13. Hukuk Dairesi 2012/25705 E. , 2013/21221 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı asil ... geldi, karşı taraftan gelen olmadığından onun yokluğunda duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı avukat, ... Büyükşehir Belediyesi’nin 09/04/2007 tarihli 760 sayılı işlemi ile ...ilçesi, .... köyü, 1/5000’lik imar planı ve 1/1000’lik uygulama planlarının yürürlüğe girdiğini, bu planların kapsadığı plan sahası içinde yer alan Fabrikalar mevkiinde davalının da taşınmazının bulunduğunu, davalının haklarını korumak ve planların iptali için dava açılması konusunda davalı ile sözlü anlaşma yapıldığını, davalı tarafından verilen vekaletnameye istinaden idare mahkemesinde dava açtığını, vekalet görevini tam ve eksiksiz olarak yerine getirdiğini ancak vekalet ücretinin ödenmediğini, ödenmesi talebi ile ihtarname ve iadeli taahhütlü mektup gönderdiğini, sonuç alamadığını, yargılanma aşamasında Belediyenin plan değişikliği yaptığını ve davalının istediği sonucun elde edildiğini ileri sürerek, plan değişikliği ile davalının arsasında gerçekleşen değer artışının % 20 si olan 552.000-TL’nin ihtarname tarihlerinden itibaren yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş; 16.03.2012 tarihli dilekçesi ile, 30.770-TL akdi vekalet ücreti, 350-TL karşı yan vekalet ücreti olmak üzere toplam 31.120-TL’nin davalıdan tahsilini istemiş, talebinin bakiye kısmından feragat etmiştir.
Davalı, 09.04.2007 tarihinde onaylanan imar planı ile fabrikasının bulunduğu parselin değersiz hale geldiğini, planların iptali ve fabrikanın bulunduğu yerin sanayi imarına dönüştürülmesi için davacıya vekaletname verildiğini ve İdare Mahkemesinde dava açıldığını, aynı bölgede başkaca davaların da açılması nedeniyle TOKİ’nin 13.02.2008 tarihli yeni imar planını yürürlüğe soktuğunu, 2012/25705 2013/21221
Bu plan ile taşınmazının durumunun aksine daha da kötüleştiğini, davacı avukatı haklı olarak azlettiğini, taraflar arasında yazılı ücret sözleşmesinin bulunmadığını, Avukatlık Kanunu’nun 164. maddesine göre Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin geçerli olacağını, açılan davanın planların iptali davası olup dava değerinin para ile ölçülemeyeceğini, idare mahkemesinde yürütülecek davalar için Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nde düzenlenen meblağın istenebileceğini, bu bedelinde Kayabaşı Sanayi ve İşadamları Derneği vasıtasıyla avukata ödendiğini savunarak, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, ispat edilemeyen davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Dava, avukat olan davacının davalı müvekkilini temsilen idare mahkemesinde açtığı imar planının iptali davası nedeniyle hakettiği vekalet ücretinin tahsili istemine ilişkindir.
Taraflar arasında sözlü vekalet sözleşmesi yapıldığı, bu sözleşmeye istinaden davalı tarafından davacıya vekaletname verildiği, davacı avukatın davalı müvekkilini temsilen ... Büyükşehir Belediyesi’nin 09.04.2007 tarihli imar planının iptali için idare mahkemesinde dava açtığı, davayı başından itibaren takip ettiği, herhangi bir ihmal ve kusurunun bulunmadığı, davacı avukatın vekalet ücretine hak kazandığı, taraflar arasında yazılı sözleşme bulunmaması nedeniyle vekalet ücretinin Avukatlık Kanunu’nun 164/4 maddesine göre hesaplanması gerektiği, davacı tarafından idare mahkemesine açılan davanın imar planının iptali davası olduğu, değerinin para ile ölçülemeyeceği, mahkemesince de davanın açılışı sırasında maktu harç alındığı, yargılamanın duruşmasız yürütüldüğü, Avukatlık Kanunu’nun 164/4 maddesine göre karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince duruşmasız işler için maktu avukatlık ücretinin tahakkuk ettirilmesi gerektiği ve davacının talep edebileceği vekalet ücretinin 350-TL olduğu dosya kapsamından anlaşılmakta olup, esasen bu hususlar mahkemenin de kabulündedir.
Mahkemece, davacının dava dilekçesinde ""diğer yasal kanıtlar"" demek sureti ile yemin deliline de dayandığı, 01/10/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK’nun 227. maddesine göre yemin teklif edilen tarafın yemini edaya hazır olduğunu bildirdikten sonra diğer tarafın teklifinden vazgeçerek başka bir delile dayanamayacağı, yeni bir delil de gösteremeyeceği, davalının yemini edaya hazır olduğunu bildirdiği ve kendisine usulüne uygun olarak yemin ettirildiği, davalının davacıya herhangi bir borcunun olmadığına ve vekalet ücreti sözleşmesi yapmadıklarına dair yemin ettiği gerekçesiyle ispat edilemeyen davanın reddine karar verilmiştir. Hemen belirtmek gerekir ki, taraflar arasında sözlü vekalet ilişkisinin kurulduğu, davacıya vekaletname verildiği ve davacının idare mahkemesinde bu sözleşmeye istinaden dava açtığı hususları özellikle davalının ikrarı ve tüm dosya kapsamı ile zaten 2012/25705 2013/21221
ispatlanmış olup, ispatlanan hususlar konusunda yemin deliline başvurulamaz. Kaldı ki, vekalet ücretinin ödendiğini ileri süren davalı bu savunmasını ispatlamak zorunda olup, ispat yükü ters çevrilerek davalının yeminli beyanı nedeniyle borcu olmadığı sonucuna da ulaşılamaz. Hal böyle olunca mahkemece, davacının 350-TL akdi vekalet ücretine hak kazandığı gözetilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmesi gerekirken yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
3-Davacı avukat, davalıyı İdare Mahkemesi’nin dava dosyasında temsil etmiş ve davayı sonuçlandırmıştır. 1136 sayılı Avukatlık Kanunu"nun 164/son maddesine göre dava sonunda kararla tarifeye göre karşı tarafa yüklenecek vekalet ücreti avukata aittir. Bu durumda davacı avukat, idare mahkemesince hükmedilen karşı yan vekalet ücretini de davalıdan talep edebilir. Mahkemece bu yön gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ:Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının reddine, 2. ve 3. bentlerde açıklanan nedenlerle kararın temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12.09.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.