Esas No: 2021/1260
Karar No: 2021/1685
Karar Tarihi: 25.03.2021
Danıştay 12. Daire 2021/1260 Esas 2021/1685 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/1260
Karar No : 2021/1685
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ...
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVALILAR) : 1- ... Bakanlığı
2- ... Genel Müdürlüğü
VEKİLİ : Hukuk Müşaviri ...
İSTEMİN KONUSU : ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem : Karaman İl Emniyet Müdürlüğünde ... olarak görev yapan davacının, 3201 sayılı Emniyet Teşkilatı Kanunu'nun geçici 27. maddesi uyarınca re'sen emekliye sevk edilmesine ilişkin ... tarih ve 2015/1 sayılı Emniyet Genel Müdürlüğü Yüksek Değerlendirme Kurulu kararının iptali ile bu işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine, özlük haklarının iadesine ve 04/04/2015 tarih ve 29316 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6638 sayılı Kanun'un (3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu'na geçici 27. maddeyi ekleyen) 32. maddesinin iptali için Anayasa Mahkemesine başvurulmasına karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesinin temyize konu kararıyla; 04/04/2015 tarih ve 29316 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6638 sayılı Kanun ile 3201 sayılı Kanun'a eklenen Geçici 27. madde uyarınca, emeklilik veya yaşlılık aylığı bağlanabilmesi için gerekli şartları haiz olan personeli re'sen emekliye sevk etme hususunda davalı idareye geniş bir takdir yetkisi tanındığı, ilgili personelin belirlenmesi noktasında Kanunda, emeklilik veya yaşlılık aylığı bağlanabilme şartlarını haiz olmanın haricinde başarısızlık, yetersizlik vb. gibi herhangi bir şarta yer verilmediği, asayiş ve güvenliğin sağlanmasına yönelik olarak emniyet hizmetlerinin kendine özgü özellikleri de gözetildiğinde, kamu hizmetinin etkin ve verimli bir biçimde yürütülmesini teminen, Kanunun amir hükmü ile idareye tanınan takdir yetkisi kapsamında, kamu yararı ve hizmet gerekleri göz önünde bulundurularak tesis edildiği sonucuna varılan dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı; öte yandan, dava konusu işlem hukuka uygun bulunduğundan, davacının dava konusu işlemden dolayı yoksun kaldığını belirttiği özlük ve parasal haklarının tazminine karar verilmesinin de mümkün olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından; dava konusu işlemin hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idareler tarafından; dava konusu işlemin hukuka uygun olduğu belirtilerek, temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : ...
DÜŞÜNCESİ : İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Danıştay Başkanlık Kurulu'nun 18/12/2020 tarih ve 2020/62 sayılı "Danıştay Dava Daireleri Arasındaki İş Bölümü Kararı" uyarınca Dairemize devredilen dosya incelendi, dosya tekemmül ettiği anlaşıldığından, yürütmenin durdurulması istemi hakkında bir karar verilmeksizin işin gereği görüşüldü:
Davacı tarafından, 04/04/2015 tarih ve 29316 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6638 sayılı Kanun'un 32. maddesiyle 3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu'na eklenen geçici 27. maddenin Anayasa'ya aykırı olduğu ileri sürülmüş ise de; Anayasa Mahkemesi'nin, 03/08/2017 tarih ve 30143 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 04/05/2017 tarih ve E:2015/41, K:2017/98 sayılı kararı ile, anılan maddenin Anayasa'ya aykırı olmadığı vurgulanarak iptal talebinin reddine karar verilmiş olduğundan, işin esasına geçildi.
İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
Karaman İl Emniyet Müdürlüğünde ... olarak görev yapan davacı, Emniyet Genel Müdürlüğü Yüksek Değerlendirme Kurulu'nun ... tarih ve ... sayılı kararı ile 3201 sayılı Emniyet Teşkilatı Kanunu'nun geçici 27. maddesi uyarınca resen emekliye sevk edilmiştir.
