Esas No: 2022/685
Karar No: 2022/4324
Karar Tarihi: 10.05.2022
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2022/685 Esas 2022/4324 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacılar, uygulama kadastrosuna itiraz olarak açtıkları davada, eski bir taşınmazın kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle tespitinin adlarına yapılmasını istemiştir. İlk derece mahkemesi görevsizlik kararı vermiş, davacıların istinaf başvurusunu reddeden bölge adliye mahkemesi kararının temyiz edilemeyeceği belirtilerek davacıların temyiz dilekçesi reddedilmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/(1)-a.3 ve 362/(1)-c maddelerine göre, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından görev ve yetki uyuşmazlıklarının kesin olarak çözümlenmesi gerektiği ve kararlarına temyiz yoluna başvurulamayacağı belirtilmiştir. 7251 sayılı Kanun ile 362. maddenin (c) bendi değiştirilerek İlk Derece Mahkemelerinin görev ve yetkiye ilişkin kararlarının temyiz edilemeyeceği belirtilmiştir. Bu nedenle, davacıların temyiz dilekçesi reddedilmiştir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Kadastro
İLK DERECE
MAHKEMESİ : Çorum Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasında Çorum Kadastro Mahkemesinde görülen dava sonucunda verilen hükme karşı davacılar tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş olup, bu kez davacılar tarafından Bölge Adliye Mahkemesi kararı temyiz edilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar, Çorum İli Merkez İlçesi ... Köyünde bulunan ve uygulama kadastrosu sırasında 116 ada 290 parsel numarasıyla tespit edilen eski 431 parsel sayılı taşınmazın kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle adlarına tespiti gerektiğini ileri sürerek dava açmışlardır.
Davalılar, davanın reddini savunmuştur.
İlk Derece Mahkemesince görevsizlik kararı verilmiş, kararın davacılar tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiş, iş bu karar davacılar tarafından temyiz edilmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/(1 )-a.3 maddesinde, Mahkemenin görevli ve yetkili olmasına rağmen görevsizlik veya yetkisizlik kararı vermiş olması veya Mahkemenin görevli ya da yetkili olmamasına rağmen davaya bakmış bulunması halinde Bölge Adliye Mahkemesi tarafından davanın esası incelenmeden dosyanın görevli veya yetkili mahkemeye gönderilmesine duruşma yapmadan kesin olarak karar vereceği; aynı şekilde 362/(1)-c maddesinde de, yargı çevresi içinde bulunan İlk Derece Mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek için verilen kararlar ile merci tayinine ilişkin kararların temyiz edilemeyeceği düzenlenmiştir. Yine aynı Kanun'un 23/2. maddesinde ise, Bölge Adliye Mahkemesince veya Yargıtayca verilen yargı yeri belirlenmesi ile kanun yolu incelemesi sonucunda kesinleşen göreve veya yetkiye ilişkin kararlar, davaya ondan sonra bakacak mahkemeyi bağlar, hükmüne yer verilmiştir. Bu hükümler, amacına uygun olarak yorumlandığında, HMK’nin Bölge Adliye Mahkemelerine İlk Derece Mahkemelerinin görev ve yetkisine ilişkin olarak kesin nitelikte karar verme ve uyuşmazlık çıkması halinde kesin olarak çözümleyen karar verme yetkisi tanıdığı, buna göre anılan Kanun ile görev hususunun en geç Bölge Adliye Mahkemesi kararıyla çözümlenmesi sisteminin benimsendiği anlaşılmaktadır. Bu itibarla, HMK’nin 355. maddesi kapsamında görev hususunu inceleyen Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı özellikle HMK’nin 362/(l)-c maddesi karşısında temyiz yoluna başvurulmasının mümkün olmadığı sonucuna varılmalıdır.
Diğer taraftan, 28.07.2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 7251 sayılı Kanun’la, İlk Derece Mahkemelerinin görev ve yetkiye ilişkin kararları ile ilgili olarak 6100 sayılı Kanun’un 362. maddesinin (c) bendi değiştirilmiş, hüküm “Yargı çevresi içinde bulunan İlk Derece Mahkemelerinin görev ve yetkisi hakkında verilen kararlar” şeklinde daha açık hale getirilmiş, bu husustaki tereddütler de giderilmiştir. Yine 362. maddeye bir fıkra eklenerek, “353. maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında verilen kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağı” hüküm altına alınmış, eklenen bu fıkra ile 353. madde hükmü arasında da uyum sağlanmıştır.
Somut olayda; uygulama kadastrosuna itiraz olarak açılan davada verilen görevsizlik kararına karşı istinaf yoluna başvurulduğuna, Bölge Adliye Mahkemesince, başvurunun esastan reddine karar verildiğine göre, İlk Derece Mahkemesinin göreve ilişkin kararını istinaf başvurusu üzerine inceleyen Bölge Adliye Mahkemesi kararı HMK’nin 362/(1)-c maddesi gereği kesin nitelikte olup, bu karara karşı temyiz yoluna başvurulması mümkün olmadığından, davacıların temyiz dilekçesinin reddi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, her ne kadar Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesince başvurunun esastan reddine ilişkin 2021/1052 Esas, 2021/1115 Karar sayılı karar temyiz yolu açık olarak verilmiş ise de 6100 sayılı HMK’nin 362/(l)-c maddesi uyarınca temyizi kabil bir karar olmadığından davacıların temyiz dilekçesinin REDDİNE, HMK’nin 302/5 ve 373. maddeleri uyarınca dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesine gönderilmesine, istek halinde peşin harcın temyiz eden davacılara iadesine 10.05.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.