Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/2846
Karar No: 2020/3183
Karar Tarihi: 04.06.2020

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/2846 Esas 2020/3183 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2019/2846 E.  ,  2020/3183 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ile davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı vekili, davalıların sürücüsü, maliki, trafik sigortacısı olduğu araç ile davacıların desteği ...’ın sevk ve idaresindeki elektronik bisikletin karıştığı trafik kazası sonucunda vefat ettiğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 5.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı ile 100.0000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen (manevi tazminat talebinde davalı ... hariç diğer davalılardan) tahsilini talep etmiştir.
    Davalılar vekili, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre;Davacı tarafından davalılar ..., ... ve ... Sigorta A.Ş aleyhine açılan maddi tazminat davasının reddine davacı tarafından davalılar ..., ... aleyhine açılan manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile 35.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 18/08/2014 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalılar ... ve ..."den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ile davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacı vekili ile davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
    Hükme esas alınan tazminat raporunda destek payları hesaplanırken davacılara ayrılan destekten yoksun kalma pay oranları hatalı tespit edilmiştir. Müteveffa bekar vefat etmiştir. Mahkemece hükme esas alınan aktüer raporunda,destek evlendikten sonra, anne ve davacı babaya ayrılan pay oranları dairemiz uygulamalarına göre eksik olmuştur.
    Dairemiz uygulamalarına göre, desteğin evleninceye kadar gelirinin yarısını kendi ihtiyaçları yarısını da anne ve babası için ayıracağı varsayılarak bu dönemde desteğe iki anne ve babaya birer pay vermek suretiyle desteğin tüm gelirine oranlandığında evlenmeden önceki dönem içinde anne ve babanın her birine %25 pay verilmesi gerektiği, desteğin ileride evlenmesi ile birlikte desteğe iki, eşe iki, anne ve babaya birer pay verilerek, yine desteğin tüm gelirinin oranlanarak anne ve babaya %16 şar pay ayrılması, desteğin bir çocuğunun olması durumunda iki pay desteğe, iki pay eşe bir pay çocuğa ve birer pay anne ve babaya ayrılmak suretiyle desteğin tüm gelirine oranlandığında anne ve baba için %14"er pay verilmesi daha sonra ikinci çocuğun doğacağı varsayılarak bu kez desteğe iki, eşe iki, çocukların her birine birer ve anne ve babaya birer pay verilerek desteğin tüm gelirine oranlanarak anne ve babaya 12,5 er pay verilmesinin uygun olacağı belirlenmiş olup, destek tazminatlarının varsayımsal hesabının yapılması gerekirken desteğin evlendikten sonra anneye ve davacı babaya ayrılan pay oranı 1/8 olarak sabitlenerek hatalı varsayımına göre hesaplama yapılması doğru olmayıp bu yönde bilirkişi raporunun hükme esas alınması doğru görülmemiştir.
    3- Her baba ve annenin çocuğunu belli bir yaşa kadar büyütmek, yetiştirmek ödevi olup çocuğun ölümü nedeni ile artık yapılması gerekmeyecek yetiştirme giderlerinin belirlenecek destekten yoksun kalma tazminatından düşülmesi gerekmektedir. Kaza tarihinde 12 yaşında olan desteğin ölümü sebebi ile annenin çalışıyor olması halinde hem anne hem de baba yönünden hesaplanacak tazminattan, asgari ücretin %5"i oranında, annenin çalışmayıp aile ekonomisine katkısının bulunmadığının tespiti halinde ise, sadece baba yönünden
    hesaplanacak tazminattan asgari ücretin %5"i oranında yetiştirme giderinin indirilmesi gereklidir.
    Somut olayda; destek 12 yaşında vefat etmiştir. Hükme esas alınan aktüerya raporunda ise davacı babanın destek zararı hesabında babadan, desteğin 18 yaşına kadar davacı babanın desteğe ayıracağı pay oranına göre belirlenen miktarın yetiştirme gideri kabul edilerek indirilmiştir.
    Bu durumda mahkemece davacı baba yönünden Dairemiz uygulamasına göre %5 yetiştirme gideri indirimi yapılması gerekirken hatalı hesaplama ile yetiştirme gideri indirimi yapılması doğru görülmemiştir.
    4-Somut olayda, davanın 24/09/2014 tarihinde açıldığı, yargılama sırasında 11/03/2015 tarihinde ibraname düzelendiği, 11.750,00 TL ödeme yapıldığı anlaşılmaktadır.
    Mahkemece zarar ve yararın denkleştirilmesi ilkesi gereğince, davalı ... tarafından yapılan ödemenin tazminat hesabının yapıldığı güne kadar geçen süreye ilişkin yasal faizi hesaplanıp güncelleştirilerek hesaplanan maddi tazminattan mahsup edilmiştir. Ancak davalı ... tarafından dava açıldıktan sonra ödeme yapılmıştır. Dava açıldıktan sonra yapılan ödemelere faiz uygulanarak güncelleme yapılması doğru değildir. Mahkemece yargılama aşamasında asıl alacak için yapılan ödemelerin faiz uygulanmaksızın hesaplanan tazminattan mahsubu ile sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiştir.
    5-Yargılama sırasında davalı ... tarafından davacıya ödeme yapıldığı, aralarında sulh protokolü başlıklı belge düzenlendiği ve davacının davalı ... yönünden davadan feragat ettiği anlaşılmaktadır. Davalı ..., dosyaya sunduğu dilekçede, davacılardan masraf ve vekalet ücreti taleplerinin olmadıklarını belirtmiş olmalarına rağmen mahkemece davalı ... lehine vekalet ücretine hükmedilmesi hatalı olmuştur.
    Kabule göre de;
    Davalı sürücü ve malik yönünden ise yapılan ödemeden dolayı talebinin konusuz kalması nedeniyle bu hususta karar verilmesine yer olmadığına kararı verilmesi gerekirken davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    6-Borçlar Kanunu"nun 47. maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir
    fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı"nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
    Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. (HGK 23/06/2004, 13/291-370)
    Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, takdir olunan manevi tazminatın bir miktar fazla olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekili ile davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2),(3),(4),(5) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüne (6) nolu bentte açıklanan nedenler ile davalı ... vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ve davalı ..."a geri verilmesine 04/06/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi