Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/1630
Karar No: 2020/5159
Karar Tarihi: 18.11.2020

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2019/1630 Esas 2020/5159 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, davalıya ait bir şirketin hisselerinin devrinin yapıldığı ve sözleşme gereği davalının toplam 415.000 TL ödeme yapması gerektiğini ancak sadece 50.000 TL ödediğini iddia ederek ilamsız takip yapıp, davalının itirazına karşı icra takibinin iptalini talep etmişti. Mahkeme, sözleşme ve delilleri inceleyerek davacının talebini kabul edip, icra takibine kısmi itirazın kısmen iptali ve takibin 77.723 TL asıl alacak üzerinden devam etmesine hükmetti. Ancak Daire, mahkemenin yazılı şekilde karar verdiğinde yanılgılı değerlendirme yaptığını ve sözleşmede belirtilen borçların davalının sorumluluğunda olmadığını, bu nedenle davacının talebini reddederek kararın bozulmasını gerektiğini vurguladı.
Kanun maddeleri: Borçlar Kanunu madde 123, 128.
11. Hukuk Dairesi         2019/1630 E.  ,  2020/5159 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada Zonguldak 2. Asliye Hukuk Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 11.12.2018 tarih ve 2018/75-2018/466 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin duruşmalı olarak davalı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, duruşma için belirlenen 03.11.2020 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davalı vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, davacı tarafından davalı hakkında 14.05.2013 tarihli sözleşme gereğince ödenmeyen alacağın tahsili için ilamsız takip yapıldığını, takibe konu alacağın 127.723.00 TL"lik kısmına itiraz edildiğini, sözleşme veya imzaya itiraz olmadığını, davalının sözleşme gereğince peşin ödemesi gereken 50.000,00 TL"yi ödediğini geriye kalan 150.000,00 TL"nin ise ödemediğini ileri sürerek, icra takibine yapılan itirazın iptaline, davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, icra takibine konu olan miktardan 50.000,00 TL için haksız icra takibi yapıldığının dava dilekçesinden de anlaşıldığını, sözleşmede düzenlenen ek 1 de gösterilen borçların tamamının davalı tarafından ödendiğini, kalan 150.000,00 TL borcun bir kısmının davacının rızasıyla kardeşine ve gösterdiği diğer kişilere ödendiğini, devir öncesi döneme ilişkin borçların karşılandığını, böylece icra dosyasında itiraz edilmeyip yapılan ödeme sonrasında davacıya dava konusu sözleşme uyarınca herhangi bir borcun kalmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, bozma ilamına uyularak, icra takibine dayanak 14.05.2013 tarihli sözleşme uyarınca Günlüler Geri Dönüşüm Kağıt Petrol Ürünleri Hurda Plastik Kauçuk Nak. ve Tic. Ltd. Şti. hisselerinin davalıya devrinin yapılacağı, sözleşmenin 2. maddesiyle de davalının toplam 415.000,00 TL ödeme yapacağı, 215.000,00 TL"nin sözleşmeye ekli listede gösterilen şirket eski borçlarının karşılanmasıyla kalan 200.000,00 TL"nin de davacı ...’ye verilerek ödeneceğinin kararlaştırıldığı, devirden önce olan ve sözleşmenin ekindeki listede yer almayan şirkete ait başka borçların çıkması halinde bu borçların davacı tarafından ödeneceğinin kabul edildiği, hisse devirlerinin gerçekleştiği, davacının sözleşmeye dayalı edimini yerine getirdiği, borçlunun borcunu alacaklıya veya yetkili temsilcisine ödeyerek borcundan kurtulabileceği, başka kimseye yaptığı ifanın borçluyu kurtarmayacağı, davalının üçüncü kişilere yaptığı ödemelerin sözleşme kapsamında olmadığı, davalının ödeme yaptığı üçüncü kişilerin davacının yetkili temsilcisi olduğuna dair bir belge bulunmadığı gibi ödemelerin bu kişilere yapılması hususunda
    davacı tarafından yetki ve icazet verildiğine dair bir bilginin de bulunmadığı anlaşıldığından davanın kabulüne, İcra takibine kısmi itirazın kısmen iptaline, itiraz edilen 127.723,00 TL yönünden takibin 77.723,00 TL asıl alacak üzerinden devamına, karar verilmiştir.
    Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
    1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, davalı tarafından davadışı 3. kişiler ... ve ...’ye yapılan nakit ödemelerin sözleşme kapsamında ve davalının bilgisi veya talimatı üzerine yapıldığının ispatlanamamış olmasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
    2- Dava, limited şirket hisse devir sözleşmesinden kaynaklanan alacak için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulü yönünde verilen hüküm Dairemizin 07.12.2017 tarihli ilamında yazılı gerekçelerle bozulmuş; mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verilmiş ise de bozma ilamının gereği yerine getirilmemiştir.
    Taraflar arasındaki 14.05.2013 tarihli sözleşme incelendiğinde, sözleşmenin 3. maddesine göre, sözleşme ekinde detayları yazılı olan 215.050,00TL şirket borcu devralan davalı tarafından kabul edilmiş olup, bunun dışında şirket borcu çıkması halinde ise bunlardan devreden davacının sorumlu olacağı sözleşmenin 1. , 5. ve 6. maddelerinde açıkça ifade edilmiştir. Devralan davalı, sözleşmenin 2. maddesi gereğince, devir bedeli olarak ayrıca 200.000,00TL daha ödeyecektir. Şayet sözleşme ekinde toplamı 215.050,00 TL olarak belirtilen şirket borçları dışında, devir öncesi döneme ait şirket borçları ortaya çıkar ve devralan tarafından ödenir ise davalı devralanın bunu devir bedelinden mahsup etmesi mümkündür. Hal böyle iken mahkemece, yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine; (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, takdir olunan 2.540,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 18.11.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi