7. Ceza Dairesi 2018/16549 E. , 2021/5612 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Olay tutanağı ve dosya kapsamına göre; sanığın aracında usulüne uygun olarak yapılan aramada bidonlar içerisinde marker seviyesi geçersiz 150 lt kaçak akaryakıt ele geçirilen olayda; sanığın mazotu tarla işlerinde traktöründe kullanmak için aldığını savunması karşısında, gerektiğinde ilgili kurumlardan da sorulmak suretiyle sosyal durum araştırması yapılarak, suç tarihi itibarıyla sanığın malik olduğu veya icar ettiği tapulu ve tapusuz arazisi olup olmadığı, sanığa ait traktör bulunup bulunmadığı, sanığın çiftçilikle uğraşıp uğraşmadığı, yalnızca tarımsal faaliyetin ticari olarak kabul edilemeyeceği de gözetilerek varsa traktörün sanık tarafından ticari faaliyetlerde kullanılıp kullanılmadığı tespit edilmeden eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm tesisi,
Kabule göre de;
1. 5015 sayılı Yasaya muhalefet suçundan sanık hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair Çaldıran Asliye Ceza Mahkemesinin 28/01/2010 tarihli ve 2009/186 Esas, 2010/17 Karar sayılı kararının usulüne uygun olarak kesinleşmesinden sonra sanığın denetim süresi içerisinde kasten suç işlediğinin ihbar edilmesi üzerine mahkemece duruşma açılmış ise de hükmün yeni esasa kaydedilmeden ek karar ile açıklanarak mahkumiyet hükmü tesis edilmesi,
2. Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanığın eyleminin 5015 sayılı Yasanın Ek 5/1. maddesi kapsamında kaldığı, ancak suç tarihinden sonra 11/04/2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 sayılı Yasa ile 5015 sayılı Yasanın Ek 5/1. maddesinin yürürlükten kaldırılarak atılı suça ilişkin düzenlemenin 5607 sayılı Yasanın 3/11 ve 3/12. maddeleri kapsamı içine alındığı ve halen yürürlükte bulunan 6545 sayılı Yasa ile değişik 3/11 ve 3/12. maddeleri ile de aynı düzenlemenin korunduğu cihetle,
Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine 7242 sayılı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla,
Suç tarihinde yürürlükte olan 5015 sayılı Yasa ile 6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 3/11-son maddesinin yollamasıyla 3/5 madde ve fıkrası uyarınca temel cezanın belirlenmesinden sonra, 3/10. madde ve fıkrası gereğince uygulama yapılması ve yine aynı Yasanın 3/22 ve 5/2. maddelerinin de uygulama şartlarının oluşup oluşmadığının somut olaya uygulanarak belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri ile 5237 sayılı TCK"nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen Geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
3. Hüküm 12/04/2016 tarihli ek karar ile açıklandığı halde gerekçeli karar başlığında ek karar tarihinin 19/04/2016 olarak gösterilmesi,
4. Sanık hakkında verilen 28/01/2010 tarihli hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının henüz hukuken varlık kazanmadığı, hüküm niteliğinde olmadığı, askıda olduğundan müsadereye ilişkin kararın bu aşamada infaz edilemeyeceği, bu haliyle infazı mümkün bulunmadığı, bu nedenle açıklanan hükümde iddianamede müsaderesi talep edilen davaya konu eşya ve nakil aracı hakkında denetime ve infaza olanak verecek biçimde yeniden bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi,
Yasaya aykırı, sanık ve katılan EPDK vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 27/04/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.