Bunun üzerine, temyizen incelenen dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT :
3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu'nun (04/04/2015 tarih ve 29316 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6638 sayılı Kanun'un 32. maddesiyle eklenen) Geçici 27. maddesinde, "01/01/2015 tarihi itibarıyla, Birinci Sınıf Emniyet Müdürü rütbesini ihraz edenlerden Emniyet Genel Müdür Yardımcısı, Teftiş Kurulu Başkanı, Polis Akademisi Başkanı, Özel Güvenlik Denetleme Başkanı, Birinci Hukuk Müşaviri, Daire Başkanı, İl Emniyet Müdürü, Emniyet Müşaviri, Polis Moral Eğitim Merkezi Müdürü, Akademi Başkan Yardımcısı, Polis Amirleri Eğitimi Merkezi Müdürü, Teftiş Kurulu Başkan Yardımcısı, Teftiş Kurulu Grup Amiri, Polis Meslek Yüksek Okulu Müdürü, Polis Meslek Eğitim Merkezi Müdürü ve Polis Eğitim Merkezi Müdürü kadrolarında bulunanlar dışında kalanlar ile 01/01/2015 tarihi itibarıyla İkinci, Üçüncü ve Dördüncü Sınıf Emniyet Müdürü rütbesini ihraz edenlerden emeklilik veya yaşlılık aylığı bağlanabilmesi için gerekli şartları haiz olanlar; bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içinde Yüksek Değerlendirme Kurulunun teklifi ve İçişleri Bakanının onayı ile resen emekliye sevk edilebilir. Bu şekilde emekliye sevk edilenler hakkında da 55 inci maddenin yirmi birinci fıkrası hükümleri uygulanır." hükmü yer almaktadır.
Anılan Kanun maddesinin gerekçesinde ise, "3201 sayılı Kanuna eklenen geçici 27 nci maddeyle; kıdeme dayalı otomatik terfi sistemi nedeniyle bozulan kadro piramidinin düzeltilmesi, kadro sayılarının 55 inci madde ile belirlenen oranlara çekilmesi için, özellikle yığılmalar meydana gelen emniyet müdürü rütbesinde bulunan personelden emeklilikle ilgili şartları haiz olanların resen emekli edilmesine yönelik düzenlemeye gidilmiştir. Bu şekilde emekli edilecek personelin mağdur edilmemesi bakımından, Türk Silahlı Kuvvelerinde olduğu gibi, bunlara belli bir miktar kadrosuzluk tazminatının yaş haddine kadar ödenmesi öngörülmüştür." açıklamasına yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yukarıda yer verilen Kanun hükmü ile gerekçesi bir arada değerlendirildiğinde; Kanun'un amacının, emniyet hizmetlerinin hizmet gereklerine uygun olarak yürütülebilmesi için her bir rütbede ihtiyaç duyulan polis amirlerinin kadro sayılarının belirlenmesi ve sayıları Kanunla belirlenen bu kadrolara atamalarda liyakat ilkesi çerçevesinde bir değerlendirmeye ve seçmeye imkan sağlanması olduğu anlaşılmaktadır. Bu kapsamda, 01/01/2015 tarihi itibarıyla bazı yönetim kadrolarında bulunanlar hariç Birinci, İkinci, Üçüncü ve Dördüncü Sınıf Emniyet Müdürü rütbesini elde edenlerden emeklilik veya yaşlılık aylığı bağlanabilmesi için gerekli şartları haiz olanların, maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içinde resen emekliye sevk edilebileceği düzenlenmiş olup, kural uyarınca bunlardan ancak Yüksek Değerlendirme Kurulunun teklif ettiği ve İçişleri Bakanının onayladığı kişilerin resen emekliye sevk edilebileceği ve bu şekilde emekliye sevk edilenler hakkında da 55. maddenin 21. fıkrasında yer alan kadrosuzluk tazminatının ödenmesine ilişkin hükümlerin uygulanacağı hüküm altına alınmıştır.
Söz konusu Kanun hükmü ile idareye, Kanun'da belirtilen çerçeve kapsamındaki ve yine Kanun'da belirtilen koşulları taşıyan personel arasından resen emekliye sevk edeceği personeli belirleme konusunda takdir yetkisi tanındığı açık olmakla birlikte, idareye tanınan söz konusu takdir yetkisinin mutlak ve sınırsız olmayıp, kamu yararı ve hizmet gerekleriyle sınırlı olduğu ve bu açıdan yargı denetimine tabi bulunduğu idare hukukunun bilinen ilkelerindendir.
Nitekim, dava konusu işlemin dayanağı olan 3201 sayılı Kanun'un geçici 27. maddesinin iptali istemiyle açılan davada verilen ve 03/08/2017 tarih ve 30143 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesi'nin 04/05/2017 tarih ve E:2015/41, K:2017/98 sayılı kararında; Kanun'da belirtilen çerçeve kapsamında ve yine Kanun'da belirtilen koşulları taşıyan personel arasında hangilerinin resen emekliye sevk edileceği hususunda idareye tanınan takdir yetkisinin, keyfilik anlamına gelmeyip kamu yararını gerçekleştirmek amacıyla ve objektif kriterlere uygun olarak kullanılabileceği, idarenin bu yetkisini kullanırken kamu hizmetinin daha iyi işlemesi veya kamu yararı esasına göre ayrım yaparak işlem yapmak zorunda olduğu, bunun için ise söz konusu kadrolarda çalışanlar yönünden birtakım ayırt edici objektif kriterlerin kullanılması gerektiği hususlarına vurgu yapılmış olup, söz konusu kriterlerin uygulanması sırasında eşit, objektif ve istikrarlı bir uygulamanın sağlanması, hukuk devleti ilkesinin zorunlu bir sonucudur.
Bu itibarla, Anayasa Mahkemesi kararında da belirtildiği üzere, resen emekli edilecek personelin belirlenmesinde birtakım ayırt edici objektif kriterlerin kullanılması gerekmektedir.
Davalı idarece bu kapsamda yapılan değerlendirmelerin incelenmesinden; görevine devam ettirilen personelin, kimi zaman sicil not ortalaması yüksek olmasına rağmen ödül ve takdirnameler, eğitim ve öğrenimle kazanılan bilgi, beceri bakımından re'sen emekli edilen personelin gerisinde kaldığı, bir personelin görevine devam edebilmesi için önünde engel olan bir fiilin diğer bir personel açısından engel olarak görülmediği; dolayısıyla, davalı idarece yapılan değerlendirmede dikkate alındığı belirtilen; personelin geçmiş hizmetleri, haklarındaki soruşturma ve cezalar, performans puanları, temsil ve yöneticilik yetenekleri, özgüveni, verimlilik ve benzeri özellikleri yönünden eşit, objektif ve istikrarlı bir uygulamanın söz konusu olmadığı, bunlardan birine öncelik verilmiş ise bunun gerekçelerinin açıklanmadığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda; davalı idarece, resen emekliye sevk edilecek personelin seçiminde kullanıldığı belirtilen ölçütlerin uygulanmasında eşit, objektif ve istikrarlı şekilde işlem tesis edildiği ortaya konulamadığından, dava konusu işlemde hukuka uyarlık, davanın reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararında ise hukuki isabet bulunmamaktadır.
Öte yandan; davalı idarece, davacının resen emekliye sevk edilip edilmeyeceği konusunda yukarıda yer verilen gerekçeler dikkate alınarak yeniden bir değerlendirme yapılacağından, doğrudan görevine başlatılması söz konusu olmayan davacının, bu aşamada parasal ve özlük hak kaybının varlığından söz edilemeyeceği de açıktır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanun'un 49. maddesine uygun bulunan davacının temyiz isteminin kabulüne,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin temyize konu ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Kullanılmayan ...-TL yürütmenin durdurulması harcının davacıya iadesine,
4. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
5. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 25/03/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.