12. Ceza Dairesi Esas No: 2014/624 Karar No: 2014/10813 Karar Tarihi: 05.05.2014
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2014/624 Esas 2014/10813 Karar Sayılı İlamı
12. Ceza Dairesi 2014/624 E. , 2014/10813 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi Dava : 466 sayılı Kanun gereğince tazminat Hüküm : Davanın Reddi
Davacının tazminat talebinin reddine ilişkin hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü; 13/11/2012 olan dava tarihinin gerekçeli karar başlığına 13/10/2012 olarak yazılmış olması, mahallinde düzeltilmesi mümkün yazım yanlışlığı olarak kabul edilmiştir. Yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; Dava 466 sayılı Kanun hükümlerine dayalı tazminat istemine ilişkin olup, Ceza Genel Kurulunun 23/03/2010 tarih ve 2009/256 esas-2010/57 sayılı kararında 466 sayılı Kanunun 2. maddesindeki üç aylık sürenin başlangıcı için 21/04/1975 tarih ve 3-5 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararına atıf yapılarak kesinleşen beraat kararından davacının haberdar olmasının arandığı, adı geçen kararda tazminat davasının ne zamana kadar açılması gerektiğine dair bir açıklama bulunmamakla birlikte, hiçbir hakkın sonsuza dek dava konusu yapılamayacağı, özel hukuk kapsamında değerlendirilmesi gereken bu talebin de makul bir süre içinde dava konusu edilmesi gerektiği, dava süresi bakımından en lehe kabul ile, Borçlar Kanununun 60. maddesindeki sürenin kabulü gerektiği ve her koşulda davanın 10 yıllık süre içinde açılması gerektiği kabul edilmekle, kanun dışı yakalanan veya tutuklananlar bakımından beraat hükmünün verilmesinden itibaren 10 yıl dolduktan sonra 466 sayılı Kanuna göre tazminat istenemeyeceği, bu kapsamda tazminat talebinin dayanağı olan ceza dava dosyasında 04/02/1999 tarihinde verilen beraat hükmü ile, tazminat davasının açılmış olduğu 13.11.2012 tarihine kadar, 13 yıldan fazla süre geçtiği, davacının bu uzun süre içerisinde hakkındaki beraat hükmünden haberdar olmadığından söz etmenin yaşamın olağan akışına uymayacağı ve davanın süresinde açıldığının kabulünün mümkün olamayacağının anlaşılması ve mahkeme tarafından aynı yönde yapılan değerlendirme sonucu, davanın 10 yıllık süreden sonra açıldığı gerekçesi ile reddine karar verilmiş olmasında usul ve kanuna aykırı yön bulunmadığından, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA, 05.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.