Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/3493
Karar No: 2020/5297
Karar Tarihi: 23.09.2020

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2019/3493 Esas 2020/5297 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Mahkeme, davalı köyde yapılan kadastro çalışmalarında, davacı köyün kadim mera ve orman sahası olarak kullanılan 197 ada 1 sayılı parselin de içinde olduğu yerler hakkında davalı köy adına yapılan tespitin iptali ve ihtilafsız olan idari sınırların kadastro sınırı olarak esas tutulması talebiyle açılan dava dosyasını incelemiş ve hükmünü vermiştir. Mahkeme, idari sınırın değiştirilmesi talebinin idari yargı yerinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle dava şartı yokluğundan mahkemenin görevsizliğine karar vermiştir. Ancak, davalı köyün kadim mera ve orman sahası olarak kullanılan parselin bulunduğu yerler hakkındaki dava, davacının kadim mera iddiasının keşfen tanık ve bilirkişiler marifetiyle araştırılması gerektiği sonucuna varmış ve hükmün yeniden incelenip karar düzeltme isteminin kabul edilmesine karar vermiştir.
Kadastro Kanunu'nun 4. maddesi, kadastro çalışma alanına itirazın kadastro mahkemesinde görülebileceğini, 4342 sayılı Mera Kanunu'nun 29. maddesi ise bir yerin mera olduğu iddiasıyla açılacak davalarda, tahsise ya da kadim kullanma hakkına dayanılabileceğini düzenlemektedir.
14. Hukuk Dairesi         2019/3493 E.  ,  2020/5297 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki kadastro sınırının iptali ve idari sınırın tespiti davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 06/03/2019 gün ve 2016/11358 Esas, 2019/2020 Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Dava, davalı köyde 2007 yılında yapılan genel kadastro çalışmalarında çalışma alanında kalan ancak öncesinde davacı köyün kadim mera ve orman sahası olarak kullanılan 197 ada 1 sayılı parselin de içinde olduğu yerler hakkında davalı köy adına yapılan tespitin iptaline ve ihtilafsız olan idari sınırların kadastro sınırı olarak esas tutulması taleplidir.
    Mahkemece, taraflar arasındaki idari sınırın değiştirilmesi talebinin idari yargı yerinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle dava şartı yokluğundan mahkemenin görevsizliğine karar verilmiştir.
    Hükmün onanmasına dair karara karşı davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
    Bilindiği üzere olay ve olguları ileri sürmek taraflara; hukuki nitelendirme mahkemeye aittir.(6100 sayılı HMK 33.madde)
    Hakim, uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabilir; soru sorabilir; delil gösterilmesini isteyebilir.(HMK 31.madde)
    Tarafların iddia ve savunmalarının yasal nitelendirmesini yapma görevi, avukat eliyle takip edilse bile davanın taraflarına değil hakime ait olan bir görevdir.
    Davacı, mahalli bir kısım mevki ve bölge adını vererek davalı köyde 2007 yılında yapılan çalışmada, esasında kendi köyünün kadim merası ve ormanı olan yerlerin davalı köy sınırlarına alındığına itiraz etmiştir.
    Davacının ilk talebi kadastro çalışma sınırına itiraz, diğer talep ise mera aidiyeti ve yararlanma hakkının tespiti talebidir.
    Kadastro sınırına itiraz talebi bakımından:
    Kadastro bölgesindeki her köy ile belediye sınırları içinde bulunan mahallelerin her biri, kadastro çalışma alanını teşkil eder.
    Kadastro ekibi; kadastro çalışma alanı sınırının tespitinde il ve ilçelerin belediye sınırları ile köy sınırlarını dikkate alır. Bu sınırlar mahalle, belediye, köy idari sınırları sayılmaz.
    Sınır tespitlerinde; komşu mahalle veya köyün bilgi ve belgelerinden istifade edilir.Tespit edilen sınır harita veya ölçü krokisinde gösterilir. Kadastro teknisyenlerince tespit edilen sınıra yedi gün içerisinde kadastro müdürlüğü nezdinde itiraz edilebilir.
    Kadastro müdürü, bu itirazı inceleyerek yedi gün içerisinde karara bağlar. İlgililer hazırsa tefhim, değilse derhal tebliğ edilen bu karara karşı yedi gün içerisinde kadastro mahkemesine itiraz edilebilir. Bu itiraz, duruşmasız ve gerektiğinde mahallinde inceleme yapılarak, on beş gün içinde kesin karara bağlanır. Ancak; tespit edilen bu sınıra karşı kesinleşmiş mahkeme kararı var ise aynı konuda itirazda bulunulamaz.(3402 sayılı Kadastro Kanunu 4.m)
    2007 yılında çalışma alanı kesinleşen yere ilişkin 3402 sayılı Kadastro Kanununun 4. maddesinde yapılan kadastro çalışma alanı belirlemesine itiraz davasının süresi geçmiş olsa da, kadastro mahkemesinde görülmesi gereken bir dava olduğundan, görevsizlik kararı verilmesi gerekirdi.
    Kadim meradan yararlanma hakkının tespiti talebi bakımından;
    Davacı kadim mera iddiasına dayanmıştır.
    Mera, bir veya birden fazla köy veya kasaba halkına bağımsız veya birlikte tahsis edilmiş ya da kadimden beri hayvan otlatmak amacıyla kullanılan, hak sahiplerinin üzerinde intifa hakkı olan arazi parçasıdır. Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan mera, yaylak ve kışlaklar özel mülkiyete geçirilemez, amacı dışında kullanılamaz, zamanaşımı uygulanamaz, sınırları daraltılamaz (4342 sayılı Mera Kanunu m.3,4).
    03.05.1965 tarihli ve 4/2 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ile “...tek başına bir köye ait bulunan mera, yaylak ve kışlakların tümünün veya bir parçasının bir başka köy sınırı içine alınmış olması halinde, sınır değişikliğinin ikinci köye bir yararlanma hakkı sağlamayacağı ve ilk köyün eskiden olduğu gibi bu yerlerden tek başına yararlanacağı” öngörülmüş olup, bu karar 4342 sayılı Mera Kanununun 29. maddesi ile de yasa hükmü haline gelmiştir. Böylece, bir köy ya da belediye sınırları içinde kalan mera, yaylak ve kışlaklar üzerinde bir başka köy veya belediyenin de intifa hakkı olabileceği kabul edilmiş, idari sınırların aidiyetin belirlenmesinde önemi olmadığı vurgulanmıştır. İdari sınırlar sadece yetkili mahkemenin saptanmasında önem arz eder.
    Bir yerin mera olduğu iddiasıyla köy veya belediye tüzel kişiliğinin ya da Hazinenin tapu iptali ve sınırlandırma istemiyle dava açmasına olanak vardır.
    Mera, yaylak ve kışlak davalarında, tahsise ya da kadim kullanma hakkına dayanılabilir.
    İtiraza konu, 197 ada 1 No"lu parsel, kadastro tespiti çalışmalarında orman vasfıyla sınırlandırılmış ve 22.07.2008 tarihinde kesinleşmiş olup Hazine ve Orman İdaresi davaya dahil edilmeden yargılamaya devam edilmiştir.
    Somut olayda, dava dilekçesi ve tarafların aşamalardaki beyanları ve bu iddiaları destekleyen temyiz dilekçesinden de anlaşılacağı üzere dava, davacı köyün kadim mera ve orman alanından yararlanma hakkının tespiti olduğu kabul edilmelidir. İtiraza konu ettiği yer, keşfen belirlenerek kadastro tespitlerinde ne şekilde tespit edildiği fen bilirkişisine işaret ettirmeli, kapsamda kalan başka parsel varsa maliklerinin davaya dahili sağlanmalı, dava dilekçesinde gösterilen parsel maliki Hazine ve Orman İdaresine husumet yaygınlaştırılmalı, davacının kadim mera iddiasının keşfen tanık ve bilirkişiler marifetiyle araştırılmalı ve sonuca göre karar vermesi gerekirken, ortada iptale konu edilen bir idari karar dahi olmadığı halde, idari yargı yerinin görevli olduğu gerekçesiyle verilen görevsizlik kararının bozulması gerektiği halde hükmün onanması doğru görülmemiş ve yeniden yapılan inceleme sonucunda davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulüne karar verilmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulüne, Dairemizin 06.03.2019 tarih 2016/11358 Esas, 2019/2020 Karar sayılı onama kararının KALDIRILMASINA, hükmün yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, 23.09.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi