10. Hukuk Dairesi 2021/6797 E. , 2021/10734 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
No : 2019/522-2019/720
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozmaya uyularak ilamında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum ve ... vekilleri tarafından Temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dava, davacının 28/04/2004-15/10/2013 yılları arasında Türkoğlu İlçesi Kızıleniş Köyü tüzel kişiliği nezdinde içme suyu görevlisi olarak geçen ve davalı Kurum"a bildirilmeyen sigortalı çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemenin 26/05/2014 tarihli davanın kısmen kabulüne dair hükmü davalılar vekillerinin temyizi üzerine Dairemizin 20/06/2019 tarih 2017/1316 Esas 20119/5325 Karar sayılı ilamı ile sair incelenmeksizin kısa karar ile hüküm arasında çelişki bulunması sebebi ile bozulmuş, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda mahkemece davacının davalı Kuruma bildirilmeyen
28.04.2004-01.08.2013 tarihleri arasında toplam: 3.177 gün olarak sigortalı olduğunun tespitine karar verilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyulmuş ise de, bozmadan sonra yapılan yargılamada, eksik inceleme ve araştırma ile sonuca gidilerek karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacı adına davalı işyerince düzenlenen işe giriş bildirgesi ve davalı Kurum"a bildirilen çalışma bulunmadığı, köy karar defterinde yer alan 01/07/2004 tarihli 30. sayfa 3. nolu kararında;köyümüz içme suyu tevzii işlerini takip etmek üzere ...’nın görevlendirilmesi için toplanmış bulunmaktayız.” ve devamında “Karar: Köyümüz içme suyunun bakım onarım ve tevzi işlemlerini takip etmek üzere bir kişi görevlendirilmesi, bu işe yatkın olan ...’nın görevlendirilmesine, su parasından maaşının ödenmesine oybirliği ile karar verildi” şeklinde karar alındığı, bu karar ile birlikte mahkemece köy halkında dinlenen tanık anlatımları ile hüküm kurduğu ancak mahkemece dinlenen tanık beyanlarının hüküm kurmak için yeterli olmadığı anlaşılmaktadır.
Davanın Yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 79. maddesi bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir. Bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin gerçekten var olup olmadığı kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır. Çalışma olusu her türlü delille ispat edilebilirse de çalışmanın konusu, niteliği, başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları ya da komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555- 3.11.2004 gün 2004/21- 480-579 sayılı kararları da bu doğrultudadır.
Somut olayda ise yeterli araştırma yapılmadan sonuca gidilmiştir.
Mahkemece yapılacak iş; kabule konu dönem yönünden davacının görevini sürekli yapıp yapmadığı usulünce araştırılmalı, bu kapsamda kabul edilen dönemde, görev yapmış/yapmakta olan tüm muhtar ve azaların tanık sıfatıyla bilgi ve görgülerine başvurulmalı, davacıya yapılan ödemelere ilişkin ita makbuzları bulunup bulunmadığı araştırılmalı, ilgili köyde yaşayan halktan çalışmayı bilebilecek kişilerin zabıta marifetiyle tespiti yapılmalı ve tanıklıklıklarına baş vurulmalı, uyuşmazlık konusu husus, hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde çözümlenip; deliller hep birlikte değerlendirilip takdir edilerek, varılacak sonuca göre bir karar verilmelidir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davalı Kurum ve davalı ... vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edenler davalılardan Türkoğlu Belediye Başkanlığı’na iadesine, 22/09/2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.