Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2018/2726 Esas 2018/6596 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/2726
Karar No: 2018/6596
Karar Tarihi: 13.12.2018

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2018/2726 Esas 2018/6596 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davalı şirket, davacı şirkete Teslim etmediği mallar nedeniyle alacak iddiasında bulunmuştur. Ancak yapılan yargılama sonucunda, davacının davalı tarafından kesilen faturaları ticari defterlerinde kaydettiği ve malların alınmadığı tespit edilmiştir. Bunun nedeni ise iki adet fatura ile ilgili olan malların davacıya değil, üçüncü bir kişiye teslim edilmesidir. Bu nedenle, davacı suçsuz bulunmuş ve dava kabul edilmiştir. Ancak, hüküm, dosya içeriğiyle uygun düşmediği için 5236 sayılı Kanun'un geçici 2. maddesi ve 1086 sayılı HUMK’nun 438/7 maddesi gereği, hüküm gerekçesi değiştirilerek onanmıştır. Hükmün doğru olan gerekçesi ise, davalının çalışanın zararını giderme yükümlülüğü olduğu için kabul edilmiştir.
Kanun maddeleri:
- Türk Ticaret Kanunu'nun 21/2 maddesi
- Türk Borçlar Kanunu'nun 66. madde hükmü
- 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu
19. Hukuk Dairesi         2018/2726 E.  ,  2018/6596 K.

    "İçtihat Metni"

    19. HUKUK DAİRESİ
    YARGITAY KARARI
    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - KARAR -

    Davacı vekili, davacı şirket ile davalı şirket arasında uzun yıllara dayalı ticari bir ilişki bulunduğunu, davacı şirketin davalı şirketten satış elemanları vasıtasıyla ürün satın aldığını, 2015 yılı Mart ayı sonunda davalı şirket satış elemanı ..."ın davacı şirkete gelerek aylık satış kotasını doldurmak amacıyla fatura kestiğini, fiyat konusunda anlaşma sağlanamaması ve faturada belirtilen malların teslim edilmemesi üzerine satışın iptal edilerek 17/04/2015 tarihli iade faturası düzenlendiğini ve bu faturanın satış elemanı ..."a teslim edildiğini, düzenlenen faturalarda belirtilen malların davalı şirketten çıkışının yapılarak davacı şirket yerine ..."da faaliyet gösteren Külekçiler Gıda San. ve Tic. Ltd. Şti. ne haricen 44.000,00-TL ye satıldığını öğrendiklerini, davalı şirketin gerçekte satıp teslim etmediği mallar nedeniyle davacı şirkete karşı alacak iddia ettiğini belirterek borçlu olmadığının tespitini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili; davacıya fatura karşılığı teslim edilmemiş mal bulunmadığını, 16.04.2015 tarihinde yapılan cari hesap mutabakatına göre davacının davalıya 106.736,29 TL borçlu olduğunu, davacı tarafından davalıya iade edilen mallar olmadığı gibi iade faturası da bulunmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkemece yapılan yargılama, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; ispat yükünün davalı şirkete ait olması ve davalı şirketin 31/03/2015 tarihli ve 488791 ve 488793 sayılı faturalarda belirtilen malları davacı şirkete teslim ettiğini ispat edemediği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Menfi tespit davalarında ispat yükümlülüğü alacaklı olduğunu iddia eden davalıya ait ise de somut olayımızda davacının, davalı tarafça kesilen 31/03/2015 tarihli ve 61.579,54 TL bedelli faturaları ticari defterlerine kaydetmesi ve TTK 21/2 maddesi uyarınca sekiz gün içinde iade etmemesi nedeniyle faturalara konu malların alınmadığını, ispat yükümlülüğü davacıya aittir. Ancak davalı şirketin satış elemanı olarak çalışan dava dışı ..."ın beyanı ve davalının da bu beyanı kabul etmiş bulunmasına göre, davacı tarafından ticari defterlerine kaydedilen iki adet faturayla ilgili olan malların davacıya değil dava dışı üçüncü kişiye teslim edildiği, bu durumda davalının adam çalıştıranın sorumluluğuna ilişkin 6098 sayılı TBK"nın 66. madde hükmü uyarınca çalışanın işin yapılması sırasında verdiği zararı gidermekle yükümlü olduğundan davanın bu gerekçeyle kabulü gerekirken dosya içeriği ile uygun düşmeyen gerekçelerle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değil ise de, yapılan bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı HMK’nun geçici 3. maddesi ve 5236 sayılı Kanunun geçici 2. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nun 5236 sayılı Kanunun 16. maddesiyle değiştirilmeden önceki 438/7 maddesi gereğince sonucu itibarı ile doğru olan hükmün gerekçesinin yukarıda açıklandığı şekliyle değiştirilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle sonucu itibariyle doğru olan hükmün gerekçesinin düzeltilerek ONANMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 13/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.