Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/25380
Karar No: 2013/21215
Karar Tarihi: 12.9.2013

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2012/25380 Esas 2013/21215 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, sözleşme ile satın aldığı bağımsız bölümün satış kataloğunda yer alan spor alanının mülkiyetinin sitenin kat maliklerine ait olacağının taahhüt edilmesine rağmen bu alanın sitenin dışında Belediyeye terk edilmiş bir alanda inşa edildiğini öne sürerek davalıdan 28.000 TL fiili zarar, 2.000 TL yoksun kalınan kar ve 10.000 TL manevi tazminat talep etmiştir. Mahkeme davacının manevi tazminat ve fiili zarar taleplerini reddederken, spor alanının siteye dahil olması halinde meydana gelebilecek değer artışının 26.000 TL olduğunu belirleyerek davalıdan 24.000 TL ödemesine hükmetmiştir. Ancak Daire, bu hesaplamada satış bedelinden indirilecek miktarın belirlenmesinde nisbi metotun uygulanması gerektiğini ve mahkemenin bu yöntemi göz önüne almaksızın karar verdiğini belirterek hükmün bozulmasına karar vermiştir. Kanun maddeleri ise 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı yasanın 16. maddesi ve HUMK’nun 440/1 maddesi olarak belirtilmiştir.
13. Hukuk Dairesi         2012/25380 E.  ,  2013/21215 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi



    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davalı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı vekili avukat Arife Şahin geldi davacı tarafından gelen olmadığından onun yokluğunda duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    KARAR
    Davacı, davalının...-Mimar Sinan Mahallesi 2 Pafta, 3329 parsel üzerinde inşa ettiği...... isimli projeden A3 Blok 13 nolu bağımsız bölümü, düzenlenen Satış Vaadi Sözleşmesi ile satın aldığını, bağımsız bölümün teslim edildiğini, sitenin tanıtım kataloglarında, reklamlarında, ilanlarında, gösterilen tenis kortları, basketbol sahası, koruluk, çocuk oyun alanı ve koşu parkurundan oluşan spor alanının mülkiyetinin kat maliklerine ait olacağının taahhüt edilmesine ve bu şekilde pazarlanmasına rağmen Belediyeye terk edilen alan üzerine inşa edildiğini, mülkiyetinin siteye ait olmadığının anlaşıldığını, bu nedenle zarara uğradığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, fiili zarar olarak 28.000-TL’nin, yoksun kalınan kar olarak 2.000-TL’nin ve 10.000-TL manevi tazminatın faizleri ile ödetilmesini istemiş, ıslah ile taleplerini artırmıştır.
    Davalı, şirketin sözleşme kapsamındaki tüm edimlerini ifa etmiş olduğunu, dava konusu taşınmazın katalog vs. materyallerle aldatıcı, yanıltıcı tanıtım yapıldığı
    Pazarlama sırasında spor ve çocuk oyun alanlarının sözlü olarak taahhüt edildiğine dair iddialarının geçerli olmadığını, süresinde ayıp ihbarında da bulunulmadığını savunarak, davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile; davacının şartları bulunmayan manevi tazminat ve fiili zarar taleplerinin reddine, davalının internet sitesinde yer alan reklam ve ilanlarda spor alanının tanıtımı yapılan projeye dahil olduğunun ifade edilmesi, bu şekilde tüketicinin bu yerlerin siteye dahil olduğu intibaı uyandırılarak satışın yapıldığı, buna ilişkin bir tüketicinin şikayeti üzerine Sanayi ve Ticaret Bakanlığının Ticari Reklam Ve İlanlara İlişkin İlkeler Ve Üygulama Esaslarına Dair Yönetmeliğe uygun dava olmadığı gerekçesi ile 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı yasanın 16.maddesine aykırı reklam yapıldığından bahisle reklamın durdurulması cezasının da verilmiş olduğu göz önüne alınarak spor alanının siteye dahil olması halinde meydana gelebilecek değer artışı olarak belirlenmiş olan 26.000 TL’nin 2.000 TL sinin dava tarihi olan 01/03/2010, 24.000 TL’ nin ıslah tarihi olan 21/12/2011 tarihinden itibaren değişken oranlardaki reeskont faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2-Dava, davalı şirketten satın alınan dairenin bulunduğu sitede reklam ve ilanlarda taahhüt edildiği halde hiç yapılmayan ya da eksik, farklı veya siteye ait mülkiyet alanı içinde yapılması gerekirken, site dışında yapılan işler nedeniyle satış bedelinin indirilmesi talebine ilişkindir.
    Satış bedelinden indirilecek miktarın tespitinde, doktrinde, "mutlak metod", "nisbi metod" ve "tazminat metodu" adıyla bilinen değişik görüşler mevcutsa da, gerek Dairemiz gerekse Yargıtay tarafından öteden beri uygulanan "nisbi metod" olarak adlandırılan hesaplama yöntemi benimsenmektedir. (Bkz. 13.HD. T.26.12.1997, E.1997/7580; K.1991/10870) Bu metoda göre; satış tarihi itibariyle satılanın, ayıpsız ve ayıplı değerleri arasındaki oranın, satış bedeline yansıma miktarı belirlenmektedir. Başka bir ifade ile satılanın, tarafların kararlaştırdıkları satış bedeli gözetilmeksizin, satış tarihi itibariyle gerçek ayıpsız rayiç değeri ile, mevcut ayıplı haldeki rayiç değeri ayrı ayrı belirlenerek, bu iki değerin birbirine bölünmesi suretiyle elde edilecek oran, satış bedeline uygulanmaktadır.
    Somut olayda da, dava konusu dairenin 09.09.2005 tarihinde satın alındığı gözetilerek, satış bedelinden indirilmesi gereken miktarın bu metoda göre belirlenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gereklidir. O halde mahkemece bilirkişi kurulundan ek rapor alınmak suretiyle, satış tarihi itibariyle dairenin bulunduğu sitede reklam ve ilanlarda taahhüt edilen sosyal ve sportif tesislerin yapılmış olması durumundaki rayiç değeri ile (ayıpsız değer), dairenin halihazırdaki durumundaki hiç yapılmayan ya da eksik, farklı veya siteye ait mülkiyet alanı içinde yapılması gerekirken, site dışında yapılan işler nedeniyle rayiç değeri (ayıplı değer), ayrı ayrı belirlenmeli, belirlenecek bu miktarlar birbirine oranlanmalı, tespit edilecek bu oran da satış bedeline uygulanarak, satış bedelinden indirilmesi gereken miktar bu şekilde belirlenmeli ve davacı talebi ile kazanılmış hak da gözetilerek sonucuna uygun bir karar verilmelidir. Mahkemece, açıklanan hususlar gözardı edilerek, yeşil alanın arazi değeri ile tesislerin değeri toplamından davacı arsa payına düşen değerine karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
    SONUÇ: Yukarıda 1.bentte açıklanan nedenlerle davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün, temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12.9.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi