
Esas No: 2012/158
Karar No: 2012/1235
Karar Tarihi: 01.02.2012
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2012/158 Esas 2012/1235 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Davacı tarafından, davalı aleyhine 21.07.2010 gününde verilen dilekçe ile tapu kaydında isim tashihi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 09.06.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı Av...., 20.07.2010 havale tarihli dava dilekçesinde, 607 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında "... kızı ..." şeklinde yer alan kayda soyisim ilavesi suretiyle tapu kaydının nüfus kayıtlarına uygun biçimde "... kızı ... ..." olarak düzeltilmesini istemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup, hükmü davalı ... vekili temyiz etmiştir.
Tapuda kayıt düzeltilmesi davasını, tapu maliki ile mirasçıları açabilir. Bunun yanı sıra 01.01.2002 tarihinde yürürlüğe giren Türk Medeni Kanununun 702. maddesinin son fıkrası gereğince ortaklardan her birinin topluluğa giren hakların korunmasını sağlayabileceği ve bu korumadan bütün ortakların yararlanabileceği öngörüldüğünden elbirliği mülkiyetinde, ortaklardan her hangi biri de tek başına tapuda murisin kimlik bilgileri ile ilgili olarak düzeltme isteyebilir. Ayrıca bu davaların, bir başka dava nedeniyle verilen yetkiye dayanılarak açılması da mümkündür. Böyle bir yetki verildiğinde yetkiye dayanarak dava açan kişinin aktif dava ehliyeti vardır.
Somut uyuşmazlıkta; davacı Av...., dava dilekçesinde, eldeki davayı Marmara Ereğlisi Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/19 Esas sayılı dava dosyasında kendisine verilen yetki belgesine istinaden açtığını belirtmektedir.
Dosya arasındaki 07.06.2010 günlü yetki belgesi incelendiğinde; davacının dava dışı ... olup Av...."ın davacı vekili olarak tapu kaydında isim tashihi davası açmak üzere yetkilendirildiği sabittir. Kısaca, eldeki davayı davacı sıfatıyla açan Av.... gerçekte davacı olmayıp, davacı vekili olarak yetki belgesi ile yetkilendirilmiş olduğundan eldeki davayı ancak davacı vekili olarak açabilir. Davacının tapu kaydında isim tashihi davasını gerçekte vekil olduğu halde davacı asil olarak açmış olması doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı idare vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 01.02.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.