Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2016/5773 Esas 2018/1194 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/5773
Karar No: 2018/1194
Karar Tarihi: 27.03.2018

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2016/5773 Esas 2018/1194 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan ve ödenen iş bedelinin iadesi için açılmıştır. Davacı, sözleşmeye uygun olarak işi tamamlamasına karşın davalının edimlerini yerine getirmediğini belirterek, ödenen iş bedelinin iadesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan işin miktarı hesaplanarak, davalının hak ettiği iş bedeli hesaplanmış ve ödenen iş bedeli mahsup edilerek icra inkâr tazminatına hükmedilmiştir. Ancak, davacı vekilinin beyanı doğrultusunda hesaplamada yanlışlık olduğu belirlenmiştir. Ayrıca, alacak miktarının likid olmadığından takibe itirazın haksız olduğu kabul edilemeyeceği belirtilmiştir.
Kanun maddeleri:
- HMK'nın 188. maddesi: Mahkeme içi ikrar niteliğinde olan beyanların tarafı bağladığını belirtir.
- İİK'nın 67/II. maddesi: Alacak miktarının likid olması zorunluluğunu ve takibe itirazın haksız olması yanında alacağın likid olması gerektiğini belirtir.
15. Hukuk Dairesi         2016/5773 E.  ,  2018/1194 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
    - K A R A R -
    Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan ve ödenen iş bedelinin iadesi için başlatılan takibe yönelik itirazın iptâline ilişkin olup, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen hüküm, davalı asıl tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2- Davalı tarafın diğer temyiz itirazlarına gelince;
    Davacı davasında, taraflar arasında 03.02.2012 tarihinde ... ili, ... ilçesi, ...scit mahallesinde inşaat ve su yolu yapılması konusunda sözleşme imzalandığını ve iş bedelinin ödendiğini, davacının sözlü ihtarlara rağmen davalının edimlerini yerine getirmediği, ödenen iş bedelinin iadesi amacıyla ... . Noterliği"nin 31 Ocak 2014 tarih ve ... yevmiye numaralı ihtarnamesinin davalıya gönderildiği, ancak davalının iş bedelini iade etmediğini, davalı aleyhine ... . İcra Müdürlüğü"nün 2014/14215 Esas sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, borçlu tarafından haksız olarak itiraz edildiğini, itirazın iptâli ile icra inkâr tazminatına hükmedilmesini talep etmiş, davalı asıl cevabında davacıya borcunun bulunmadığını ve yetkili mahkemenin ... mahkemeleri olduğunu ve davanın reddini savunmuş, mahkemece inşaat mühendisi bilirkişiden alınan 10.11.2015 tarihli rapor doğrultusunda itirazın kısmen iptâline ve icra inkâr tazminatına hükmedilmiş, hüküm davalı asıl tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece yapılan işin miktarı 600 metre olduğu yönündeki hesaplamaya dayanılarak davalının hak ettiği iş bedeli hesaplanmış ve ödenen iş bedeli mahsup edilerek hüküm kurulmuş ve icra inkâr tazminatına hükmedilmiştir. Oysa, davacı vekili 29.03.2016 havale tarihli dilekçede davalı yüklenicinin sözleşmede kararlaştırılan su kanalına ilişkin
    imalâtın 1000 metresinin yapıldığını açıkladığına göre bu beyan HMK"nın 188. maddesinde düzenlenen mahkeme içi ikrar niteliğinde olup davacıyı bağlar. Bu nedenle bilirkişi inşaat mühendisinin hesaplamış olduğu 4.450,00 TL"nin mahsubu gerekirken aksine düşüncelerle yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır. Ayrıca; İİK"nın 67/II. maddesi uyarınca alacaklı yararına icra inkâr tazminatına hükmedilebilmesi için takibe itirazın haksız olması yanında alacağın likid (hesaplanabilir) olması zorunludur. Alacak miktarının likid olmadığı, bilirkişi raporuyla belirlendiği hallerde borçlunun takibe itirazında tamamen haksız olduğu kabul edilemez. Yanlar arasındaki eser sözleşmesi ilişkisi yazılı sözleşme ile kurulmuş ancak sözleşme konusu iş bedeli yargılamada alınan bilirkişi raporu ile belirlenmiştir. Alacak yargılamayı gerektirmekte olup, likid olmadığından İİK 67/II. maddede belirtilen koşullar oluşmamıştır. Bu istemin reddi gerekirken kabulü doğru olmamış, kararın bu nedenlerle bozulması uygun bulunmuştur.
    SONUÇ: Yukarıda 1. bentte yazılı nedenlerle davalı yüklenicinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 27.03.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.