Abaküs Yazılım
14. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/13012
Karar No: 2020/4605
Karar Tarihi: 02.11.2020

Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde cinsel saldırı - kişiyi hürriyetinden yoksun kılma - konut dokunulmazlığının ihlali - mala zarar verme - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2016/13012 Esas 2020/4605 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Sanık, beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde cinsel saldırı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, konut dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçlarından mahkum olmuştur. Konut dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçlarından verilen cezalar mahkeme tarafından yeniden değerlendirilerek düzeltilmiştir. Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan mahkumiyet hükmü yerinde görülmemiştir. Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde cinsel saldırı suçundan verilen hüküm de yeniden değerlendirilmiş ve kanunlardaki değişiklikler göz önüne alınarak belirlenmiştir. Kanun maddeleri 5237 sayılı TCK'nın 50/6, 53 ve 7/2 maddeleri, 5320 sayılı Kanun'un 8/1 maddesi ve 1412 sayılı CMUK'nın 318, 321 ve 322 maddeleridir.
14. Ceza Dairesi         2016/13012 E.  ,  2020/4605 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde cinsel saldırı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, konut dokunulmazlığının ihlali, mala zarar verme
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    İlk derece mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle başvurunun muhtevası ve inceleme tarihine kadar getirilen kanuni düzenlemeler nazara alınarak dosya tetkik edildi.
    Hükmedilen ceza miktarları nazara alındığında sanık müdafisinin duruşmalı inceleme talebinin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMK"nın 318. maddesi gereğince reddiyle, incelemenin duruşmasız yapılmasına karar verildikten sonra gereği görüşüldü:
    Sanık hakkında konut dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçlarından kurulan hükümlerin incelenmesinde;
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ile kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
    Ancak;
    5237 sayılı TCK"nın 50/6. maddesinde seçenek tedbirlere uyulmaması halinde yapılacak uygulama düzenlenmiş olup, infaz aşamasında seçenek yaptırım olan adli para cezasının yerine getirilmemesi durumunda ise 5275 sayılı CGTİK"nın 106/3. maddesine göre uygulama yapılacağı gözetilmeden infazı da kısıtlar biçimde sanığa TCK"nın 52/4. maddesi gereğince ihtarat yapılması,
    Konut dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan mahkumiyet hükmünden sonra 24.11.2015 günlü, 29542 sayılı Resmî Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı ilamı ile 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesi yönünden kısmi iptal kararı verildiğinden, anılan husus nazara alınarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafisi ile katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu hususların yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanunun 322. maddesinin verdiği yetkiye istinaden düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, mala zarar verme suçundan kurulan hükmün ilgili paragrafında yer alan ""ödenmeyen adli para cezasının hapis cezasına çevrileceği hususunun sanığa ihtarına"" ibaresinin karardan çıkarılması ve konut dokunulmazlığını ihlali suçundan kurulan hükümde yer alan TCK"nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili bölümün de çıkarılarak yerine “Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı da nazara alınmak kaydıyla sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü fıkralarının uygulanmasına” ibaresinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun olan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
    Sanık hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
    Katılanın beyanı ile iddianame anlatımına göre sanığın olay tarihinde evine zorla girdikten sonra katılanı bulunduğu yerden başka bir yere götürmeksizin cinsel saldırı suçunu işlediğinin tüm dosya içeriğinden anlaşılması karşısında, sanığın cinsel eylem süresince katılanı alıkoymasının bu suçun unsuru sayılıp, ayrıca kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun kanuni unsurları itibarıyla oluşmadığı gözetilerek beraatine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde mahkumiyetine hükmedilmesi,
    Sanık hakkında beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde cinsel saldırı suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesine gelince;
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ile kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
    Ancak;
    Hükümden sonra 28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 58, 59, 60 ve 61. maddeleri ile 5237 sayılı Kanunun 102, 103, 104 ve 105. maddelerinde yer alan cinsel dokunulmazlığa karşı suçların yeniden düzenlenmesi karşısında, 5237 sayılı TCK"nın 7/2. madde-fıkrasındaki "Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur" hükmü gözetilerek lehe olan hükmün önceki ve sonraki kanunların bütün hükümleri olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle belirlenmesi, her iki kanunla ilgili uygulamanın denetime imkan verecek şekilde kararda gösterilmesi ve 24.11.2015 günlü, 29542 sayılı Resmî Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı ilamı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesi yönünden kısmi iptal kararı verildiğinden, anılan hususlar nazara alınarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
    Kovuşturma evresinde kendisini vekaletnameli vekille temsil ettiren katılan lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafisi ile katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 02.11.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi