sayılı CMK"nın 253, 254 ve 255. maddelerinde ise, uzlaşmanın şartları, yöntemi, sonuçları, kovuşturma aşamasında uzlaşma ile birden fazla failin bulunması hâlinde uzlaşmanın nasıl gerçekleşeceğine ilişkin hükümlere yer verilmiştir. 19/12/2006 tarihinde yürürlüğe giren 5560 sayılı Kanunun ikinci maddesiyle, 5237 sayılı TCK"nın 73. maddesinin başlığında yer alan “uzlaşma” ibaresi metinden çıkarılmış, 45. maddesiyle de aynı maddenin sekizinci fıkrası yürürlükten kaldırılmış, yine 24 ve 25. maddeleri ile CMK"nın 253 ve 254. maddeleri değiştirilmiştir. CMK"nın 5560 sayılı Kanunun 24. maddesi ile değiştirilen 253. maddesinin üçüncü fıkrası; "(3) Soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı olsa bile, etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlar ile cinsel dokunulmazlığa karşı suçlarda, uzlaştırma yoluna gidilemez." biçimdeyken 09/07/2009 tarihli Resmî Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 5918 sayılı Kanunun sekizinci maddesiyle anılan fıkraya "Uzlaştırma kapsamına giren bir suçun, bu kapsama girmeyen bir başka suçla birlikte işlenmiş olması hâlinde de uzlaşma hükümleri uygulanmaz" cümlesi eklenmiştir. 02/12/2016 tarihli Resmî Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34. maddesi ile yapılan değişiklikle madde başlığı "Uzlaştırma" olarak değiştirilmiş ve 6763 sayılı Kanun ile uzlaştırma kapsamındaki suçların sayıları artırılmış, TCK"nın 106. maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen tehdit, aynı Kanunun 141. maddesinde düzenlenen hırsızlık ve 157. maddesinde düzenlenen dolandırıcılık suçları uzlaştırma kapsamına alınmış, etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlara ilişkin sınırlama kaldırılmıştır. Mağdurun veya suçtan zarar görenin gerçek veya özel hukuk tüzel kişisi olması koşuluyla, suça sürüklenen çocuklar yönünden ayrıca, üst sınırı üç yılı geçmeyen hapis veya adli para cezasını gerektiren suçlar da uzlaştırma kapsamına dahil edilmiştir. Uzlaştırma kurumu, fail ile devlet arasındaki ceza ilişkisini sona erdirmesi bakımından maddi hukuka da ilişkin bulunması nedeniyle yürürlüğünden önceki olaylara uygulanabilecek, bu uygulama sadece görülmekte olan davalar bakımından geçerli olmayacak, 5237 sayılı Kanun"un 7/2. maddesindeki düzenleme de nazara alınarak kesinleşen ve infaz edilmekte olan hükümlerde de uygulanabilecek ve bu husus infaz aşamasında gözetilebilecektir. Yerine getirilen hükümler yönünden ise, uzlaştırma sanığın hukuki yararının bulunması koşuluyla uygulanabilecektir.
    Uzlaştırma, 6763 sayılı Kanun"la değişik CMK"nın 253. maddesinde ayrıntılarıyla düzenlenmiş, mahkeme tarafından uzlaştırmaya ilişkin anılan Kanunun 254. maddesinde" (1)Kamu davası açıldıktan sonra kovuşturma konusu suçun uzlaşma kapsamında olduğunun anlaşılması halinde, kovuşturma dosyası, uzlaştırma işlemlerinin 253 üncü maddede belirtilen esas ve usûle göre yerine getirilmesi için uzlaştırma bürosuna gönderilir. (2) Uzlaşma gerçekleştiği takdirde, mahkeme, uzlaşma sonucunda sanığın edimini def’aten yerine getirmesi halinde, davanın düşmesine karar verir. Edimin yerine getirilmesinin ileri tarihe bırakılması, takside bağlanması veya süreklilik arzetmesi halinde; sanık hakkında,
    ./..
    .4.




    231 inci maddedeki şartlar aranmaksızın, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilir. Geri bırakma süresince zamanaşımı işlemez. Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildikten sonra, uzlaşmanın gereklerinin yerine getirilmemesi halinde, mahkeme tarafından, 231 inci maddenin onbirinci fıkrasındaki şartlar aranmaksızın, hüküm açıklanır. " denilmiştir.
    Uzlaştırmanın asıl olarak soruşturma evresinde yapılması gereken bir işlem olduğu, kovuşturma aşamasında uzlaştırma hükümlerinin uygulanmasının ise istisnai olarak Cumhuriyet savcısı tarafından uzlaştırma usulü uygulanmaksızın dava açılması veya suçun uzlaştırma kapsamında olduğunun ilk defa duruşmada anlaşılması halinde mümkün olduğu kabul edilmelidir.
    Uzlaştırma usulü uygulanmaksızın dava açılması veya suçun uzlaştırma kapsamında olduğunun ilk defa duruşmada anlaşılması halinde uzlaştırmanın uygulanması gerekmekte olup uzlaşma başarıyla gerçekleşir ve edim bir defada yerine getirilirse kamu davasının düşmesine karar verilecektir.


    İncelenen dosyada;
    Sanık ... Özdemir hakkında 16/05/2016 tarihli eylemleri nedeniyle TCK"nın 125/1, 3-a, 4, 106/1 ve 53/1 maddeleri uyarınca yargılanıp cezalandırılması talebiyle 08/06/2016 tarihli iddianamenin düzenlendiği, yargılama neticesinde .... 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 09/02/2017 tarihli ve 2016/448 esas, 2017/163 sayılı kararıyla sanığın hakaret eyleminin TCK"nın 125/1. maddesi kapsamında kaldığı, atılı suçun kovuşturmasının şikayete bağlı bulunduğu, mağdurun ise yargılama sırasında şikayetinden vazgeçtiği gerekçesiyle bu suç yönünden şikayet yokluğu nedeniyle kamu davasının düşmesine, tehdit suçu yönünden ise sanığın TCK"nın 106/1-1. cümle, 29 ve 62. maddeleri uyarınca 3 ay 22 gün hapis cezasıyla cezalandırılmasına, TCK"nın 51. maddesi gereğince hapis cezasının ertelenmesine karar verildiği, gerekçeli kararın sanığa bizzat tebliğ edildiği ve kanun yoluna konu edilmeksizin kesinleştiği, "... sanık ..."un üzerine atılı tehdit suçu, 24/11/2016 tarih 6763 sayılı yasanın 34 maddesi ile uzlaştırma kapsamına alınmış ise de, sanıklar hakkında TCK.nın 125/3-a maddesinde tanımlanan hakaret suçundan da cezalandırılmaları istemiyle kamu davası açıldığı, anılan suçun uzlaştırma kapsamı dışında kaldığı, bu nedenle sanık ... hakkında uzlaştırma yoluna gidilemeyeceği kanaatine varılmış..." biçimindeki gerekçeyle sanık hakkında tehdit suçundan uzlaştırma hükümlerinin uygulanmadığı anlaşılmıştır.

    Dosya kapsamı, kanun yararına bozma istemi ve tüm bu açıklamalar birlikte değerlendirildiğinde;
    Sanığa isnat edilen suçların, CMK"nın 253/3. maddesi kapsamında birlikte işlendiği hususunda tereddüt bulunmamaktadır. Çözülmesi gereken sorun, hüküm kurulurken uzlaştırma kapsamında olmayan suçun vasıf değiştirmesi nedeniyle atılı suçtan dolayı şikayet yokluğu nedeniyle kamu davasının düşmesine hükmolunması halinde, sübutunda sorun olmayan ve suç tarihi itibariyle uzlaştırma kapsamında bulunmayıp 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34 ve 35.
    ./..
    .5.




    maddeleriyle, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanun"un 253 ve 254. maddelerinde yapılan değişiklik çerçevesinde uzlaştırma kapsamına alınan TCK"nın 106/1-1. cümlesi kapsamındaki tehdit suçuyla ilgili nasıl bir yol izleneceğidir.
    Bu bağlamda, her iki suçtan yargılama devam ederken hakimin uzlaştırmaya tabi olacağını öngördüğü suçla ilgili olarak dosyayı soruşturma bürosuna göndermesi veya bu düşünceyle tefrik kararı vermesi durumunda, uzlaştırma kapsamında olmayan suç açısından beraat kararı verileceği izlenimi oluşabileceği cihetle, bu hususun ihsası rey olarak değerlendirilip değerlendirilmeyeceğinin belirlenmesi gerekir.
    Bu sorunun CMKnın 226. maddesinde düzenlenen ek savunma konusuyla birlikte değerlendirilmesi gerekir. Anılan madde "Sanık, suçun hukukî niteliğinin değişmesinden önce haber verilip de savunmasını yapabilecek bir hâlde bulundurulmadıkça, iddianamede kanunî unsurları gösterilen suçun değindiği kanun hükmünden başkasıyla mahkûm edilemez. (2) Cezanın artırılmasını veya cezaya ek olarak güvenlik tedbirlerinin uygulanmasını gerektirecek hâller, ilk defa duruşma sırasında ortaya çıktığında aynı hüküm uygulanır. (3) Ek savunma verilmesini gerektiren hâllerde istem üzerine sanığa ek savunmasını hazırlaması için süre verilir. (4) Yukarıdaki fıkralarda yazılı bildirimler, varsa müdafie yapılır. Müdafii sanığa tanınan haklardan onun gibi yararlanır." biçimdedir. Maddeden de anlaşılacağı üzere suçun hukuki niteliği değişir ya da cezanın artırılmasını veya cezaya ek olarak güvenlik tedbirlerinin uygulanmasını gerektirir durumun ortaya çıkması halinde hakim sanık ya da müdafiine ek savunma hakkı tanıyacaktır ancak, bu durum yasal düzenleme nazara alındığında hakim açısından ihsası rey olarak nitelendirilemeyecektir.
    Bu düzenlemeye kıyasen, uzlaştırmaya tabi olan bir suçla uzlaştırmaya tabi olmayan bir suçun yargılaması devam ederken, hakimin uzlaştırmaya tabi olacağını öngördüğü suçla ilgili olarak dosyayı soruşturma bürosuna göndermesi veya bu düşünceyle tefrik kararı vermesi durumunda uzlaştırma kapsamında olmayan suç açısından ihsası reyde bulunduğundan bahsedilemeyecektir.
    Çözülmesi gereken bir diğer husus da "suçun işlenmiş olması" halinden ne anlaşılması gerektiğinin belirlenmesidir.
    Anayasanın 38/4. maddesinde, suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar kimsenin suçlu sayılamayacağı belirtilmiştir. Yine AİHS"in 6. maddesinin ikinci fıkrasında "bir suç ile itham edilen herkes, suçluluğu yasal olarak sabit oluncaya kadar suçsuz sayılır" denilmiştir. Amacı somut olayda maddi gerçeğe ulaşarak adaleti sağlamak, suç işlediği sabit olan faili cezalandırmak, kamu düzeninin bozulmasını önlemek ve bozulan kamu düzenini yeniden tesis etmek olan ceza muhakemesinin en önemli ve evrensel ilkelerinden birisi de öğreti ve uygulamada; "suçsuzluk" ya da "masumiyet karinesi" olarak adlandırılan kuralın bir uzantısı olan ve Latincede; "in dubio pro reo" olarak ifade edilen "şüpheden sanık yararlanır" ilkesidir. Bu açıklamalar birlikte değerlendirildiğinde, sanığın isnat edilen suçu işlediğine hükmedilmesi ve bu hükmün kesinleşmesi durumunda, suçun işlendiğinden bahsedilebilecektir.
    Tüm bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde;
    Sanığın işlediği iddia olunan TCK"nın 125. maddesinin üçüncü fıkrasının a bendinde düzenlenen kamu görevlisine hakaret suçu müstakilen uzlaştırmaya tabi değildir. Yine sanığa
    ./..
    .6.




    isnat edilen anılan yasanın 106. maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesinde düzenlenen tehdit suçu, suç tarihi itibariyle uzlaştırma kapsamında bulunmayıp 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34 ve 35. maddeleriyle, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanun"un 253 ve 254. maddelerinde yapılan değişiklik çerçevesinde uzlaştırma kapsamına alınmış ancak, somut olayda kamu görevlisine hakaret suçuyla birlikte işlendiğinin iddia edilmesi nedeniyle CMK"nın 253/3. maddesindeki düzenleme uyarınca uzlaştırma kapsamı dışında kalmıştır. Yapılan yargılama neticesinde ise, sanığın kamu görevlisine hakaret suçunun TCK"nın 125/1. maddesinde düzenlenen hakaret suçu kapsamında kaldığı kanaatine varılıp şikayet yokluğu nedeniyle kamu davasının düşmesine hükmolunmuş, bu nedenle de anılan suçun işlendiğinden bahsedilemeyeceği için, tehdit suçu yönünden uzlaştırmaya engel olan CMK"nın 253/3. maddesinin uygulanma olanağı kalmamıştır. Tehdit suçu yönünden CMK"nın 254. maddesi gereğince uzlaştırma işlemlerinin yapılması gerekmektedir.
    Tüm bu nedenlerle; uzlaştırma işlemleri gerçekleştirilmeden kurulan ve tehdit suçundan sanık ..."ın, TCK"nın 106/1-1. cümle, 29 ve 62. maddeleri uyarınca 3 ay 22 gün hapis cezasıyla cezalandırılmasına, TCK"nın 51. maddesi gereğince hapis cezasının ertelenmesine dair .... 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 09/02/2017 tarihli ve 2016/448 esas, 2017/163 sayılı kararında isabet bulunmamaktadır.

    IV-Sonuç ve Karar:
    Yukarıda açıklanan nedenlerle,
    Kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden, .... 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 09/02/2017 tarihli ve 2016/448 esas, 2017/163 sayılı kesinleşen kararının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre sonraki işlemlerin, CMK"nın 309/4-a maddesi gereğince mahallinde mahkemesince yerine getirilmesine, 17/10/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi