Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2012/99 Esas 2012/1154 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/99
Karar No: 2012/1154
Karar Tarihi: 31.01.2012

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2012/99 Esas 2012/1154 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2012/99 E.  ,  2012/1154 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı tarafından, davalı aleyhine 28.02.2011 gününde verilen dilekçe ile tapu kaydında kimlik bilgilerinin düzeltilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 17.10.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Dava, tapu kaydına yanlış yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesi isteğine ilişkindir.
    Davalı, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davacının istemi doğrultusunda muris ..."in tapu kaydındaki baba adının düzeltilmesine karar verilmiş, ayrıca istek olmadığı halde 15 ve 501 sayılı parsellerin diğer paydaşı olan ..."in de tapu kaydındaki baba adının düzeltilmesine karar verilmiştir.
    Hükmü, davalı vekili, istem aşılarak ..."in de tapu kaydındaki kimlik bilgilerinin düzeltildiği için temyiz etmiştir.
    Öncelikle belirtilmelidir ki, 6100 sayılı HMK"nun 76. maddesi ve 4.6.1958 tarihli 15/6 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince hakim sadece tarafların ileri sürdükleri maddi vakıalar ve netice talepleri ile bağlıdır. Tarafların tavsifleriyle bağlı olmayan hakimin, önüne gelen uyuşmazlıkta kanun hükümlerini doğrudan uygulayarak bir sonuca ulaşması gerekir. Diğer yandan, 6100 sayılı HMK"nun 26.maddesi uyarınca da, yasalardaki ayrık durumlar hariç hakim her iki tarafın iddia ve müdafaaları ile bağlı olarak ve onunla sınırlı olmak üzere hüküm verebilir. Bu bakımdan, hakimin salim bir sonuca varması, önüne gelen uyuşmazlıkta tarafların anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları çözmesi ile mümkündür.
    Somut olaya gelince, davacı 501,15 ve 1063 sayılı parsellerde paydaşlardan birisi olan murisi ..."in tapu kayıtlarında “...” olarak geçen baba adının “... ...” olarak düzeltilmesini istemiştir. Mahkemece, davacının istemi olmadığı halde davacı ile mirasçılık ilişkisi de bulunmayan diğer paydaş ... yönünden de aynı şekilde baba adının “... ...” olarak düzeltilmesine karar verilmesi doğru olmamıştır.
    Ayrıca tefhim olunan kısa karar ile gerekçeli kararın farklı olduğu görülmüştür. Kısa kararda üçüncü paragrafta tapu kaydındaki kimlik bilgileri yönünden herhangi bir düzeltme yapılmadığı halde gerekçeli kararda tapu malikinin baba adında düzeltme yapılmıştır.
    10.4.1992 tarihli ve 1991/7-1992/4 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu Kararı gereğince kısa kararla gerekçeli kararın çelişkili bulunmasının bozma nedeni oluşturacağı, bozmadan sonra mahkemenin önceki kısa kararla bağlı olmaksızın çelişkiyi kaldırmak kaydı ile vicdani kanaatine göre karar verebileceği öngörülmüştür.
    Bu itibarla kısa karar ile gerekçeli kararın çelişkili olması nedeniyle de hükmün bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Davalının temyiz itirazlarının kabulü ile yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde iadesine, 31.01.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.









    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.