2863 sayılı Kanuna aykırılık - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2018/982 Esas 2021/6635 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/982
Karar No: 2021/6635
Karar Tarihi: 07.10.2021

2863 sayılı Kanuna aykırılık - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2018/982 Esas 2021/6635 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, arkeolojik sit alanı içerisinde sulama borusu döşemek için kanal kazdığı için 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan mahkum edilmiştir. Sanığın savunmalarına rağmen, sit alanına izinsiz müdahale niteliğinde olan eylemine devam ettiği ve kaçınılmaz olarak suçu oluşturduğu tespit edilmiştir. Mahkeme, sanığa tayin edilen hapis cezasının denetim süresinin iyi halli geçirilmesi takdirinde infaz edilmiş sayılacağını karara yazmayı unutmuştur. Ayrıca, vekalet ücreti hakkında kararda bir düzeltme yapılması gerekmiştir. Sanık, TCK’nın 62/1, 52/2 ve 51/1-3-7 maddelerine göre cezalandırılmıştır.
12. Ceza Dairesi         2018/982 E.  ,  2021/6635 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
    Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
    Hüküm : 2863 sayılı Kanunun 65/1, TCK’nın 62/1, 52/2, 51/1-3-7. maddeleri gereğince mahkumiyet

    2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii ve katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi gereği düşünüldü;
    05/11/2014 tarihli olay yeri görgü tespit tutanağı ile, sanığın 1. derece arkeolojik sit alanı içerisinde kalan yerde sulama borusu döşemek üzere kanal kazdığının tespit edildiği ve tutanak içeriğine göre; sanığa eylemini bu hali ile durdurması gerektiği hususunun anlatıldığı, tutanağın altında sanığın da imzasının olduğu ayrıca bahse konu eyleme ilişkin olarak 06/11/2014 tarihinde kollukta şüpheli sıfatıyla ifadesinin alındığı, 11/11/2014 tarihli olay yeri görgü tespit tutanağı ile ise; sanığın 05/11/2014 tarihinde açtığı tespit edilen kanala borular döşemek suretiyle kapattığının tespit edildiği, sanığın da 11/11/2014 tarihli kolluk beyanında, hakkında adli işlemlere başlandığını ancak müteakip günlerde kazmış olduğu alana sulama ve damlama borusu döşediğini kabul ettiği dosya kapsamında, her ne kadar sanık aşamalardaki savunmalarında dava konusu yerin sit alanı olduğunu bilmediğini ileri sürmüş ise de; 05/11/2014 tarihli tespitte eyleminin sit alanına izinsiz müdahale niteliğinde olduğunu öğrenmesine rağmen eylemine devam ettiği, bu sebeple devam eden eylemler açısından artık dava konusu alanın sit alanı olduğunu bildiğinin sabit olduğu, mahkemece mahallinde icra edilen keşif neticesinde alınan arkeolog bilirkişi raporu ile, sanığın 1. derece arkeolojik sit alanı içerisine izinsiz olarak, mevsimlik tarım kapsamında değerlendirilmesi mümkün olmayacak şekilde, 1200-1500 m uzunluğunda, 40-50 cm genişliğinde, 50-60 cm derinliğinde kanal açarak boru döşediğinin tespit edildiği, bu hali ile sanığın eyleminin 2863 sayılı Kanunun 65/1. maddesindeki suçu oluşturduğu anlaşılmakla;
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin ve katılan vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    1-Hakkında tayin edilen hapis cezası ertelenen sanığın, TCK’nın 51/8. maddesi uyarınca, denetim süresi iyi halli olarak geçirildiği takdirde, cezanın infaz edilmiş sayılacağı hususunun kararda gösterilmemesi,
    2- Katılan kurum lehine vekalet ücretine hükmedilirken, vekalet ücretinin sanıktan tahsili ile katılan kuruma verilmesine karar verilmesi gerekirken, “sanıktan tahsili ile hazineye gelir kaydına” şeklinde karar verilmesi,
    Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin ve sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden hüküm fıkrasının 9 nolu paragrafının devamına “TCK’nın 51/8. maddesi uyarınca, denetim süresi iyi halli olarak geçirildiği takdirde, cezanın infaz edilmiş sayılacağı hususlarının sanığa ihtarına” cümlesinin eklenmesi, hükmün 11 nolu “Katılan kurum kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT"ye göre 1500,00 TL vekalet ücretinin sanıktan tahsili ile hazineye gelir kaydına,” paragrafının hükümden çıkartılması ve yerine “Katılan kurum kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT" ye göre 1500,00 TL vekalet ücretinin sanıktan tahsili ile katılan kuruma verilmesi,” cümlesinin eklenmesi ve hükümdeki diğer hususların aynen bırakılması suretiyle, sair yönleri usul ve Kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 07/10/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.