Esas No: 2022/763
Karar No: 2022/4256
Karar Tarihi: 09.05.2022
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2022/763 Esas 2022/4256 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Dava, tapu iptali ve tescil istemiyle açılmıştır. Davacı, 162 ada 10, 11, 12 parseller ile 165 ada 6 parselin mirasçısı olduğunu ve davalılar adına tescil yapıldığını iddia etmiştir. Mahkeme, davanın kabulüne karar vermiş ancak davalılar temyize gitmiştir. Yargıtay ise, satışı yapılan taşınmazların tapu iptali ve tesciline ilişkin davanın dinlenme olanağı bulunmadığı ve dava konusu taşınmazların idari işlem niteliğindeki satış işlemi ile satıldığı belirtilmiştir. Bu nedenle, yerel mahkeme kararı bozulmuştur.
Kanun Maddeleri:
- 6831 sayılı Orman Kanunu'nun 2/B maddesi
- 6292 sayılı Kanun
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kullanım kadastrosu sırasında, ... ili Çatalca ilçesi Çiftlikköy Mahallesi çalışma alanında bulunan 162 ada 10 parsel sayılı 1.275,69 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Kanun'un 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve tarla olarak 1989 yılından beri ... kızı ...'un kullanımında olduğu şerhi yazılarak tarla vasfıyla Maliye Hazinesi adına 29.06.2010 tarihinde tescil edildikten sonra, 6292 sayılı Kanun uyarınca 20.06.2013 tarihinde ...’a satılarak bu kişi adına tescil edilmiş; 162 ada 11 parsel sayılı 862,45 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı kanunun 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve tarla olarak 1989 yılından beri ... kızı ...' un kullanımında olduğu şerhi yazılarak, tarla vasfıyla Maliye Hazinesi adına 29.06.2010 tarihinde tescil edildikten sonra, 6292 sayılı Kanun uyarınca 10.07.2013 tarihinde ...’a satılarak bu kişi adına tescil edilmiş; 162 ada 12 parsel sayılı 731,23 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Kanun'un 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve tarla olarak 1989 yılından beri ... kızı ...' ın kullanımında olduğu şerhi yazılarak, tarla vasfıyla Maliye Hazinesi adına 29.06.2010 tarihinde tescil edildikten sonra 6292 sayılı Kanun uyarınca 16.07.2013 tarihinde ...’a satılarak bu kişi adına tescil edilmiş; 165 ada 8 parsel sayılı 7.235,22 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Kanun'un 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve tarla olarak 1989 yılından beri ... kızı ..., ... kızı ... ve ... kızı ...' un müşterek kullanımında olduğu şerhi yazılarak, tarla vasfıyla Maliye Hazinesi adına 29.06.2010 tarihinde tescil edildikten sonra, 6292 sayılı Kanun uyarınca 1/3 er hisselerle 26.07.2013 tarihinde ...’a, 11.09.2013 tarihinde ... ve ...’a satılarak bu kişiler adına tescil edilmiştir.
Davacı ... vekili, kadastro çalışmaları sırasında ... ili Çatalca ilçesi Çiftlikköy Mahallesi 162 ada 10,11,12 parseller ile 165 ada 6 parselin tarafların murisi ... ... adına zilyet olarak tespitinin yapılması gerekirken davalılar adına tespit yapıldığını, müvekkili olan davacının muris ... ...’ın 1/4 pay oranıyla mirasçısı olduğunu ileri sürerek, dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının davacının miras hissesi oranında iptali ile davacının miras hissesi oranında zilyet olduğunun tespitine, zilyet olarak adının yazılmasına, taşınmazın davalılar adına tescil edilmiş olması halinde davacının miras hissesi oranında tapu kayıtlarının iptali ile davacı adına tesciline, taşınmazların 3. kişilere devredilmiş olması halinde ise, davacının hissesinin bugünkü değerindeki tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesi istemiyle dava açmış ve yargılama sırasında 18.06.2015 tarihli dilekçesiyle, 165 ada 6 parselin 165 ada 8 parsel olarak düzeltilmesini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davanın kabulüne, dava konusu ... ili Çatalca ilçesi Çiftlikköy Mahallesi 162 ada 10 parseldeki davalı ... adına olan tapu kaydının 1/4 oranında iptali ile davacı adına tesciline, kalan 3/4 hissenin ise davalı üzerinde bırakılmasına; 162 ada 11 parseldeki davalı ... adına olan tapu kaydının 1/4 oranında iptali ile davacı adına tesciline, kalan 3/4 hissenin ise davalı üzerinde bırakılmasına; 162 ada 12 parseldeki davalı ... adına olan tapu kaydının 1/4 oranında iptali ile davacı adına tesciline, kalan 3/4 hissenin ise davalı üzerinde bırakılmasına; 165 ada 8 parseldeki davalı ..., ... ve ... adına eşit olarak 1/3 er hisse ile kayıtlı olan tapu kaydının 1/4 oranında iptali ile davacı adına tesciline, kalan kısmın eşit şekilde davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava; 6292 sayılı Kanun gereğince satışı yapılan taşınmazlara yönelik olarak açılan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Mahkemece, dava konusu taşınmazların, evveliyatında davacıların ortak murisi olan ... ...'ın zilyetliğinde olduğu, murisin ölümü ile de dava konusu taşınmazların zilyetliğinin TMK'nin 599. maddesi gereğince kanunen mirasçılarına intikal ettiği, murisin ölümünden sonra taşınmazı mirasçılarından birinin ya da birkaçının kullanmasının taraflar arasında aksini ispatlayan paylaşım sözleşmesi, satış sözleşmesi gibi bir işlem olmadığı sürece kendilerine bir hak sağlamayacağı, dinlenen tanık beyanları da dikkate alındığında davacının davasının subut bulduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiş ise de, işin esasına girilerek verilen bu karar usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır.
Şöyle ki; bilindiği üzere, kullanım kadastrosu kesinleşerek tapuya tescil edilen taşınmazın / taşınmazların Hazinenin mülkiyetinden çıkıp, 3. Şahıs / şahıslar adına tescil edilmelerine esas olan hukuki işlem, idari işlem niteliğinde 6292 sayılı Kanun uyarınca Hazinenin satış işlemi olup, Hazinenin satış işlemi ortadan kaldırılmadıkça, başka bir ifade ile idari işlem niteliğindeki Hazinenin satışı idarece geri alınmadıkça ya da idari yargıda iptal edilmedikçe 3. kişi adına oluşan tapu kaydının yolsuz tescil olarak nitelendirilmesi mümkün değildir. Dolayısıyla, kullanım kadastrosu kesinleşerek tapuya tescil edilen taşınmazın / taşınmazların Hazinenin mülkiyetinden çıkıp, 3. şahıs/şahıslar adına tescilinden sonra tapu iptali ve tescil isteğine yönelik davanın dinlenme olanağı bulunmamaktadır.
Somut olaya gelince; davacı, eldeki davayı 03.04.2015 tarihinde açmış olup, dava konusu 162 ada 10 parselin tamamı 6292 sayılı Kanun uyarınca 20.06.2013 tarihinde davalı ...’a, 162 ada 11 parselin tamamı 6292 sayılı Kanun uyarınca 10.07.2013 tarihinde davalı ...’a, 162 ada 12 parselin tamamı 6292 sayılı Kanun uyarınca 16.07.2013 tarihinde davalı ...’a ve 165 ada 8 parselin ise 1/3 er hisselerle 26.07.2013 tarihinde ...’a, 11.09.2013 tarihinde ... ve ...’a satılarak tapuda adlarına tescil edilmiştir. Davacı, eldeki davayı davalılara yapılan satış işlemlerinden sonra açtığına ve dosya kapsamından da idari işlem niteliğindeki satış işlemlerinin idarece geri alındığı ya da idari yargıda iptal edildiği anlaşılamadığına göre, davanın dinlenme olanağı bulunmamaktadır.
Hal böyle olunca; Mahkemece, belirtilen gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olduğundan, hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalılar vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile yerel mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla uygulanacak olan 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflarca HUMK'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 09.05.2022 tarihinde oy birliği ile karar verilmiştir.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.