Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/25702
Karar No: 2013/21218
Karar Tarihi: 12.09.2013

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2012/25702 Esas 2013/21218 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı avukat, İstanbul'da gerçekleştirilen imar planı değişikliğinden kaynaklı olarak müvekkilinin arsasında gerçekleşen değer artışının % 20'si olan 69.600 TL'nin tahsili için müvekkilinden dava açtı. Ayrıca, davacı avukatın müvekkiline verdiği hizmetin karşılığı olarak 5.800 TL akdi vekalet ücreti ve 400 TL karşı yan vekalet ücreti olarak toplam 6.200 TL de talep etti. Davalı ise yapılan imar planı değişikliği nedeniyle arsasının değersiz hale geldiğini, vekalet ücreti sözleşmesi imzalanmadığını ve davacının talep ettiği ücretin yargılama sürecinde imar planı iptali davasında evrakın incelenmesinden sonra açıklanan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'ne göre 400 TL olduğunu savundu. Mahkeme davayı reddetti, ancak Yargıtay bu kararı bozdu. Yargıtay, davacının 400 TL'lik vekalet ücretine hak kazanmış olduğunu belirtti ve davacının ayrıca davalıdan karşı yan vekalet ücreti de talep edebileceğini açıkladı.
Kanun maddeleri: 1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun 164/son maddesi ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 227. maddesi.
13. Hukuk Dairesi         2012/25702 E.  ,  2013/21218 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı asil ... geldi karşı taraftan gelen olmadığından onun yokluğunda duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunanın sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    KARAR
    Davacı avukat, ... Büyükşehir Belediyesi’nin 09/04/2007 tarihli 760 sayılı işlemi ile Küçükçekmece ilçesi, Kayabaşı köyü, 1/5000’lik imar planı ve 1/1000’lik uygulama planlarının yürürlüğe girdiğini, bu planların kapsadığı plan sahası içinde yer alan Fabrikalar mevkiinde davalının da taşınmazının bulunduğunu, davalının haklarını korumak ve planların iptali için dava açılması konusunda davalı ile sözlü anlaşma yapıldığını, davalı tarafından verilen vekaletnameye istinaden idare mahkemesinde dava açtığını, vekalet görevini tam ve eksiksiz olarak yerine getirdiğini ancak vekalet ücretinin ödenmediğini, ödenmesi talebi ile ihtarname ve iadeli taahhütlü mektup gönderdiğini, sonuç alamadığını, yargılanma aşamasında Belediyenin plan değişikliği yaptığını ve davalının istediği sonucun elde edildiğini ileri sürerek, plan değişikliği ile davalının arsasında gerçekleşen değer artışının % 20 si olan 69.600-TL’nin ihtarname tarihlerinden itibaren yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş; 16.03.2012 tarihli dilekçesi ile, 5.800-TL akdi vekalet ücreti, 400-TL karşı yan vekalet ücreti olmak üzere toplam 6.200-TL’nin davalıdan tahsilini istemiş, talebinin bakiye kısmından feragat etmiştir.
    Davalı, 09.04.2007 tarihinde onaylanan imar planı ile fabrikasının bulunduğu parselin değersiz hale geldiğini, planların iptali ve fabrikanın bulunduğu yerin sanayi imarına dönüştürülmesi için davacıya vekaletname verildiğini ve İdare Mahkemesinde dava açıldığını, aynı bölgede başkaca davaların da açılması nedeniyle TOKİ’nin 13.02.2008 tarihli yeni imar planını yürürlüğe soktuğunu, bu plan ile taşınmazının durumunun aksine daha da kötüleştiğini, davacı avukatı haklı olarak azlettiğini, taraflar arasında yazılı ücret sözleşmesinin bulunmadığını, Avukatlık Kanunu’nun 164.
    maddesine göre Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin geçerli olacağını, açılan davanın planların iptali davası olup dava değerinin para ile ölçülemeyeceğini, idare mahkemesinde yürütülecek davalar için Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nde düzenlenen meblağın istenebileceğini, bu bedelinde Kayabaşı Sanayi ve İşadamları Derneği vasıtasıyla avukata ödendiğini savunarak, davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, ispat edilemeyen davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2-Dava, avukat olan davacının davalı müvekkilini temsilen idare mahkemesinde açtığı imar planının iptali davası nedeniyle hakettiği vekalet ücretinin tahsili istemine ilişkindir.
    Taraflar arasında sözlü vekalet sözleşmesi yapıldığı, bu sözleşmeye istinaden davalı tarafından davacıya vekaletname verildiği, davacı avukatın davalı müvekkilini temsilen ... Büyükşehir Belediyesi’nin 09.04.2007 tarihli imar planının iptali için idare mahkemesinde dava açtığı, davayı başından itibaren takip ettiği, herhangi bir ihmal ve kusurunun bulunmadığı, davacı avukatın vekalet ücretine hak kazandığı, taraflar arasında yazılı sözleşme bulunmaması nedeniyle vekalet ücretinin Avukatlık Kanunu’nun 164/4 maddesine göre hesaplanması gerektiği, davacı tarafından idare mahkemesine açılan davanın imar planının iptali davası olduğu, değerinin para ile ölçülemeyeceği, mahkemesince de davanın açılışı sırasında maktu harç alındığı, yargılamanın duruşmasız yürütüldüğü, Avukatlık Kanunu’nun 164/4 maddesine göre karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince duruşmasız işler için maktu avukatlık ücretinin tahakkuk ettirilmesi gerektiği ve davacının talep edebileceği vekalet ücretinin 400-TL olduğu dosya kapsamından anlaşılmakta olup, esasen bu hususlar mahkemenin de kabulündedir.
    Mahkemece, davacının dava dilekçesinde ""diğer yasal kanıtlar"" demek sureti ile yemin deliline de dayandığı, 01/10/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK’nun 227. maddesine göre yemin teklif edilen tarafın yemini edaya hazır olduğunu bildirdikten sonra diğer tarafın teklifinden vazgeçerek başka bir delile dayanamayacağı, yeni bir delil de gösteremeyeceği, davalının yemini edaya hazır olduğunu bildirdiği ve kendisine usulüne uygun olarak yemin ettirildiği, davalının davacıya herhangi bir borcunun olmadığına ve vekalet ücreti sözleşmesi yapmadıklarına dair yemin ettiği gerekçesiyle ispat edilemeyen davanın reddine karar verilmiştir. Hemen belirtmek gerekir ki, taraflar arasında sözlü vekalet ilişkisinin kurulduğu, davacıya vekaletname verildiği ve davacının idare mahkemesinde bu sözleşmeye istinaden dava açtığı hususları özellikle davalının ikrarı ve tüm dosya kapsamı ile zaten ispatlanmış olup, ispatlanan hususlar konusunda yemin deliline başvurulamaz. Kaldı ki, vekalet ücretinin ödendiğini ileri süren davalı bu savunmasını ispatlamak zorunda olup, ispat yükü ters
    çevrilerek davalının yeminli beyanı nedeniyle borcu olmadığı sonucuna da ulaşılamaz. Hal böyle olunca mahkemece, davacının 400-TL akdi vekalet ücretine hak kazandığı gözetilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmesi gerekirken yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    3-Davacı avukat, davalıyı İdare Mahkemesi’nin dava dosyasında temsil etmiş ve davayı sonuçlandırmıştır. 1136 sayılı Avukatlık Kanunu"nun 164/son maddesine göre dava sonunda kararla tarifeye göre karşı tarafa yüklenecek vekalet ücreti avukata aittir. Bu durumda davacı avukat, idare mahkemesince hükmedilen karşı yan vekalet ücretini de davalıdan talep edebilir. Mahkemece bu yön gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
    SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının reddine, 2. ve 3. bentlerde açıklanan nedenlerle kararın temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 21,15 TL. temyiz harcının istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 12.09.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.











    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi