
Esas No: 2013/9760
Karar No: 2013/11071
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2013/9760 Esas 2013/11071 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
Taraflar arasında görülen dava sırasında davalı vekili Av. ... tarafından reddi hâkim yoluna başvurulmuştur.
Red talebini inceleyen merci tarafından verilen kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmiş olmakla, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Taraflar arasında görülen dava sırasında davalı vekili tarafından 12.06.2013 havale tarihli dilekçe ile özetle "...İnancı gereği türbanla başını örttüğünü, 06.06.2013 tarihli duruşmada başının kapalı olması nedeniyle hâkimin, mahkemelerde geçerli olan meslek kuralları gereğince avukatların davanın görüldüğü mahkemenin ve hâkiminin tâbi olduğu, kurallara tâbi olması zorunluluğu gereğince davalının kendisini başka bir vekille temsil ettirmesi için iki haftalık kesin verilmesine ve duruşmaya ara verilmesine karar verilmek suretiyle kişiliğine saldırdığı ve manevi şahsiyetini rencide ettiği...” gerekçesiyle reddi hâkim yoluna başvurulmuştur.
Reddedilen Hâkim Mustafa Karadağ (29112)"ın, talebin reddinin gerektiği yönündeki görüşü üzerine dosyayı inceleyen merci tarafından hâkimin reddi isteminin REDDİNE ve ret talebinde bulunan davalı vekilinin H.M.K. 42/4. maddesi uyarınca 2.500.-TL disiplin para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin verilen karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
H.M.K."nun 36. maddesine göre reddi hâkim yoluna, taraflardan birisi veya onun nam ve hesabına takip yetkisi bulunan yetkili vekili tarafından, vekâletnamesinde özel yetkisi var ise (H.M.K. m.74) başvurulabilir.
Somut olayda, reddi hâkim yoluna başvuran davalı vekilinin, vekil olarak atandığına ilişkin Ankara 61. Noterliği tarafından düzenlenen 04.12.2012 gün ve 19524 yevmiye nolu vekâletnamede hâkimin reddi yoluna başvurulabilmesi için vekile özel yetki verilmediği anlaşılmaktadır. O halde, mahkemece, reddi hâkim talebinin esası incelenmeksizin bu usulü eksiklikten reddedilmesi gerekirken, yazılı şekilde talebin esası hakkında değerlendirme yapılarak hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
Kabule göre de; davalı gerçek kişinin davada kendisini başka bir vekil ile de temsil ettirebileceği, vekilin müvekkili nam ve hesabına hareket etttiği ve davada temsil yetkisi ile sınırlı olarak yetkili olduğu, davanın tarafı bulunmadığı, reddi hâkim talebinin davanın taraflarına ilişkin var olan nedenlerden dolayı yapılabileceği, vekilin kendisinden kaynaklı nedenlerle reddi hâkim yoluna başvurulamayacağının gözetilmemesi ile disiplin para cezasının davanın taraflarına ilişkin yüklenebileceği, müvekkili nam ve hesabına hareket eden vekilin davada taraf sıfatı bulunmadığından aleyhine disiplin para cezasına da hükmedilemeyeceğinin gözetilmemesi doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile merci kararının BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 03/12/2013 günü oy birliği ile karar verildi.