23. Ceza Dairesi 2015/6499 E. , 2016/3516 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : A- Sanık ... hakkında; TCK"nın 157/1, 62/1, 52 maddeleri uyarınca 10 ay hapis, 100 TL adli para cezası
B- Sanık ... hakkında; TCK"nın 157/1, 62/1, 52, 51 maddeleri uyarınca erteli 10 ay hapis, 100 TL adli para cezası
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanıklardan ..."in, .... Parkı"nda yalnız görüp yakınlık kurduğu şikayetçinin eşinden yeni ayrıldığını, huzur evinde yaşadığını, uygun biri olursa evlenebileceğini söylemesi üzerine, "benim tanıdığım bir bayan var, kocasından ayrılalı 5 yıl oluyor, bekar,..."un köyünde oturuyor. Seni tanıştırayım, evlendireyim" diyerek diğer sanık ... ile evlenmesine aracılık edeceğini söylediği; sanık ..."nın ise şikayetçiye onunla evleneceği vaadinde bulunup kendilerini sahte isimlerle tanıttıkları, şikayetçiyi kandırmak suretiyle değişik yer ve zamanlarda nakit para almak veya altın aldırıp, alış veriş yaptırmak suretiyle kendi yararlarına haksız menfaat temin ettikleri anlaşıldığından dolandırıcılık suçunun oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanıklar müdafiilerinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine,
Ancak ;
1-Şikayetçiden gerekli masraflarda kullanılmak üzere değişik zamanlarda değişik miktarlarda para talep edildiği, müştekinin de evleneceğini düşünüp bu iş için harcaması bakımından sanık ..."e istediği paraları verdiği, sanıkların fikir birliği içerisinde hareket ederek şikayetçiyi bu şekilde dolandırdıklarının kabul edilmesi karşısında, sanıkların bir suç işleme kararının icrası kapsamında değişik zamanlarda katılana karşı aynı suçu birden fazla işlemesi nedeniyle TCK"nın 43/1. maddesi uyarınca zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
2- Şikayetçinin mahkemeye vermiş olduğu 08.06.2012 tarihli dilekçesinde sanıkların zararını karşıladığını, sanıklar hakkında şikayetinden vazgeçtiğini beyan etmiş olması karşısında sanıklar hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmamış olması,
3-Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.06.2007 tarih ve 2007/10-108 E., 2007/152 K. sayılı ilamında da belirtildiği gibi kanun koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamakta ise de, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin her iki sanık yönünden hükmolunan adli para cezasının alt sınırın üzerinde 6 gün olarak tayin edilmesi,
4-Sanık ... yönünden TCK’nın 53/4. maddesi gereğince, kısa süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında aynı maddenin birinci fıkrasında gösterilen hak yoksunluklarına hükmedilemeyeceğinin gözetilmemesi,
5-Sanık ... yönünden ise TCK’nın 53. maddesinin 3.fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan" yoksunluğun sanığın sadece kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafiilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı Kanun"un 326/son maddesi uyarınca sonuç ceza miktarı bakımından kazanılmış hakkın gözetilmesine, 28/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.