Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/754
Karar No: 2022/4254
Karar Tarihi: 09.05.2022

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2022/754 Esas 2022/4254 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Mahkeme, bir tapu iptali ve tescil davasında, 102 ada 1 parsel sayılı taşınmazın Hazine adına tescilli olduğu ancak davacının miras yoluyla bölüşülen 421 parselin bir bölümünde zilyetliği olduğunu iddia ederek tescilini talep ettiğini ancak davanın usul ve yasaya uygun bulunmadığını belirtmiştir. Çünkü taşınmaz, satış işlemiyle davalı kişinin adına tescil edilmiştir ve satış işleminin idarece geri alınmadığı ya da idari yargıda iptal edilmediği anlaşılmamıştır. Bu nedenle davanın usulden reddi gerektiği, işin esasına girilerek hüküm kurulmasının isabetsiz olduğu hükme bağlanmıştır. Kararda, taşınmazın kullanım kadastrosu kesinleşerek tapuya tescil edildikten sonra tapu iptali ve tescil isteğine yönelik davanın dinlenme olanağı bulunmadığına işaret edilmiştir. Kararda, bozma nedenine göre davacı vekilinin temyiz talebinin şimdilik incelenmesine yer olmadığı belirtilmiştir.
Kararda bahsedilen iki kanun maddesi şöyledir:
- 6292 sayılı Kanun: Hazinenin mülkiyetinde olan taşınmazların satışını düzenleyen kanun.
- 6831 sayılı Orman Kanunu'nun
8. Hukuk Dairesi         2022/754 E.  ,  2022/4254 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tapu iptali Ve Tescil

    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup, hükmün davalı ... ve davacı ... ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R

    Kullanım kadastrosu sırasında, ... ili Milas ilçesi Baharlı Köyü çalışma alanında bulunan 102 ada 1 parsel sayılı 528,73 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Kanun'un 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve 1995 yılından beri İsmail oğlu ... tarafından kullanıldığı şerhi yazılarak, zeytinlik vasfıyla Maliye Hazinesi adına 19.05.2010 tarihinde tespit ve 13.05.2011 tarihinde hükmen Maliye Hazinesi adına tescil edildikten sonra, 6292 sayılı Kanun uyarınca 10.02.2014 tarihinde ...’e satılarak bu kişi adına tescil edilmiştir.
    Davacı ... vekili,... ili Milas ilçesi Baharlı Köyü 102 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 2/B parseli olarak Hazine adına tespit edildiğini, beyanlar hanesine ise davalının kullanımında olduğu şerhinin verildiğini, yapılan bu tespitin hatalı olduğunu, taşınmazın müvekkili olan davacıya babasından miras kalan 421 parsel bitişik kısmında tahminen 50 - 60 m2 lik bölümünün ve bu alanda bulunan 50 - 60 yaşındaki 1 adet zeytin ağacının zilyetliğinin davacıda bulunduğunu, 30 yılı aşkın süredir tapulu 421 parselle bir bütün halinde kullanıldığını, 50 - 60 m2'lik kısmın dışındaki zilyetliğin davalıda olduğunu, davacının bu kısmın 421 parsel içerisinde kaldığını düşündüğünden kadastro tespitine itiraz etmediğini, davalının dava konusu taşınmazı şerhe dayanarak Hazineden satın aldığını ileri sürerek, taşınmazın dava konusu edilen kısmın davalı adına olan şerhinin davacı lehine düzeltilmesine, davalı adına olan tapu kaydının iptali ile tapuda akit tablosunda belirtilen satış bedelinden bu yere isabet eden satış bedelinin davalıya iadesine ve davacı adına tesciline karar verilmesi istemiyle dava açmış ve yargılama sırasında alınan bilirkişi raporu sonrası, raporda A harfi ile gösterilen 51,87 m2'lik kısım için takdir edilen 518,70 TL' nin Mal Müdürlüğünde bu kısma karşılık gelen bedelin de karşılaştırılarak davalı adına depo ettirilmesini ve tapunun iptal edilerek davacı adına tescilini talep etmiştir.
    Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davacının davasının kabulü ile ... ili Milas ilçesi Baharlı Köyü 102 ada 1 parsel numaralı taşınmazın 31.08.2015 tarihli bilirkişi raporunda A ile gösterilen 51,87 m2'lik kısmının davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına kayıt ve tesciline; davalının dava konusu taşınmazı Maliye Hazinesinden bedel ödemek sureti ile almış olduğu, Maliye Hazinesi tarafından yapılan satış sırasında hileli bir beyanının olmadığı değerlendirilerek bilirkişiler tarafından belirlenen 968,70 TL'nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bilirkişiler tarafından tanzim edilen ve ekinde kroki olan 31.08.2015 tarihli bilirkişi raporunun karar ekinden sayılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı ... ve davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, 6292 sayılı Kanun gereğince satışı yapılan taşınmaza yönelik olarak açılan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
    Mahkemece, davalı tarafından, cevap dilekçesinde bu alan içinde bulunan zeytinin davacı tarafından tasarrufuna muvafakat gösterilmesi, alınan tanık beyanlarından dava konusu yerin bilirkişi raporu ile 51,87 m² alanlı olarak tespit edildiği, taşınmazın öteden beri devirli zilyetlikle davacı tarafından kullanılıp ıslah edildiği, ancak yapılan kadastro çalışmaları sırasında sehven davalı adına zilyetlik şerhi işlendiği ve akabinde de bu şerhe dayanılarak bedeli mukabilinde satın alındığı, zilyetlikten doğan tasarrufun davacı tarafından kullanılmasının gerektiği gerekçesiyle, işin esasına girilerek davanın kabulüne karar verilmiş ise de, bu karar usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır.
    Şöyle ki; Bilindiği üzere, bilindiği üzere, kullanım kadastrosu kesinleşerek tapuya tescil edilen taşınmazın/taşınmazların Hazinenin mülkiyetinden çıkıp, 3. şahıs/şahıslar adına tescil edilmelerine esas olan hukuki işlem, idari işlem niteliğinde 6292 sayılı Kanun uyarınca Hazinenin satış işlemi olup, Hazinenin satış işlemi ortadan kaldırılmadıkça, başka bir ifade ile idari işlem niteliğindeki Hazinenin satışı idarece geri alınmadıkça ya da idari yargıda iptal edilmedikçe 3. kişi adına oluşan tapu kaydının yolsuz tescil olarak nitelendirilmesi mümkün değildir. Dolayısıyla, kullanım kadastrosu kesinleşerek tapuya tescil edilen taşınmazın / taşınmazların Hazinenin mülkiyetinden çıkıp, 3. şahıs/şahıslar adına tescilinden sonra tapu iptali ve tescil isteğine yönelik davanın dinlenme olanağı bulunmamaktadır.
    Somut olaya gelince; davacı, eldeki davayı 21.10.2014 tarihinde açmış olup dava konusu 102 ada 1 parselin tamamı 6292 sayılı Kanun uyarınca 10.02.2014 tarihinde davalı ...’e satılarak tapuda adına tescil edilmiştir. Davacı, eldeki davayı davalıya yapılan satış işleminden sonra açtığına ve dosya kapsamından da idari işlem niteliğindeki satış işleminin idarece geri alındığı ya da idari yargıda iptal edildiği anlaşılamadığına göre, davanın dinlenme olanağı bulunmamaktadır.
    Hal böyle olunca; Mahkemece, belirtilen gerekçeyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olduğundan, hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı ...'in temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile Yerel Mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla uygulanacak olan 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacı vekilinin temyiz talebinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına, taraflarca HUMK'un 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna, istek halinde peşin harcın temyiz eden davalı ...'e iadesine, 09.05.2022 tarihinde oy birliği ile karar verilmiştir.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi