Abaküs Yazılım
5. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/3664
Karar No: 2021/3170
Karar Tarihi: 28.06.2021

4632 sayılı Kanun delaletiyle ticari sır - bankacılık sırrı veya müşteri sırrı niteliğindeki bilgi veya belgelerin açıklanması - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2018/3664 Esas 2021/3170 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir karara göre, bir şirkette uzman yardımcısı olarak çalışan bir kişi, bir diğer eski çalışanın talebi üzerine, şirketin müşterilere ait fon birikim bilgilerini elektronik posta yoluyla paylaştı. Bu eylem, müşteri sırrı niteliğindeki bilgi veya belgelerin açıklanmasına azmettirme suçunu oluşturduğundan sanık suçlu bulundu. Ancak mahkeme, hüküm verirken sanığın eyleminin kendisine ya da başkasına hangi şekilde yarar sağladığını göstermeyi ihmal etti. Ayrıca, hükümden önce zararın tazmin edilmesi koşulunun aranması gerektiği de göz ardı edildi. Bu nedenlerle, mahkeme kararı bozuldu. Suç, 4632 sayılı Kanun’un 23. maddesi delaletiyle 5237 sayılı TCK’nin 239/1. maddesinde düzenlenen müşteri sırrı niteliğindeki bilgi veya belgelerin açıklanmasına azmettirme suçudur.
5. Ceza Dairesi         2018/3664 E.  ,  2021/3170 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 4632 sayılı Kanun delaletiyle ticari sır, bankacılık sırrı veya müşteri sırrı niteliğindeki bilgi veya belgelerin açıklanması
    ...

    Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Temyiz dilekçelerinin içeriğine göre katılan ... Emeklilik A.Ş. vekilinin temyizinin sanık ... hakkında kurulan beraat hükmüne yönelik olduğu ve sanık ... hakkında aleyhe temyiz bulunmadığı gözetilerek yapılan incelemede;
    Sanık ... hakkında kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    Suç tarihinde katılan şirketin İstanbul bölge müdürlüğünde uzman yardımcısı olarak görev yapan sanık ...’ın daha önce aynı şirkette çalışan diğer sanık ...’ın talebi üzerine şirketin bireysel emeklilik müşterisi olan bir kısım şahıslara ait müşteri sırrı niteliğindeki fon birikim bilgilerini elektronik posta yoluyla gönderdiğinin anlaşılması karşısında, sanık ...’ın eyleminin 4632 sayılı Kanun’un 23. maddesi delaletiyle 5237 sayılı TCK’nin 239/1. maddesinde düzenlenen müşteri sırrı niteliğindeki bilgi veya belgelerin açıklanmasına azmettirme suçunu oluşturacağı gözetilmeden, oluşa uygun düşmeyen gerekçe ve yanılgılı değerlendirme sonucu atılı suçtan mahkumiyeti yerine yazılı şekilde beraatine karar verilmesi,
    Sanık ... hakkında kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde ise;
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
    Ancak;
    Sanık ... hakkında verilen cezada 4632 sayılı Kanun’un 23. maddesinin son fıkrası hükmüne göre artırım yapılırken eylemi nedeniyle kendisine ya da başkasına ne şekilde yarar sağladığının karar yerinde gerekçeleriyle gösterilmemesi,
    CMK"nin 231/5. maddesinde düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının verilebilmesi için, aynı maddenin 6. fıkrasında zararın ödenmesi koşulu öngörülmüş ise de; bu koşulun aranabilmesi için suçun niteliği veya işleniş biçimine ve doğurduğu sonuçlarına göre ortada maddi bir zararın bulunmasının zorunlu olduğu, Ceza Genel Kurulunun Dairemizce de benimsenen 03/02/2009 tarihli ve 2008/11-250 Esas, 2009/13 sayılı Kararında da açıklandığı üzere, CMK’nin 231/6-c maddesindeki objektif ve subjektif koşullar değerlendirilerek, "giderilmesi gereken zarar" kavramının, somut, belirlenebilir maddi zarar olduğu dikkate alınarak, öncelikle olay nedeniyle katılan şirketin veya kişilerin uğradıkları maddi bir zararın bulunup bulunmadığının saptanması, var ise sanığa bildirilip tazmin edip etmeyeceğinin sorulmasından sonra, adli sicil kaydı bulunmayan, hakkında takdiri indirim hükmü uygulanan sanığın kişilik özellikleri ve duruşmadaki tutum ve davranışları irdelenerek yeniden suç işleyip işlemeyeceği hususunda ulaşılacak kanaate göre, seçenek yaptırımlara çevirme ve erteleme gibi diğer kişiselleştirme nedenlerinden önce hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının gerekip gerekmediğine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, “zarar bedeli ödenmemiş ve şartlar oluşmadığından” şeklindeki yasal ve yeterli olmayan gerekçe ile sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına dair karar verilmesi,
    Hapis cezası ertelenen sanık hakkında denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi halinde bu cezanın kısmen veya tamamen infaz kurumunda çektirilmesi yerine infazı kısıtlayacak ve infazda tereddüt oluşturacak şekilde tamamen infaz kurumunda çektirilmesine hükmedilmesi,
    Atılı suçtan verilen uzun süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında TCK"nin 53/1. maddesi uyarınca hak yoksunluğuna hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1. maddesinin "Kamu davasına katılma üzerine, mahkumiyete karar verilmiş ise vekili bulunan katılan lehine Tarifenin ikinci kısım ikinci bölümünde belirlenen avukatlık ücreti sanığa yükletilir" hükmü dikkate alınarak, kamu davasında kendisini vekille temsil ettiren iki katılan bulunmasına rağmen “Müdahil davasını vekili ile takip ettiğinden 1.500 TL maktu vekalet ücretinin sanıktan alınarak müdahil tarafa verilmesine” şeklinde hangi katılan lehine vekalet ücreti takdir edildiğinin belirtilmemesi suretiyle infazda tereddüde neden olunması,
    Kanuna aykırı, sanık ... müdafin ve katılan şirket vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin sanık ...’ın mahkumiyet hükmü bakımından ceza miktarı itibarıyla kazanılmış hakkı saklı tutularak 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi de gözetilmek suretiyle CMUK"un 321 ve 326/son maddeleri uyarınca BOZULMASINA 28/06/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.




    Yzl. İşl. Md. ...


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi