Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/26708
Karar No: 2019/9205
Karar Tarihi: 01.10.2019

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2016/26708 Esas 2019/9205 Karar Sayılı İlamı

13. Hukuk Dairesi         2016/26708 E.  ,  2019/9205 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki maddi-manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı ..., davalılar ... ve ... avukatlarınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
    KARAR
    Davacılar, davalı ... aleyhine diğer davalılar tarafından açılan ... 3. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2012/950 esas sayılı ortaklığın giderilmesi davasında davalı ..."nın vekilliğini yaptıklarını, davanın sulh ile sonuçlandığını, daha sonra vekil eden tarafından haksız olarak azledildiklerini, vekalet ücretine hak kazandıklarını, yazılı avukatlık sözleşmesi yapılmadığından dava konusu taşınmazın kıymeti oranında akdi vekalet ücreti ile hükmedilecek karşı vekalet ücretinin tahsili gerektiğini, Avukatlık Kanununun 165. maddesine göre ilgili davanın davacıları olan diğer davalıların da davalı ... ile birlikte karşı taraf vekalet ücretiyle birlikte akdi vekalet ücretinde de müştereken ve müteselsilen sorumlulukları bulunduğunu belirterek fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla haksız azil nedeniyle 1.000,00-TL akdi vekalet ücretiyle 1.000,00-TL karşı vekalet ücretinin toplamı olan 2.000,00-TL ve her bir davacı için 5.000,00-TL olmak üzere toplam 15.000,00-TL manevi tazminat olmak üzere toplam 17.000,00-TL"nin dava tarihi itibarıyla işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini dilemişledir. Verilen ıslah dilekçesi ile de akdi vekalet ücreti talebi 25.680,25TL"ye çıkarılmıştır.
    Davalılar, davanın reddini dilemişler, davalı ... cevap dilekçesi sunmayıp duruşmalara da katılmamıştır.
    Mahkemece, davanın kısmen kabul kısmen reddine, akdi vekalet ücreti olan 25.680,25-TL"nin kabulüne, 1.000,00-TL"si için dava tarihinden 24.680,25-TL"si için ıslah tarihi olan 31/03/2015 tarihinden geçerli olmak üzere yasal faiz uygulanmasına, 900,00-TL karşı vekalet ücretinin kabulüne, dava tarihinden geçerli olmak üzere yasal faiz uygulanmasına, kabul edilen tutarların davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin 100,00-TL karşı vekalet ücreti ile 15.000,00-TL manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davalılar ..., ... ve ... tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dava, vekalet ücreti alacağının tahsili istemine ilişkin olup, davacılar, davalı ..."ya vekaleten ortaklığın giderilmesi davasını diğer davalılara karşı yürüttüklerini, davanın sulh ile sonuçlandığını ve daha sonra vekil eden tarafından haksız olarak azledildiklerini, vekalet ücretine hak kazandıklarını, yazılı avukatlık sözleşmesi yapılmadığından dava konusu taşınmazın kıymeti oranında akdi vekalet ücreti ile hükmedilecek karşı vekalet ücretinin tahsili gerektiğini, ilgili davanın davacıları olan diğer davalıların da davalı ... ile birlikte karşı taraf vekalet ücretiyle birlikte akdi vekalet ücretinde de müştereken ve müteselsilen sorumlulukları bulunduğunu belirterek fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla akdi ve karşı vekalet ücretlerinin ve manevi tazminatın tahsili istemi ile eldeki davayı açmışlardır. Davalılar, ortaklığın giderilmesi davasında akdi vekalet ücretinin maktu olarak belirlenmesi ve bu ücretten vekil edenin sorumlu tutulması gerektiğini belirterek davanın reddini dilemişlerdir. Mahkemece, davacı vekilin davayı açtığı ve belli bir süre dava ile ilgilendiği hususunun doğru olduğu, vekalet ücretinin belirlenmesi konusunda bilirkişiden rapor alındığı ve raporun hükme esas alındığı, buna göre; ortaklığın giderilmesi davasında davalı ..."nın taşınmazda 102721/589905 hissesi bulunduğu, dava konusu taşınmazın azil tarihi 11/12/2012 tarihine göre değeri 1.474762,50-TL olup davalı ... hissesine isabet eden kısmın 256.802,50-TL olarak belirlendiğini ve %"10"u olan 25.680,25-TL avukatlık ücreti ile 900,00-TL karşı vekalet ücretine hak kazandığı, manevi tazminat talebinin ise şartları oluşmadığı gerekçesi davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiş, tüm davalılar kabul edilen vekalet ücretlerinden müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmuştur.
    Hemen belirtilmelidir ki; kural olarak sonradan yürürlüğe giren yasa hükümlerinin ve İçtihadı Birleştirme Kararlarının kazanılmış hak (usulü müktesep hak) ilkesinin 28.6.1960 tarihli, 21/9 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince istisnai niteliği gereği kesin hüküm halini almamış eldeki davalarda da gözetilmesi ve uygulanması gerekeceği tartışmasızdır.
    Yargıtay İçtihatı Birleştirme Büyük Genel Kurulu tarafından 05.10.2018 tarihinde 2017/6 esas 2018/9 karar sayılı ilamla " İçtihadı birleştirmenin konusu, Avukatlık Kanununun 165. maddesinde yer alan ücret dolasıyla müteselsil sorumluluk hallerinden olan sulh veya her ne suretle olursa olsun taraflar arasında anlaşma ile sonuçlanan ve takipsiz bırakılan işlerde karşı tarafın avukatı lehine her iki tarafın müteselsil olarak ödenmesinden sorumlu olacağı avukatlık ücreti kapsamına avukat ile iş sahibi arasında yapılan ücret sözleşmesine göre avukata ödenmesi gereken akdi vekalet ücretinin girip girmediği hususudur.... Avukatlık bir kamu hizmeti olmakla birlikte ücret karşılığında müvekkiline hukuksal yardım hizmeti sunan avukat ile iş sahibi/müvekkili arasındaki ilişki bir özel hukuk ilişkisidir...Özel hukukta, bir borç ilişkisinden doğan alacak hakkı da nisbi hak niteliğindedir. Böyle olunca alacak hakkı ancak o borç ilişkisi nedeniyle borçlu olan kişi yada kişilere karşı ileri sürülebilir, yargısal kararlarda ve doktrinde borç ilişkilerinin nisbiliği ilkesi denilen bu ilke uyarınca sözleşmeler kural olarak yalnızca sözleşmenin tarafları bakımından hüküm ve sonuç doğururlar.... Akdi vekalet ücretinin iş sahibi ile hasmın müteselsil sorumluluğu kapsamında bulunduğunun kabul edilmesi hukuk güvenliği ilkesini zedeleyecektir. Ayrıca vekalet ücreti avukatın yaptığı hukuki yardımın karşılığı olan bir meblağ veya değeri ifade ettiği halde avukattan hiçbir hukuki yardım almayan hasmın, karşı yanın yaptığı sözleşmeden doğan vekalet ücreti nedeniyle onun avukatı lehine müteselsilen sorumlu tutulması, avukatlık ücretinin mahiyet ve amacına da uygun değildir. Tarafların aralarındaki dava ve uyuşmazlığı sulh ile sonuçlandırmaları herşeyden önce dava açılmakla bozulan toplumsal barış ve huzurun yeniden tesis edilmesini sağladığı gibi tarafların bir an önce hak ve alacaklarına kavuşmasını da temin etmektedir. Nitekim 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren Hmk" nın 140/2. maddesinde hakimin tarafları sulhe davet edeceği düzenlenerek sulh teşvik edilmiştir. Böyle olunca, usul hukuku bakımından bu kadar önemli bir müessesenin önüne sözleşmenin tarafı olmayan kişinin akdi vekalet ücretinden sorumlu tutulması şeklindeki bir engelin konulması da doğru olmayacaktır....Hal böyle olunca, Avukatlık Kanunu"nun 165. maddesinde düzenlenen "ücret dolasıyla müteselsil sorumluluk" hallerinden olan "sulh veya her ne suretle olursa olsun taraflar arasında anlaşmayla sonuçlanan ve takipsiz bırakılan işlerde" karşı tarafın avukatı lehine her iki tarafın müteselsil olarak ödenmesinden sorumlu olacağı avukatlık ücreti kapsamına avukat ile iş sahibi arasında yapılan ücret sözleşmesine göre avukata ödenmesi gereken "akdi vekalet ücretinin" dahil olmadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır." şeklinde karar verilmiş olup, somut olaya ilişkin çıkan bu İçtihatı Birleştirme Kararına göre, davalı şirketin davacıların hak ettiği akdi vekalet ücretlerinden sorumlu olmayacağının kabulü gerekir. Bu durumda mahkemece, yukarıda anlatılan İçtihatı Birleştirme Kararına göre değerlendirme yapılarak hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    2-Bozma nedenine göre davalıların sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün temyiz eden davalılar ..., ... ve ... yararına BOZULMASINA, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz eden davalıların sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde davalılara ayrı ayrı iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 01/10/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi