Görevi kötüye kullanma - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2015/10296 Esas 2019/5343 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇ : Görevi kötüye kullanma
HÜKÜM : Beraat

Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
...PTT Müdürlüğünde posta dağıtıcısı ve müdür vekili olarak görev yapan sanıkların, ...Sulh Hukuk Mahkemesinin 2012/1400 ve 2011/784 Esas sayılı dosyalarında tebligatları usule uygun olarak yapmadıkları, bu hususta adı geçen mahkeme tarafından tebligatların mevzuata uygun olarak yapılmasını içeren müzekkerelerin de müdür vekili olan sanık ... tarafından tebligatların usule uygun olduğu gerekçesi ile iade edilmek suretiyle görevlerini kötüye kullandıkları iddia edilen somut olayda beraatlerine karar verilmiş ise de;
KİT rejimine tabi bulunan PTT Genel Müdürlüğünde 233 ve 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameler kapsamında istihdam edilen personelin, 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 11/b madde ve fıkrası uyarınca “ifa ettikleri görevlerinden doğan suçlardan dolayı” kamu görevlisi sayıldığı, 7201 sayılı Tebligat Kanununun 1. maddesi uyarınca, bu Kanun hükümlerine göre tebligat işlemlerini yapmakla PTT Genel Müdürlüğünün yetkili kılındığı ve tebligat işlemlerinin Genel Müdürlük personeli veya memur vasıtasıyla yapılacağının hükme bağlandığı, aynı Kanunun 52. maddesi uyarınca da "bu Kanunun tatbikinde vazifeli bulunan memur ve hizmetliler ile mahalle, köy muhtarı ve ihtiyar heyeti ve meclisi azalarının” işledikleri suçlardan dolayı kamu görevlilerine ilişkin hükümlere göre cezalandırılacağının belirtildiği, yine 5584 sayılı Posta Kanununun “Ulaştırma Sözleşmeleri” başlıklı 10. maddesinin gerek önceki metnine gerekse bu maddeye 29/04/2009 tarihli ve 5893 sayılı Yasa ile eklenen ve “PTT İdaresi, postaların ayrım ve dağıtım işlerini ihale yoluyla üçüncü şahıslara gördürebilir” hükmünü içeren 2. fıkrasına göre; sadece posta ayrım ve dağıtım işlerinin ihale yoluyla yüklenici firmaya veya üçüncü şahıslara verilebileceği, tebligat işlemlerinin ise ayrık tutulduğu, ayrıca 5237 sayılı TCK"nın 6/1-c madde ve fıkrasının gerekçesinde "kamusal faaliyetin, Anayasa ve kanunlarda belirlenmiş olan usullere göre verilmiş olan bir siyasal kararla, bir hizmetin
kamu adına yürütülmesi" olduğu, kamusal faaliyetin yürütülmesinin ihaleye dayalı olarak özel hukuk kişilerince üstlenilmesi durumunda ise bu kişilerin kamu görevlisi sayılmayacağı anlaşılmakla;
İlgili kurumdan, özellikle sanıklar ... ve ..."nin PTT Genel Müdürlüğü personeli ya da yüklenici firma elemanı olup olmadığının sorulup, suça konu tebligatlara ilişkin ...Sulh Hukuk Mahkemesinin ilgili dosyalarının getirtilip tebligatların incelenmesinden sonra, usule aykırı oldukları kanaati hasıl olduğu takdirde bu durumun yargılamayı sürüncemede bırakıp bırakmadığı, eylemler neticesinde objektif cezalandırma şartı olan kişi mağduriyeti veya kamu zararı ya da kişilere haksız menfaat sağlanması koşullarının bulunup bulunmadığı, varsa ne şekilde oluştuğunun denetime imkan verecek biçimde gerekçeleriyle karar yerinde tartışılması ve neticesine göre sanıkların hukuki durumlarının takdir ve tayin edilmesi gerektiği gözetilmeden, yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde kararlar verilmesi,
Kanuna aykırı, O yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA 15/05/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.








M/B